Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2514 Tanrıyı Düşünün

CENNET#2514 Tanrıyı Düşünün 13 Ekim 2007

Bana nasıl da ihtiyacınızın olduğunu çok derinden hissedebilirsiniz; lakin Benim size ne kadar ihtiyacım olduğunu hiç düşünmüş müydünüz? Benim Elim Ayağımsınız. Bana hizmet edersiniz ve Benim için hizmet edersiniz. Ben bir şey düşünürüm ve siz bu düşüncenin ifadesi olursunuz. Benim eyleme geçen düşüncelerimsiniz.

Yeryüzünde sadece bir birey olduğunuzu, mahkumiyetinizi çektiğinizi ve Dünya üzerinde, İnsan bedeni içinde varolmayı bir kefaretmiş gibi düşündüğünüz görülüyor.Beden yaşama sahiptir; fakat beden canlı değildir. Siz bedeninizin içindeyken canlısınızdır. Beden sadece bir nakil vasıtasıdır. Onun daha fazla bir şeyler olduğunu düşünebilirsiniz. Bu, bir arabayı kaportadan ibaret olarak düşünmek gibidir. Motoru olmaksızın bir araba nedir ki?

Benim için taşıdığınız muazzam önemi neden idrak etmediğinizi biliyorum. Bir zamanlar birisi size şöyle demişti: “Yazıklar olsun sana!” ve siz de bu sözlerin vibrasyonunu hissetmiştiniz, bu sözler ve taşıdığı vibrasyon size kendinizi küçük hissettirmişti. Gerçek yerinize ve değerinize henüz vasıl olmadınız. Suçluluk duygusu size tesir etmiş ve içinize işlemiştir.

Benim yüreğe söylediklerimi dikkate alın aziz çocuklarım. İnsan bedeni içinde tezahür etmiş olan yüreğim ve ruhumsunuz. Yaratılmış bir Varlıksınız. Tanrı tarafından yaratıldınız. Beden hoş bir şeydir fakat haricidir o, arizidir. Asıl oyun arka planda devam etmektedir, böyledir, fakat siz İlahi yanınızdan ziyade bedensel yanınıza odaklanmıştınız.

Hangi oyunu oynuyor olursanız olun, yüzeyde göründüğünden daha fazlasıdır o. Futbolda kale ve toptan daha fazlası vardır. Pinpon, file ve toptan daha fazlasıdır. Bir oyun görünürdekinden her zaman daha fazlasıdır. Çok daha fazlası olup bitmektedir. Bütün oyunlar ana unsur olarak yürek ve ruha sahiptirler. Herşey sizin gösterdiğinizden çok daha fazla bir itibara layıktır. Siz de daha fazla itibara layıksınız.

Bedeniniz kısa bir süre için görevlidir. İçinde yol aldığınız araçtır o. Her zaman orada olmayacaktır; fakat siz her zaman orada olacaksınız. Varlığınızın daha ince seviyelerdeki unsurlarını görmezden gelmeyin, yok saymayın. Benim için varolduğunuzu hatırlayın.

Tıpkı okyanusların ve ırmakların Benim için varolmaları gibi siz de Benim için varsınız. Hayatınızda muazzam bir vazifeniz vardır. Kim olduğunuzu, gerçekten Kim olduğunuzu ortaya koymalısınız. Benim adımı zikretmeniz gerekmez. Beni ortaya koymak, ifşa etmek zorundasınız. Cennet katında bir Yaradan olduğunu, herkesin içinde bir Yaradan olduğunu, herkesin içinde muazzam vazifeleri olan bir yüreğin ve ruhun bulunduğunu kendi hayatınız dahilinde gösterin. Benim adıma konuşmanız gerektiği anlamında değildir bu. Benim için yaşamanız gerektiğidir. Sebep budur.

Beni ifşa etmeniz için sizi dünyaya gönderdim. Şimdi Beni kendinize ifşa edin. Beni kendi içinizde bulun ve serbest bırakın. Kapıları açın. Bayrağı dalgalandırın.

Deyin ki: “Yaradan burada. Yaradan heryerde. Sadece Benim içimde değil, sadece senin içinde değil. Hepimiz onun çerçevesindeyiz, O’yuz. Hayat bizim iyi talihimizdir ve talihimizi paylaşıyoruz. Bu kadar basittir bu, Tanrı’yı düşünür, Tanrı olursun. Tanrı’dan yana bakıyorum. Artık Kendime bakıyorum.”

Karşınıza çıkan herkes Cennetten bir ruha sahiptir. Bunun istisnası yoktur. Mesele, gördüğünüz şeylerin sahip olduğunuz şeyler olmadığıdır. Sevgiden daha azını gördüğünüzde, sevgiden daha azını verdiğinizde esas varoluşunuzun inkarındasınızdır. Hakiki bir varoluşsunuz ve gün ışığının tamamı dahilinde yaşamak sizin içindir. O körleştirici gözlükleri çıkarın. Ebediyyen, tamamen çıkarın onları artık. Tamamen diyorum, sadece bir kısmınızı değil, hepinizi kastediyorum.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: