Kendinizi ikilemde hissettiğinizde şüphe homurtuları size ulaşmaya başlamıştır; biraz mola verin siz. Hayat sizin sandığınız denli doğrular ve yanlışlar üzerine kurulu değildir. Bir yolu ya da diğerini seçmeniz sizin sandığınız denli hayati bir şey değildir. Pek çok güzel yol vardır. Çıkmazda değilsiniz ve seçim yapabilirsiniz.

İnandığınız şeyler de o denli hayati meseleler değildir.

Birlik vardır ama dünyada tek bir düşünce teşkil etmeniz gerekmez, tek bir fikre mensup olmanız gerekmez. Siz bir filmi sevmişsinizdir arkadaşınızın tercihi ise bir başka filmden yanadır. Ve her ikiniz de Benimsinizdir. Siz Benimsiniz ve kendinizinsiniz de.

Önünüzde pek çok seçenek vardır. Siz sadece iyiden, güzelden yana bakıyorsunuz. Sanki bunların bir nihayeti varmışçasına iyiliği, güzelliği arıyorsunuz.

Elinizde iki güzel seçenek varken yanlış yapamazsınız ki!

Eğer iki tane iyi iş teklifi varsa elinizde ve siz de iş arıyorsanız ya birini seçmek zorundasınızdır ya da diğerini. Tüm özellikleri, koşulları tartıp değerlendirmenin size aradığınız yanıtı vereceğini bilemem Ben. Buradaki doğru yanıt bu işlerden birini almaktır. Özellikleri, koşulları geçip kalbinizi izleyin siz.

Belki bu işlerden birini diğerine göre daha çok istiyorsunuzdur ama diğeri de daha çok para veriyordur. Pek çok etken mevcuttur. Ayağınızı sokmadan suyun sıcaklığını nasıl bilebilirsiniz ki? Tüm faktörleri kim önceden bilebilir, kim hangisinin daha çok işe yaracağını kestirebilir? Peki burada ego müdahil olur mu? Muhtemelen. Büyük olasılıkla. Ego ise büyük bir ihtimalle yüksek maaşlı işi almanızı söyler. Belki de hoşunuza giden işi almanızın daha iyi olacağını söyler. Ego hayatınızdaki muazzam bir unsurdur. Neyin ego olup olmadığını her zaman bilemezsiniz bile. Belki her iki seçenek de egodur. Fakat bundan şikayet etmek niye? Bir tercih yapın siz. Tercih yaptığınız zaman başarırsınız. Önünüzde bir seçenek varken, bir tercih hakkınız vardır. Çekimser kalabilirsiniz ama sonsuza kadar değil.

Hataların var olmadığı fikrini taşımanız ne kadar da harika bir şey olurdu halbuki. Yüksek maaşlı işi seçip de pişman olsanız bile bunun bir hata olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz? Yüreğinize hitap eden işi seçmiş olsanız bile yine de pişman olabilirsiniz. Bir tercih yapmanın hata olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz? Canlarım, hayatınız pişmanlığa dayalı olarak yaşamak için değildir.

Hayatınızı pişmanlık korkusunu gözetleyip, habire buna dikkat sarf ederek yaşamanız kendinizi sürekli olarak saldırganlara karşı kollayıp tetikte olmanız gibidir. Siz iyi çocukları kollayıp dikkatinizi onlardan yana verin.

Öte yandan bazen elinizde o kadar da iyi olmayan iki seçenek birden de olabilir. Kendinizi istemediğiniz bir işle karşı karşıya bulabilirsiniz ya da ortada hiç iş yoktur örneğin. Bu tercihleri hiç kimse sizin için yapamaz. Kendi tercihinizi yaparken mutlu olun siz.

Karşınızda iki tane yanlış seçenek olmadığı, böylesi yanlış seçeneklerden muaf olduğunuz için de mutlu olun. Bazı insanlar hangi bankayı soyacakları gibi seçeneklerle karşı karşıyadır. Hoş seçeneklere sahip olduğunuz için ne kadar da şanslısınızdır sizler.

Bazı insanlarsa şu ya da bu inancı seçmenin ya da hiçbirini tercih etmemenin eşiğindedir. BENİM. Bağlantılarınız, aidiyetiniz her ne olursa olsun BENİM. Her yerdeki Tanrı’yım Ben. İzole değilim.

Bir anlamda sadece Beni de seçebilirsiniz. Dünya ne derse desin seçilecek değişik Tanrılar yoktur. Böylesi bir çeşitlilik yoktur.

Kalbinizin nereye yaslandığı da değişebilir. Bu arada siz de bir seçim yaparsınız. Sadece Benim İrademle örtüşecek bir seçim yapmak için uğraşmayın, meşguliyetinizi buna yöneltmeyin. İrademin ne olduğunu biliyor musunuz siz? Benim İradem ve Arzum, bir karar vermeniz gerektiği zaman bu kararı vermenizdir. Geçmeniz gereken bir kavşak varsa geçin siz. Hangi yolu seçerseniz seçin orada olacağım Ben.