“Namaste”nin gerçek anlamı
Minnettarlık ve şükran duygusu sevgidir. Eğer sevgi bir hediyeye ya da özel bir tavra, davranışa bağlıysa o sevgi olmaz. Gerçek sevgi; gerçek şükran duygusu, gerçek minnettir. Birisi var diye şükran duyuyorsanız, o kişinin mevcudiyetinden dolayı minnet hissediyorsanız bu sevgidir. Doğrudan meselenin özüne iniyoruz şimdi.
Sevginin ne olduğunu pek de bilmiyorsunuz. Ah, tabii, delicesine bir tutku hali olabilir. Evet, bunun sevgi olduğunu, aşk olduğu düşünerek sevginizi elbette ki birisi üzerinde somutlaştırabilirsiniz.
Sevgi, o insan sırf karşınızda durduğu için şükran duymanızdır. Ve o insan gözünüzün önünde olmadığında da mevcut olduğu için şükran duymanızdır. Bu kişi büyük ihtimalle size karşı cömert olmuştur. Büyük ihtimalle kendinize inanmanızı sağlamıştır. Birisinin sizi olduğunuz gibi görmesi şükran duyulacak bir şeydir.
Şükran duygusuyla, minnettarlıkla ilgili çok büyük bir ciddiyete kapılmadan önce bir memnuniyetin, bir müteşekkirliğin olması gerekir. Elbette ki olması, gösterilmesi yerinde olan bir şükran duygusundan, bir müteşekkirlikten değil ortada olan bir memnuniyetten bahsediyoruz burada. Bu, o kişinin üzerinize bir şeyler yağdırması, size bir şeyler vermesi gerekiyor demek değildir. Bu durumda kişi sizi tanır, kim olduğunuzu bilir, sizin de zaten tek istediğiniz o kişinin olduğu ya da yaydığı ışıktır zaten.
Bir insanın sizi olduğunuz gibi görmesi muazzam bir şeydir. Şükran duymak muazzam bir şeydir. Sevmek muazzam bir şeydir.
Burada laflardan, sözlerden bahsetmiyoruz; anlıyorsunuz değil mi? Burada bahsettiğimiz şey sözlerin çok üstünde ve ötesinde. Cümlelerden, ifadelerden bahsetmiyoruz. Sıradan, gündelik hayata direnebilen bir sevgiden bahsediyoruz. Sevginin belirli bir ifadesinden söz etmiyoruz. Namaste’nin hakiki manasından söz ediyoruz. Bir an için dahi olsa Benim -Tanrı’nın- ne gibi bir şey olduğumun tadına varır ve hayatın gündelik, olağan koşullarından ortaya çıkan bir insandan tat alırsınız.
Memnuniyet, hoşnutluk; öğretmeni iyi ve başarılı yapan unsurlardır. Kendilerine emanet edilen öğrencilerin içindeki ışığı gören öğretmenler dünyada kutsanmış olanlardır. Çocuk sıkıntılı bir tip olabilir, bu önemli değildir. Öğretmen çocuktan şüphesiz keyif alır. Maskaralık başka şeydir, hakiki yürekse başka şey.
Birisi sizden keyif aldığı zaman içinizde bir şeyler uyanır. Şükran uyanır, değerbilirlik uyanır. Bir sevgi dokunuşu uyanır.
Başkaları onlar için zahmete girdiğinde nasıl da şaşırır Benim çocuklarım. Gündelik hayatın üzerine yükselen, onu aşan; böylelikle belki de elinizde taşıdığınız kendinize ait –ki muhtemelen köşede duran yaramaz, kötü çocuktur o- çerçeveli, siyah-beyaz resmi de aşmanızı sağlayan bu lider amigolara “yaşa!” demek lazım.
Kalbinizin iyiliği doğrultusunda, bu iyilikten yola çıkarak bir şeyler yaptığınızda bu sizin yapmayı istediğiniz ve de yapmak zorunda olduğunuz bir şeydir. Birisinin size yapmanız gerektiğini söylediği bir şey değildir. Bunun sevincini, mutluluğunu dolu dolu verdiğinizde, karşınızdaki teşekkür ettiğinde ve siz de “Benim için zevkti,” dediğiniz zaman bunu yürekten söyleyin, gerçekten kastettiğiniz bu olsun. Yaptığınız da söylediğiniz de gerçekten, yürekten olsun.
Bir parça sevgi için nasıl da minnettardır çocuklarım. Canlarım o parçayı da siz ikiye bölün ve bir başkasına verin.
Dünyadakilerin pek çoğu oldukça uzun bir zamandır sevginin kırıntısından dahi yoksun kalmıştır. Öyleyse bir sevgi bohçacısı, sevgi dağıtıcısı olun siz. Böylelikle de sadece kılık değiştirmiş bir bohçacı olduğunuzu bilirsiniz işte. Kılık değiştirmiş bir Kralsınızdır. Olağanüstü mücevherlerle dolu bir hazine sandığınız vardır. Bu mücevherlerin adı sevgidir. Ben, Tanrı, size sevgi verdim; çünkü size sevgi vermekten sevinç duyuyorum. Şimdi siz de Benim sevgimi ve onu dağıtmak için seçilmiş olduğunuzu hatırlayın.
Translated by: Engin Zeyn...Permanent link to this Heavenletter: https://heavenletters.org/namaste-nin-gercek-anlami.html - Thank you for including this when publishing this Heavenletter elsewhere.
Your generosity keeps giving by keeping the lights on

