Tanrı’ya karşı biraz nazik olun
Beni şamar oğlanı haline getirmemeniz daha hayırlıdır. Suçu Bana atmanız sizin için elbette ki iyi değildir. Bunun kimseye bir faydası da yoktur.
Bütün acılarınızdan, ızdıraplarınızdan Beni sorumlu tutabilirsiniz. Sorumluluk kabahat değildir. Hiç kimseyi suçlamayın siz; zaten size düşen de sorumluluk almanızdır. Sorumluluk ‘çıkmaz’ bir durum değildir. Her zaman için başka seçenekleriniz vardır.
Sorumluluğu başka kişilere, başka şeylere yüklemeyin; size düşen bu değildir. Geçmiş, geçmiştir. Sizin sorumluluğunuz “şimdi”dir. Hoşunuza gitmeyen bir yol ayrımında olabilirsiniz. Burada karar verecek olan sizsiniz. Ha bire maziyi yad etmeyi bırakın. “Tanrım, Bunu Nasıl Yapabildin?” oyununu oynamayı bırakın.
Size seçme özgürlüğü veriyorum. Bir kumarhanede bile olsanız tüm kartları elinizde tutmak istemezsiniz. Biraz da şansınızı kullanmak istersiniz. Seçeneğiniz olsun istersiniz. Sizin için bütün tercihleri Benim yapacağımı da gerçekten düşünüyor musunuz acaba? Hem özgürce tercih hakkına sahip olup hem de Beni sorumlu tutamazsınız.
Tamam doğru. Sizin için sorumluluk alırım ama tüm adımları Ben atmam. Söz hakkınız vardır. Fasulyeden bir oyuncu değilsiniz. Bazı kartları kendinize çekebilirsiniz. Bazı kartları atabilirsiniz. Hatalı bir hareket yapabilirsiniz. Tastamam hayatınızın hakimi, hükümdarı değilsiniz ama kilit oyuncusunuz.
Sergilediğinize tutuma bir baksanıza. Neyse ki hayat size karşı kısasa kısas bir tavır takınmaz. Ama eğer huzur istiyorsanız da “Faul! Faul!” diye bağırmaya devam edemezsiniz. Hayatınızın size ait olduğunu, sizin olduğunu bilmeniz daha hayırlıdır. Hayat sabit bir şekilde mühürlenmemiştir. Evet çok güzel günleriniz olabilir ve kendinizi kutsanmış hissedebilirsiniz. Kötü günleriniz olabilir ve kendinizi lanetlenmiş de hissedebilirsiniz. Yani bu tip bir işleyişi harekete geçirdiğimi düşünüyor musunuz gerçekten? Bir gün size Arkadaşım öbür gün değilim, öyle mi? Zor zamanlar elbette ki yaşadığınız şeylerdir ama size zor günler göstermek için yola çıkmam Ben. İyi günleri kendinize mal edip zor zamanların tüm sorumluluğunu Bana atamazsınız. Sizin için münasip zorluklar arayarak etrafta dolaşmıyorum Ben.
Ancak bir zorluk yaşadığınızda ne yapacaksınız peki? Sorumluluğu Benim üzerime atmayın. “Tanrım bunu iye yaptın? Bunu bana nasıl yapabildin? Tanrım bu işi düzelt. İstediğim işi ver bana. Bu sınavı geçmemi sağla. Kızımı/oğlumu ıslah et,” demeyin.
Şundan hiç şüphe duymayın. Kendi hayatınızda ve ailenizin hayatında çok önemli bir rol oynuyorsunuz. Tüm hayatlar dahilinde çok önemli bir rolünüz var. Tüm galaksiler dahilinde bir rolünüz var ve kendi hayatınızda bir rolünüz var.
Hayatınızda bir seyirciden fazlasısınız. Hayatınızın içindesiniz, ona iştirak halindesiniz. Onu paylaşım halindesiniz, ortaksınız. Dışarıya nasıl bir ses, nasıl bir tını veriyorsunuz siz? Kendinize neleri çekiyorsunuz? Kendinize kötü şeyleri çekmeniz kesinlikle imkansız görünüyor; çünkü siz masumsunuz ve hayatın size getirmiş olduğu şeyleri asla kendinize getirmez, kendinize çekmezdiniz değil mi? Eğer size bir top atılırsa onu yakalıyorsunuz siz. Eğer top sizin kaledeyse ona göz kulak oluyorsunuz.
Suçlayacak kimse yoktur ama herkes de sorumludur. Şu suçlama meselesini tamamen unutun. Suçlamak sizi hiçbir yere götürmez. Sorumluluk almak daha hayırlıdır. Mızıldanmaya, sızlanmaya son vermekten de sorumlusunuz ayrıca. Sizi de durumunuzu da iyiye götürmüyor bu; hem de hiç. Bir münakaşadan galip çıkabilirsiniz ama yine aynı durumdasınızdır; durumunuz değişmez ki. Hayata karşı nazik olun, Bana karşı nazik olun siz.
Translated by: Engin Zeyn...Permanent link to this Heavenletter: https://heavenletters.org/tanri-ya-karsi-biraz-nazik-olun.html - Thank you for including this when publishing this Heavenletter elsewhere.
Your generosity keeps giving by keeping the lights on

