İlahi ve Ölümsüz

God said:

Kutsal çocuklarım, şimdi kendi kutsiyetinizi kabul etmenizin zamanıdır. Sadece birer fani değilsiniz. Ölümsüzlüğün dayanak noktasısınız. Fiziksel bedeninizi sadece taşıyorsunuz. Cennet katında yaşamaya devam ederken, hayatınızı Yeryüzünde sürdürüyorsunuz. Basit bir fani olarak adlandırdığınız şeyin İlahi bir Fani olduğunu bilmeniz gerekiyor. Bunun istisnası yoktur.

Bunun size biraz uzak görünmesini anlıyorum. Bırakın ilahi herhangi bir şeyi, çoğu zaman değerli bir İnsan olarak dahi muamele görmüyorsunuz. Aslında hayat size hakettiğiniz gerçek değeri vermiyordu; fakat artık kendinize de böyle muamele etmeyeceksiniz. Kendinize hak ettiğiniz değeri vereceksiniz. Kendi değerinizi idrak etmekte artık cimri davranmayacaksınız.

Söyleyin Bana sevdiklerim; tüm eksik ve kusurlarınızı, kendinizi “İlahi” bilmeye neden layık olmadığınızın nedenlerini, Bana şimdi bir bir sayıp dökmeyi istemiyor musunuz? Dünyanın size biçtiği değerden çok daha fazlasına layık olduğunuz fikriyle dalga geçen bir yan yok mu içinizde? Çocuklarım, Ya Ben haklıysam ve Dünya da yanılıyorsa şayet? Böyle de olamaz mı?

Dünyanın söylediklerine inanıp destek veriyorsunuz. Benim söylediklerime de bir şans vermeyecek misiniz? Benim söylediklerime inanmayacak mısınız?

Benim İlahi Çocuğum olduğunuzu söylüyorum. Eğer Benim çocuğumsanız sadece İlahi olabilirsiniz. Kendimden daha azını yaratamazdım ki? Bunu neden yapayım?

Akabinde, Benim yanıldığımı ispatlayan kanıtlar gösteriyorsunuz. Ne de olsa, hayatta kalpsizliği görmüştünüz ve bunun Tanrı olamayacağını bilirsiniz. Ve lakin şunu da bilmelisiniz ki, kalpsizlik siz değilisiniz ve kalpsizlik başka hiç kimse de değil. Bu bir yanılgı, bir hata. Artık gördüklerinize inanmayın, zira bunlar birer sihirbaz numarasıdır. Dünyadaki çocuklarımın hepsi de müthiş birer sihirbaz ve kılık değiştirme konusunda hepsi birer usta.

Bahanelere sığınarak vazgeçebilirsiniz. Arkasına saklandığınız o maskeyi çıkarın.

Bir seviyede, kendinizi ve diğer herkesi kandırdığınızı aslında bilirsiniz. Gerçek olan öteden beri kutsiyet haliyken, kutsal olmanın sadece “mış” gibi yapmak olduğuna belki de kendinizi ikna etmiştiniz. Fakat yine de içinizde şüphe eden bir yanınız vardır. Kendinizi gördüğünüz ve kendinizi ortaya koyduğunuz hallerin birer rol olduğunu bilirsiniz. Ve nasıl da iyi birer oyuncusunuz sizler. Bu işte çok mahirsiniz. Kendinizi olduğunuzdan çok daha az göstermek için çok usta bir performans sergiliyorsunuz. Bunda o kadar başarılısınız ki oynadığınız role kendiniz de inanıyorsunuz. Kanatlarınızı bir kılıf altında tutuyorsunuz. Onların size ait olduğunu unutuyorsunuz. Kendinizi dayanak almanız gerekirken tüm o dekor ve kostümleri esas alıyorsunuz.

Olduğunuzdan daha az görünmeyi başarmak için çok çalışmıştınız. Herkesi kandırmıştınız. Sadece Beni kandıramamıştınız. Çünkü Ben sizin ne olduğunuzu görüyorum. Benim yarattığım İlahi Varlıksınız. Birer çiçek gibi sizi Yeryüzüne Ben ekmiştim, muazzam şeyler için yapmıştım bunu, elbetteki umutsuzluk ve keder zincirleri için değil. Bu görünmez fakat büyük zincirleri kıracak mısınız artık?

Kimin gibi olmak isterdiniz? Neye benzemek isterdiniz? Bunu şimdi olabilirsiniz. Arzu ettiğiniz ve Benim arzu ettiğim her şeyi olabilirsiniz şimdi. Kendi kendinizin kralı ya da kraliçesi olabilirsiniz diyorum. Kendi kendinizin hakimi olabileceğinizi söylüyorum. Kendinizi tayin edebilir ve teşekkül ettiğiniz tüm sevgiyi ortaya koyabilirsiniz. Şimdi sergileyin. Kendinize gösterin onu. Size bahşetmiş olduğum kimliği kabul edin. Sizde biçimlenişimi kabul edin. Kendi suretimden yaratmış olduğum şeyi kabul edin. Şimdi kabul edin.

Bu Cennetmektubunu okumayı bitirdiğinizde, okumaya başlamadan önce bürünmüş olduğunuz rolü oynamayacaksınız artık. Şimdi daha bir yükseldiniz ve ne olduğunuzun, aslında her zaman olduğunuz şeyin mesuliyetini üzerinize alıyorsunuz. Yükselin aziz çocuklarım. Dünyayı yöneten sizlersiniz ve artık onu muazzam bir anlayış ve şefkatle yönetiyorsunuz. Benim yerime yönetiyorsunuz. Benim adıma yönetiyorsunuz. Kainatın Tanrısı sizsiniz. Bu ünvanı kendinize saklayın, lakin Kim olduğunuzu da kuşku duymaksızın bilin. Bir gül ne olduğunu bilir. Ve artık sizin de Kim olduğunuzu bilmeniz ve olmanız gerekiyor, zira size düşen budur.

Translated by: Engin Zeyn...

 

Hey friends! We're doing our best to keep this website alive. Every contribution helps. Please consider sending us support through Paypal. Thank you