Tam değerinizi kabul etmekten sizi alıkoyan nedir? Kainatın, ayaklarınıza serilmiş armağanlarını kabul etmemeye sizi iten nedir? Tam gözünüzün önünde olan şeyleri bazen nasıl da görmediğinizin farkında mısınız? Zira bir farketseniz “Ah, bunlar hep burada mıydı?” diyeceksiniz.

Bazen bir yere bir şey koyarsınız, iki dakika sonra da onu nereye koyduğunuzu hatırlamazsınız. O şeyin ne olduğunun bir önemi yoktur. Onu bir yere koymuşsunuzdur ama işte o yeri bilemezsiniz bir türlü. Nereye koyduğunuzu bulmak için ciddi bir araştırma yapmanız gerekir. Ve belki de başka şeyleri ararken bulursunuz onu ve o vakte kadar da izine rastlayamazsınız bir türlü.

Bazı şeylerin varlığına da o kadar alışmıssınızdır ki onları da hiç farketmezsiniz. Etrafında olmaya, çevresinde dolaşmaya ya da üzerine basmaya o kadar aşinasınızdır ki hiç düşünmezsiniz bile. Bu çok güzel bir sandalye de olabilir halıdaki bir desen de olabilir. Sizin için o kadar tanıdıktır ki görmezsiniz. Sanki hiç varolmamış gibidir. Üzerinde durmazsınız. Sıradan nesneler haline gelmiştir sizin için ve görüş alanınızdan çıkmıştır.

Bazen gözünüzün önündeki şeyleri görmediğinizi kabul ediyor musunuz?

Sahip olduğunuz nimetler konusunda da bu böyledir. Onlara o kadar alışmışsınızdır ki gözünüz onları artık görmüyordur. Bazılarını ise zaten hiç farketmemişsinizdir. Bu nimetler tam gözlerinizin önündedir, fakat bir şekilde onları görüş alanınızdan çıkarmışsınızdır. Va lakin her zaman da başka ve yeni nimetlerin arayışı içindesinizdir. Geçen hafta farkına fardığınız bir tanesi, artık ilgi merkezinizde değildir örneğin. Işıltısını kaybetmiştir o.

Nimetlerle çevrilisiniz aziz çocuklarım. Mamafih “zaman ve mekan” mevhumlarına o kadar saplanıp kalmışsınız ki bunların dışına çıkamıyorsunuz.

Daha basit bir izahı yoktur aziz çocuklarım, sahip olduğunuz nimetlerin daha fazla farkına varmanız için hayat ufkunuzun zaman-mekan mevhumundan arındırılması gerekmektedir. Ah evet, arasıra bir kaç nimetin farkına vardığınızı biliyorum; mamafih dikkatiniz etrafınızdaki şeylere, yapılacaklar listenize, takviminizdeki ve aklınızdaki notlara çok daha sık yöneliyor.

Küçük ve önemsiz şeylere kıyasla, nimet fikrinin öncelik taşıması gerektiğini kabul edecek misiniz? Ufak tefek şeyleri bırakmanız gerektiğini kastetmiyorum Ben; lakin not defterinizde ve takvimlerinizde nimetlerin de üzerine işaret koyamaz mısınız, onların etraflarını da daire içine alamaz mısınız? O yoğun günleriniz ve hayatınız dahilinde bunu yapamaz mısınız?

Yapılacaklara ve görüşülecek insanlara dair upuzun listeleriniz vardır. Lütfen o listelerinize şunu da ekleyin: “Nimetleri Gör!”

Hesap cüzdanınızı veya çek defterinizi kontrol ederken sahip olduğunuz nimetleri de göz önünde bulundurun, onlara da dikkat sarfedin.

Daha fazla şeye sahip olmak, daha fazla kutsama almak istiyorsunuz değil mi? Daha fazlasının gelmesini sağlamanın yolu sahip olduklarınızın farkına varmaktır. Bunlar her zamankiyle aynı şeyler bile olsalar, bugün onları yeniymiş gibi kabul edin. Sahip olduğunuz nimetleri takdir edin, onlar için teşekkür edin mesela.

Bir sandalyeyi ya da halınızın üzerindeki bir deseni farketmemeniz bir şeyi değiştirmez. O kadar da mühim değildir bu. Fakat bir nimeti yılda bir kez bile olsa, gözardı etmeniz oldukça büyük bir ziyandır.

Sizi desteklemediğim tek bir dakika bile yoktur. Size yönelttiğim nimetler değişmez bir düzen içerisindedir aziz çocuklarım. Daimi olarak size gönderilmektedir onlar. Onları kabul edecek misiniz peki? Onları görmezseniz eğer, nasıl kabul edebilirsiniz ki?