Bugün size neler mutluluk verecek acaba ve siz nasıl mutluluk vereceksiniz? Mutluluk duymadan ve mutluluk vermeden yatağa gitmeyin bugün. Eğer bugün sevinç duyacak, mutlu olacak zamanınız yoksa hiç; öyleyse mutluluğu siz verin, bu şekilde bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz zaten.

Ya size sadece verici olmanın mevcudiyetinden söz etmiş olsaydım. Var olanın sadece vermek olduğunu söyleseydim. Hayal kırıklığı hisseder misiniz bu durumda? Mutluluk sadece verilecek bir şey değildir, onu almak da gerekir elbette. Oyunun kuralı budur. Muhtaç, küçücük bir bebek bile mutluluk vermektedir. Bebek mutluluk için sadece bir fırsat sunmaktadır ama.

İnsan mutluluk fırsatlarından başka daha ne isteyebilir ki? Öyleyse mutluluk için pek çok fırsatla doludur çevreniz. Siz de mutluluk vermek açısından düşünün o halde. Yüreğiniz bir sokak satıcısı gibi olsun ve şöyle bağırsın avaz avaz: “Mutluluk bugün. Sevinç bugün. Her çeşidinden. Bedava. Cömert çeşitler burada. Siz de alın biraz. Alın biraz ve evinize, arkadaşlarınıza götürün. Kendiniz alın, buyurun. Gelin buraya!”

Mutluluk, mutluluk telkin eder. Mutluluk, daha fazla mutluluk getirir.

Sizin mutluluk yaymanız kaçınılmaz bir şeydir. Mutluluk vermek diğer her şeyden daha kolaydır. Söylenip yakınmaktan daha kolaydır. Ders verip yol yordam göstermekten daha kolaydır. Ondan daha kolay bir şey yoktur. Sadece bu alışkanlığa sahip değilsiniz siz. Şimdi ise bu alışkanlığı kazanın.

Mutluluk vermek doğuştan hakkınızdır. Mutluluk veren olmak için burada, Dünyadasınız sizler. Süpermarketlerde örnek ürünler dağıtan görevliler gibisiniz, tek farkınız sizin her zaman görev başında olmanız. Mutluluğun alıcıları sizi elbette bulabilirler ama siz onu yaymakta her zaman için zaten özgürsünüz. Mutluluk vermek denli büyük bir mutluluğun var olmadığını keşfedeceksiniz sizler. Mutluluğun belli belirsiz bir şekilde süzülüp yayılmasına da imkan tanıyabilirsiniz; zira onun gösterişli ilanlara ihtiyacı da yoktur.

Mutluluğun işleyişi de sevgi gibidir, size geri dönmesine engel olamazsınız. Mutluluk rüzgar gibi yüzünüze vuracaktır canlarım. Bir mutluluk döngüsünün, bir mutluluk hortumunun keyfini çıkaracaksınız ve bu mutluluk daha önce hiç tatmadığınız büyüklükte olacak. Bir mutluluk girdabına kapılacaksınız ve mutsuzluk hali denilen o yere asla dönmeyeceksiniz. Oraya zaten geri dönemezsiniz. Mutluluk sizi bir kez ele geçirdi mi, asla bırakmayacaktır. Çünkü mutluluk sizinle olmayı sever, yanınızda olmayı ister. Onu muhafaza etmenizi ister. Onu canlı tutmanızı ister.

Mutluluğu ne ölçüde verdiğiniz bir şeyi değiştirmez, bir bumerang gibi size dönecektir o. Siz mutluluğa kapılmış durumdasınız. Mutluluk da sizi beraberinde alıp götüren bir uçan balon gibi adeta.

Mutluluğun hatırına; mutluluk, mutluluk içindir canlarım. Daha önceden benimsenmiş bir fikre riayet etmek için mutluluk da sevgi gibi bastırılmamalıdır, alı konmamalıdır. Her zaman eldedir o ve planlanmaktan, programlanmaktan haz etmez mutluluk. Özgür bir formdadır. Özgür bir formda olmayı, kalıpların dışında bulunmayı sever o. Her zaman, her yere uymak ister. Ona sadece müsaade edilmesi gerekir. Ne yazık ki mutluluğun sizin izninize ihtiyacı vardır. Ona izin verin, müsaade edin. Şimdi izin verin ona. Mutluluğa ehliyetini verin siz. Cüzdanınızda bir mutluluk ehliyeti taşıdığınızı imgeleyin.

Bakın, ne olursa olsun mutluluk sizi bulmak ister, bulacaktır da. Sertifikalı bir dırdırcı dahi olsanız, sürekli yakınıp sızlanan biri olduğunuz herkes tarafından teyit ediliyor bile olsa mutluluk sizi bulacaktır. Nerede olduğunuzun bir önemi yoktur, mutluluk size doğru olan yolunu bulacaktır. Ancak ona şimdi de teslimiyet gösterebilirsiniz pek tabii. Mutlulukla sonsuza dek savaşamazsınız ki.

Şu anda hangi noktada olursanız olun, mutluluk tam da köşededir. Kucağınıza atlamak için hazırdır o. Başınıza konacaktır mutluluk. İçinize işleyecek sizi adeta gıdıklamaya ve güldürmeye başlayacaktır. Sizi güldürecektir o. Gülmenizi durdurmak sizin için pek zor olacaktır, ama neden, neden bunu isteyesiniz ki zaten?