Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#1962 ISIGIN BIRLIGINDE Nisan 6, 2006

CENNET#1962 Işığın Birliğinde Nisan 6, 2006

Tanrı dedi ki:

Daimi içsel mutluluk anlamındaki saadetin ne olduğunu bildiğinizi düşünüyor lakin sadece kuyruğunun ucundan tutabiliyorsunuz onun. Saadetin ne olduğuna ilişkin sadece küçüçük bir damlaya sahipsiniz. Sevdiklerim, bu, dert adını verdiğiniz şeylerin dünyada na-mevcut olmasından çok daha fazla bir şeydir. Bu o denli büyük bir sevinç halidir ki hiçbir şey geri alamayacaktır onu sizden. Kesinlikle bunun dışında kalamayacaksınız. Bu hali terk etmek için hiçbir arzu mevcut olmayacak ve mevcut omayacak hiçbir kapı, yarık ya da çatlak bu halden dışarı sızabileceğiniz. Saadet girdap halinde dönen altın renkli bir enerji olacak, sizi Yüksek Varlıklarla bir araya getiren ve siz de bileceksiniz böylelikle Yüksek bir Varlık olduğunuzu. Hiçbir zaman tasavvur ettiğiniz o düşük nitelikli şeylerden olmamıştınız. Hiçbir zaman öyle bir şey olmamıştınız ve olmamıştı hiç kimse.

Saadet kelimesini bir nevi tereddütle kullanmaktayım çünkü bunun sizden ve normal hayattan ayrı bir şey olduğunu, ya da arzu etmediğiniz hissine yol açacak, mutluluk ve yumuşakbaşlılık ile çeşnilendirilmiş yapmacık bir hal olduğunu düşünmenizi istemem. Benim sözünü ettiğim saadet ne basit ne de çok detaylı, karmaşık bir haldir. Sadece lazer ışığına sahip bir asadır o. Çok kuvvetlidir. Dağları yerinden oynatan ve tüm yaraları iyileştirendir o. Sıradan ölümlüler bu Ebedi Sevincin içine dalacaklar ve aslında sıradanlığın asla mevcut olmadığını ve asla mevcut olmamış olduğunu bir katiyetle bilecekler.

Ebedi Sevincin Saadeti, konuşmasanız da iletişim kuracağınız denli güçlü olacaktır, yoğun sevinçleri meydana getiren sevginin iletişimini kuracağınız denli güçlü.

Ben bunu yoğun saadet hali olarak adlandırıyorum. Sizin için zorlama ve gerginlik yaratacağı anlamında değildir bu. Dişlerinizi sıkıp sanki çılgınca dönen bir bugi bugi seansındaymışcasına sıkı sıkıya tutunmanıza gerek yoktur. Sevdiklerim, tam da böyledir bu. Hiçbir şeye tutunmayacaksınız. Her şey altın rengi bir ışıktan ibaret olduğunda tutunacak ne olabilir ki zaten? Şimdi olduğu gibi, ona doğru yürüyor olacaksınız; sadece içinde yürümekte olduğunuz bu Altınsı hali bilecek ve bir daha asla unutmayacaksınız.

Sizin ömür veya dünya tarihi olarak adlandırdığınız saniyenin binde biri sayılabilecek zamanın sınırlı kesitlerinde Altın ışık gölgelenmiş ve de geleceğin alameti olmuştur. Olduğunu düşündüğünüz o kişi, olduğunuzu düşündüğünüz o dünya var olmamıştır asla. Sadece ham yaşamın varolduğunu düşünmüştü herkes. Televizyondaki haber kanalları yayın yapmıştır ona yönelik. Kitaplar yazılmıştır onunla ilgili. Baştan ayağa analiz edilmiştir. Okullarda değerlendirmesi yapılmıştır ki tüm bunlar rüyalardaki hayali görüntülerden ibarettir. Eşsiz bir tiyatro oyunudur ve saadet de onda gizlidir. Böyle olduğu halde şimdi kendinizi içinde bulduğunuz o Işık, tüm bu tiyatro oyununa hakkını verecektir.

Lakin tasavvur etmenin hayali zamanı sona yaklaşmıştır ve gerçek hayat başlamaktadır artık. Harmanlanmaktadır Cennetin Işığı ve Yeryüzünün Toprağı. Daha fazla uzağında kalamazsınız artık Işığın. Kör uçuşun budur anlamı; karanlığın gölgesi nedeniyle hepinizin körleşmiş olmasıdır. Öyle olmayacaksınız artık daha fazla.

Aziz canlarım, Benimle birlikte duruyor olacaksınız Işığın altında. Tüm o Yüce Kimselerle ve Semavi Varlıkların tümüyle elele tutuşuyor olacaksınız, artık sizde aynı mertebede olduğunuzdan mütevellit. O her daim olduğunuz Kutsiyetsiniz ve her daim arayışında olduğunuz o Kutsiyet, sizsiniz. Cennette olduğu gibi Kutsallık hali yeryüzünde de şahlanıyor. Cennet ve Dünya artık hiçbir zaman iki ayrı diyar olarak tasavvur edilmeyecekler. Birlik Birliktir sevdiklerim ve siz de hem Cennette hem de isole olmuş görünen lakin şimdi Cennetin hare hare yayılan ışığı altında yeniden zuhur eden Dünyada parıldayan Bir-Işıksınız. Göreceksiniz. Göreceksiniz.

Eğer gıdanızı havadan almak isterseniz, olacak bu. Eğer kanatlanmak isterseniz, olacak bu. En çılgınca hayalleriniz bile gerçeğe dönecek her gün. Siz, Benim aziz canlarım, uyanmakta ve bulmaktasınız Beni; Bizim Ölçülemez Altın Işığımızın içinde siz de gülümsemektesiniz Bana.

Çeviren: Engin Zeyno Vural