Yüceliğin Mevcudiyeti

God said:

Tüm arzularınızın da ötesindeki, bana duyduğunuz özlemdir. Beni aramaktasınız daha ziyade. Benim bulunduğum yer Cennettir. Ki Ben sizin içinizde, sizinleyim.

Elbette mevcut gözlemlediklerinizden fazlasını arzu ediyorsunuz. Sevdiklerim, varolmayan bir şey için özlem duymuyorsunuz. Güzellik mevcuttur. Fazlasını istiyorsunuz. Şiirsellik mevcuttur ve siz de tüm yaşamınızın şiirselliğin ışığı altında sürmesini istiyorsunuz. Sevdiklerim, sıradan gazete yazılarından sıkılıyorsunuz. Daha büyük ilerlemeler arzu ediyorsunuz yaşamınızda. Mevcut olmasaydı eğer neden isterdiniz ki bunu?

Büyüklüğün, yüceliğin, muazzamlığın mevcudiyetini biliyorsunuz. Lakin hayal meyal, bunda bir rolünüz olduğunu da biliyorsunuz. Sadece arzu etmeniz değil bu. Ona sahip olmanız gerektiğini de biliyorsunuz.

Daha fazla enerji istediğinizde, hayatta daha fazla mutluluk duymaktan başka nedir ki bu istediğiniz ? Daha fazla mutluluk mevcuttur. Belki ona doğru uzanmanız gerekiyor. Belki de adımlarınızı daha farklı atmanız gerekiyor.

Belki de daha fazla mutluluk, talep etmeniz için zaten sizin.

Belki de kendinize itiraf ettiğinizden de fazlasıyla sizsiniz, mutluluğun kendisi.

Belki kendinizi yormaktaydınız arayarak değil lakin kabul ederek. Belki size verebileceklerimden daha azını kabul etmiştiniz. Belki yetinmiştiniz. Belki de bir uçurtmanın ipini tutmaktaydınız elinizde ve ipin uzunluğunun da ancak bu kadar olabileceğini söylemiştiniz kendinize. Hatta belki de ellerinizde tuttuğunuz bu ipin size rehberlik ettiğini, sizi bir yerlere götürdüğünü dahi bilmiyordunuz. Ya da belki de onunla çevriliyken, onunla dolup taşarken daha fazlasını talep etmekteydiniz.

Bir vahanın ortasında durduğunuzu söylemek isterdim size, sevdiklerim. Suyla ve yeşilliklerle çevrilisiniz. Tüm bunlara sahipsiniz. Tüm bunların içindesiniz. Dikkate alın.

Ruhunuz kendi kendisini arzu etmektedir. Asla arzu etmemiştiniz ruhtan yoksun olmayı. Bir madeni kazıyorsunuz. Kendi ruhunuzu arıyorsunuz. Madenin asıl girişi ise ruhunuz. Kazmakta olduğunuz madensiniz. Damar çok zengin. Engin hazinelerle dolu. İçinizde neyin olduğunu tasavvur etmeye başlayın, hepsi kazılıp çıkarılmak için hazır, hepsi doldurulup taşınmak için hazır.

Belki de kazmanız gerekmiyor. Belki de sadece o perdeyi bir kenara çekip derinliklerinizde olanları ortaya çıkarmanız gerekiyor. Aramakta olduğunuz her şey içinizde. En kati şekliyle içinizde. Aramakta olduğunuz hazine sizsiniz. Hepsi sizsiniz.

Ne denli çok ararsanız aradığınızdan fazlası vardır her zaman.

Ne denli büyük olursa arzularınız onun kaynaklandığı yerden gelen daha büyük arzular vardır.

Sınırsız arzusunuz. Sınırsız bir arazisiniz yeşilliklerle kaplı. Sizi çevreleyen hiçbir sınır yok. Atlamanız gereken çitler yok. Daha fazla yeşilliğin bulunduğu bir diğer taraf yok. Tüm arzularınız içinizde şimdi, beraberinizde. Tüm arzularınız gerçekleşmek için sizi arıyor. Size bağlı bu. Arzunuz, uyanmakta olan bir doygunluğa işaret ediyor.

Arzularınızı gerçekleştirmek için burada, Yeryüzündesiniz. Öncelikle arzularınız olsun. Doygunluğu size çeken mıknatıslardır arzularınız.

Her ne olursa olsun arzunuz, sizindir o. Krallık içinizdedir, anahtarı da. Nereye koymuştunuz o anahtarı, sevdiklerim. Ve kim söylemişti bir anahtarınızın olması gerektiğini? Belki de sadece içeriye doğru yürümeniz gerekiyor. Hatta içeride gezinip dolaşmanız. Ait olmadığınız bir yer yoktur. Sizin omayan hiçbir şey yoktur. Arzu ettiğiniz her şeye sahipsiniz. Her şey içinizde mevcuttur, öyleyse neyi arıyorsunuz sevdiklerim? Tüm yollar size çıkmaktadır. Hepsinin kalbi sizsiniz.

Bir labirentin içinden bulmanız gerekmiyor yolunuzu. Yok ki bir labirent. Sadece zihninizin dolambaçları, dehlizleri var. Temizleyin zihnizi ki kalkacaktır o pus ortadan.

Translated by: Engin Zeyn...

 

Your generosity keeps giving by keeping the lights on