Heaven #3487 Tanrı size muhteşem armağanlar hazırladı
Heaven #3487 Tanrı size muhteşem armağanlar hazırladı
Gökyüzüne bakın. Şafak söküyor. Güneş yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Uyuyor muydunuz yoksa?
Muhteşem armağanların size doğru yola çıkmış olduğunu söylemiştim Ben. Yolcuğunuzun baharı buradadır.
Sevinç, memnuniyet, beklenmedik ikramlar ve nimetler sunan bir trene biniyorsunuz. Adımınızı atın, ayağınızı kaldırın ve o trene binin. Bir gezinti trenidir bu. Harikulade bir yere gitmektedir ve sürprizlerle doludur. Gözleriniz yerlerdeydi ama şimdi yukarıya, gökyüzüne bakıyorsunuz, pencereden dışarıya bakıyorsunuz ve sizi bekleyen o muhteşem manzaraları görüyor, kendilerini görmeniz için can atan harikulade manzaralara bakıyorsunuz. Bu armağanlar size ulaşmak için öylesine can atıyorlar ki bu isteklilik halleri yüzlerini kızartıyor ve öyle geliyorlar size.
Siz kendinizi kutsanmış hissettikçe onlar da kendilerini kutsanmış hissediyorlar; siz gören, armağanlar da görülen oluyorlar. Karşılıklı bir sevgi bu. Armağanlar verilmeyi severler. Armağanları alanlar da onları almayı severler. Muhteşem bir uyum, harikulade bir örtüşme halidir bu.
Bekleyeceğiniz öylesine çok şey var ki. Perdeleri açın ki hepsini görebilesiniz.
Yolculuk ettiğiniz bu trenin adı İyi Şanstır. Size yaklaşmaktadır. Hayır, zaten sizinledir o. Ona yaklaşmak durumunda olan sizsiniz. Sizin adınıza işaretlenmiş armağanları teslim almak için siz yaklaşın. Büyük bir hızla ve coşkuyla geliyor onlar, geceleyin gökyüzündeki yıldızlar gibi her yana saçılıyorlar; ışıklar saçarak, coşkuyla geliyorlar, görüldükleri ve takdir edildikleri için büyük sevinç duyuyorlar. Yıldızlar nasıl da seviyorlar sizi. Nasıl da sizin için beliriyorlar gökyüzünde. Geceleyin ortaya çıkan böylesi armağanlar yıldızlardır, gece semasındaki muhteşem yıldızların ışığıdır; hepsi sizin bakmanız için ışıl ışıl ve güzeldir onların. Yıldızlara baktığınızdan ve ışıklarını yüzünüzde hissettiğinizden emin olun. Dışarı çıkın ve bakın onlara.
Gündüzleri ise yine dışarı çıkın ve ağaçların yaprakları arasından süzülen güneş ışıklarının yansımalarına bakın. Sizi selamlamasından mutluluk duyasınız diye önünüzde reveranslar yaparak, kıvrılarak, dönerek ışığın kendisini nasıl da gösterdiğine bir bakın. Güneşin, gittiği her yerde sizinle ebelemece oynarken nasıl da sevinçle güldüğünü duyuyor musunuz?
Bunlar hayatınızın her bir gününde Kainatın sürekli olarak size bahşettiği armağanlardır. Yıldızların ışık saçması, güneşin parlaması için bir çabaya ihtiyaç yoktur. Ayrıca size gelmekte olan yepyeni armağanlar da vardır; bunlar hızla, birer birer size doğru gelmektedir.
Bu armağanların çoğu en başından beri sahip olduklarınızdır aslında. Hepsi değil ama çoğu, bu armağanların pek çoğu idrak şeklinde olacaklardır. Beraberinizde olan yıldızların, güneşin, günlerin ve gecelerin güzelliği gibi nice zamandır tam önünüzde olan pek çok şeyi de görmeye başlayacaksınız.
Melekleri kanatlı bir surette göremeyebilirsiniz ama ruhunuzu yücelten, size mutluluk veren insan suretindeki melekleri göreceksiniz. Tezahür ettiklerinde onları tanımamış olabilirsiniz ama artık tanıyacaksınız onları. Hayatınıza pek çok melek girmişti zaten, lakin o zamanlar bunların birer melek olduğunu anlamamıştınız.
Canlarım sizler de yanınızdan fark etmeden geçenler için birer meleksiniz; ancak bunu siz de bilmiyordunuz.
Meleklerle tüm hayatınız boyunca karşılaştınız, onları tanıdınız. Tamam, sadece isimlerini bilmiyordunuz onların. Bu geçmişe yönelik bir durumdur ama artık her daim var olan hayırlı armağanları görmeye başlıyorsunuz.
Bunda böyle ise dünyanın güzel armağanlarını almaya başlayacaksınız, sizin için muhteşem olan dünya armağanlarını. Gün ışığını, yıldızların ve denizin ışıltısını yansıtan mücevher gibi armağanlar alacaksınız. Ellerinize, kollarınıza sığmayacak denli çok armağan alacaksınız.
Size gelmek üzere işaretlenmiş armağanları almaya hazır olun. Başınızı yukarı kaldırın. Gözlerinizi açın ve Yeryüzünde sizler için hazırladığım şeyleri görün.
Çeviren: Engin Zeyno Vural

