Kim Yaradan’dan daha masumdur ki?
Masallarda galip gelen her zaman için en küçük, en mütevazi oğul değil midir? Ağabeyleri akıllı olduklarını düşünürler. Onlar her şeyi biliyordur, kardeşlerinin ise hiçbir şeyden haberi yoktur. Ama asıl aptal kimdir acaba? Küçük kardeşleri değildir elbet. Altınları o kazanmıştır, prensesi ve Kral’ın ülkesini o almıştır. Ağabeyler genellikle mağlubiyete uğrar ve o diyarlardan sürülürler. Onların sürgün edildikleri şey gerçekte nedir peki?
Çok fazla şey bilmek ve oyunu önde götürdüğünüzü düşünmek akıllıca değildir. Galibiyet yalın olmaktadır, sade ve mütevazi olmaktadır. Karmaşık bir yapı kendi hayrına olmayacak denli gösterişlidir. Çok bir akıllı olmak sizin azami hayrınıza değildir. Akıllılık kendi kendisini kurnazlıkla alt eder. Doğru bir yolda gitmez o. Karmaşıklık yalın ve sade değildir. Kurnazlık içerir o.
Masum olan, her şeyi bilmez. Masumiyet açık yürekliliktir. Olan bitene, gelenlere açık olmaktır. Akıllılık, zekilik haddini bilmez, var sayımları vardır ve kapıların ardından gözetlemeye koyulur o.
Masum, küçük kardeş olun siz.
Kim Benden daha masumdur ki? Tek bir iz üstündeyim Ben, tek bir yolda gidiyorum ve sevginin yoludur bu. Her şeyi kategorize etmiyorum, çözmeye, anlamaya çalışmıyorum, üzerinde kafa yormuyorum. Böyle yapmadım Ben.
Yoluma devam ettim ve dünyayı yarattım. Dünya kendini tamamladı ve yerçekimi doğdu; güneşin, ayın ve yıldızların yörüngeleri yerlerini aldı. Gezegenler ve benzerleri kendilerini belirli bir hizaya koydular ve saat yönünde hareket ettiler. Denizler suyla doldu ve sularına tuz dahil oldu; hayat başladı ve hayat biçimleri tezahür etti.
Bunların en muhteşemi parmaklarımı şıklatmamla ortaya çıkan insanlardı. Peki insanlar tüm bunların en muhteşemi, en harikası nasıl oldular acaba? Öyle oldular çünkü sizleri Kendime öykünerek yarattım Ben. Sizi küçük küçük hamurlardan yarattım ve hakimiyet verdim, her şeye dair bir hakimiyet ve üstünlük bahşettim. Müsvetteler yapmadım. Planlar kurmadım. “İnsanları istiyorum,” dedim ve Cennet Bahçesini devralan Adem çıktı ortaya. Adem’den bir kaburga kemiği alındı ve ona Havva katılmış oldu; onlar da bir ağacın iki dalının bazen biri birine sarılıp kucaklaştığı denli bir oldular. İki ağacın bir olması denli birleşti, kucaklaştı yürekleri.
Ne denli çeşitli ve çok olsanız da Bölünmez Tek Bir Bütünsünüz sizler. Hep birlikte dans ediyorsunuz. Kollarınızı kaldırıyor, yukarılara bakıyor ve dans ederken yıldızlarla bir hizada oluyorsunuz. Benim yüreğimden geldiniz. Yıldızlardan geldiniz ve her şey Benim yürek atışlarımla ahenk içinde hareket edene dek hep birlikte, daima yukarı doğru salınımlar yaptırıyorsunuz Evrene. Her şey, herkes yüreğimde mevcut Benim; hepsi kulaklarını Benim yüreğime dayıyor ve Bana doğru yöneliyor. Birlikte salınıp sallanıyor, birlikte hüküm sürüyoruz.
Benim bulunduğum yerden başka hangi istikamet, hangi yön vardır ki? İşitilecek başka Kim vardır? Yüreğimden doğmuş olan sizler ihtişamımsınız Benim. Benim güzel Varlığımsınız; sevgimi Yüreğimden ve Yüreğime sonsuz kereler dalga dalga, girdap gibi döndüren, sevginin mısır patlakları gibi ortaya çıkmasını sağlayan; herkesin, her şeyin üzerine patır patır yayılan kendinden habersiz sevgi gibi olan Benim Harikulade Dünya Varlığımsınız. Öylesine doğal, öylesine samimi, öylesine masum; güneşin ışınları ya da denizin buğusu gibi güneşe uzanan ve ışınlarını her tarafa saçan bir sevgi çiçeği gibisiniz.
Eğer yüreğinizde değilse sevgi başka nerede bulunabilir ki? Benim bulunduğum yerden başka nerede bulunabilir ki sevgi? Ve Benim olmadığım neresi vardır? Küçük kız ya da erkek kardeş olarak Sizin bulunmadığınız neresi vardır peki?
Sevgiden başka her şeye değer, her şeye bedel başka ne vardır? Başka ne her şeye çare, her derde devadır? Başka ne her şeye hakim olur, her şeyi harikulade kılar ki?
Hayatın ne olduğunu düşünüyorsunuz siz? Bir yarışma değildir o. Hayat, sevginin kendi kendisini tanıyıp bilmesi için bir fırsattır. Bir şeylerin sahnelenmesi değildir. Sevgidir; sade, yalın, zarif. Herkes için sevgidir ve her şey sevgidir; dünya ayaklarınızın dibindedir işte. Şimdi nasılsınız bakalım?
Translated by: Engin Zeyn...Permanent link to this Heavenletter: https://heavenletters.org/kim-yaradan-dan-daha-masumdur-ki.html - Thank you for including this when publishing this Heavenletter elsewhere.
Your generosity keeps giving by keeping the lights on

