Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#1952 INCE DUZEYDE BIR YUKSELIS Mart 27, 2006

CENNET#1952 İnce Düzeyde Bir Yükseliş Mart 27, 2006

Tanrı dedi ki:

Her sabah uyanıp yataktan kalkışınız sizin Cennet’e yükselişinizin bir sembolüdür. Kendinizi mahmur ve aksi hissedebilirsiniz lakin yine de kalkmaktasınızdır. Kapıdan çıkana dek yavaş yavaş biraz daha uyanır, kontağı çevirir ve koyulursunuz yola.

Kalkarsınız her sabah ve aslında hazırlanmaktasınızdır Cennete doğru havalanmak için.

Direkt olarak yükselen bir helikopterde olabilirsiniz, veya bir planörde olabilirsiniz veya bir okyanusta yüzercesine uçuyor olabilirsiniz havada. Rüzgar sizi hırpalıyor olabilir. Hiç bir ilerleme ya da fazla bir ilerleme kaydetmediğinizi hissedebilirsiniz, çünkü sabahları bir gün önce kalkmış olduğunuz aynı yatakta uyanmaktasınızdır ya da öyle olduğunu düşünürsünüz.

Cennet’e yükselişiniz otomatiktir. Gerek yoktur çaba harcamaya, mücadele etmeye.

Bir asansöre bindiğiniz zaman onun ilerlemesini veya hızlanmasını sağlamak için hoplayıp zıplamanıza gerek yoktur.

Kolaylıkla yükselirsiniz asansörün içinde. Bir çabaya ihtiyaç yoktur. Tüm yapmanız gereken asansöre binmek ve düğmeye basmaktır, farkına bile varmadan ulaşırsınız istediğiniz kata. Hatta öyle çabuk ulaşırsınız ki “Hangi kat bu?” diye sorabilirsiniz de.

Düşüncelerinizden dolayı, yarım yamalak veya can-ı gönülden arzularınızdan dolayı asansördesiniz şu anda. Ve içinde olduğunuz bu asansör yükseliyor. Bir rastlantı sonucu da binmiş olsanız, fazla bir katkınız olmaksızın kaderin bir cilvesi sonucu da binmiş olsanız o asansöre, hiç önemi yoktur bunların. Herkesle beraber ilerlemektesinizdir onun içinde. İçeride biraz fazlaca itiş kakış varmış gibi görünebilir lakin bunun da bir önemi yoktur. Asansör yukarı çıkmaktadır ve siz de içindesinizdir.

Demokratik bir asansördür bu. Herkese açıktır.

Sevdiklerim, Benim nefesimin gücü içeri sürükler sizi. Uzun vadede seçeneğiniz yoktur bu konuda. Hatta sağı solu tekmeleyip yumruklayarak çığlıklar da atsanız hala içindesinizdir onun. Yükseliyorsunuz aziz canlarım, farkında olsanız da olmasanız da. Benim yüreğimin asansöründe ilerliyorsunuz.

Belki yükselirken çizgi roman okuyor ve pek de ilgilenmiyorsunuz yükselişinizle. Belki hafif hafif mırıldanarak bir şarkı söylüyorsunuz. Belki sohbet ediyorsunuz yanınızdakilerle ve farkına varmaksızın en üst kata çıkıveriyorsunuz. Şaşırıyorsunuz. Asansör öylesine sessiz ki. Yukarı çıktığınızı bile farketmiyorsunuz.

Belki de ekspres bir asansöre binmiştiniz. Farkında değildiniz. Hareketin bu denli hızlı olabileceğini bilmiyordunuz hiç. Mesele binmiş olmanızdır. Asansörün nasıl göründüğü, modern çizgilerde mi yoksa eski mi olduğu hiç fark etmez. Herkes Benim sevgimin asansöründen içeri adım atacak, herkes ulaşacaktır tepeye ve kendilerini tarif edilemeyecek, tasvir edilemeyecek denli harikulade bir katta bulacaktır herkes; en yüksek beklentilerinizin de ötesinde, çok ötesinde. Elbetteki, sonra daha başka bir asansör de bulacaksınız lakin ayrı bir hikayedir bu, başka bir zamanda anlatılacak.

Şimdi artık muhteşem bir asansörün içinde ilerlemektesiniz. Hissetmeye başladınız mı bu zarif ve ince seviyelerdeki yükselişi? Tek bir soru vardır: “Onu hissediyor musunuz?” Yükselmekte olduğunuza dair şüphe yoktur. Bir an için çizgi romanınızı okumayı bıraktığınızda veya saatinize bakmayı; hissediyor musunuz onu? Sizi yükseklere taşıyan bu hareketi sezinliyormusunuz?

Çeviren: Engin Zeyno Vural