Heavenletter # 5449 Tanrının Sizin için Bir Hayali Var
Tanrı Dedi ki:
Sizin kalbinizde yazıyorum. Silinemez bir şekilde kalbinizdeyim. Öyleyse : Tanrı vardır, Tanrı yoktur diye koparılan bu yaygara niye?
Size Tanrı vardır diyorum ve O Tanrı Benim. Hangi isimle çağırırsanız çağırın O, Benim. Hangi düzeyde olursanız olun, Ruhunuzun o tüm göz alıcı renklerinde kendinizi bilmek için Benim hakkımda daha fazla şey öğrenmektesiniz.
Kendinizi bilmek Beni bilmektir. Beni bilmek kendinizi bilmektir, sevgililer. Yaptığınız şey budur, kendinize aşina olmak, kendiniz olmak, bu oluş kendinize kendiniz olmak için izin verme alçakgönüllülüğünden daha fazlasıdır.
Kendini bilmeye başlamak kaslarınızı, ruhunuzun kaslarını gevşetmek gibidir. Ruhunuz kasılmıştır. Kendi gerçekliğinizi kabul etmeye başlarsınız. Gerçeklik vagonuna binersiniz. Bilginizin kaynağına uzanırsınız. Kendiniz olursunuz. Kendinizi bilirsiniz.
Kendinizi bilmenin önünde geçmeniz gereken engeller vardır. Bir anda tam bilinç halinize geri dönebilirsiniz. Aslında içinizde bir yerlerde Benim için ve sizin için neyin daha önemli olduğunu zaten biliyorsunuz. Tüm ilim ve irfan, bilgi sizdedir. Tüm ilim ve irfanı öğren de öğreten de sizsiniz.
Aşılması gereken geniş bir uçurum varmış gibi hissediyor olabilirsiniz, ama, gerçek şudur ki, yalnızca birkaç adım uzaktasınız. Kendinizi gerçekleştirmenizin önünde devasa engeller varmış gibi hissediyorsunuz. Önünüzde engel olarak gördükleriniz aslında sizin korkularınızın değişik formlarda tezahür etmiş halidir. Başarısız olmaktan korkuyorsunuz, ama, aynı zamanda başarılı olmaktan da korkuyorsunuz.
Ancak durum şudur ki, başarısız olamazsınız. Bu, içinizde bir kapı açıp kapının ardında neler olduğuna bakmaya benzer. Bilinmeyenden korkmayın. Kapının ardında sizi üzecek, rahatsız edecek bir şey yoktur. Kapının ardında üzerinize koşarak gelen bir köpek yoktur. Evet, kapıyı açtığınız da tabi ki hayatınız alt üst olabilir. Bu yüzden korkuyorsunuz. Bir şey bilmiyordunuz rahatınız yerindeydi. Şimdi bu cehaletinizi kaybetmekten korkuyorsunuz. Bilgisizliğe alışmıştınız, hatta hoşunuza bile gidiyordu. Sizden beklendiği üzere bu yeni durumu pek de sıcak karşılamadınız. Cehaletinizi kaybetmek konusunda tereddüt ediyorsunuz.
Sadece, sahne ışıklarının altında olmak istemiyorsunuz.
Alın size iyi bir haber; Dışarıdan hiç kimse sizin yıldızlara ve gökyüzüne uzandığınızı göremeyebilir. Ya da ne olup bittiğini anlamaya çalışanlar gördüklerinin ne anlama geldiğini anlamazlar. Algılayamadıkları birşeyler olduğunu söyleyebilirler. Seni daha az anlayabileceklerdir. Bundan sana ne!
Bütün bunlar olduğunda, birilerinin orada ya da burada olması, öyle ya da böyle düşünüyor olması seni ne kadar ilgilendirir? Şimdiye kadar hiç kimse seni senden daha iyi tanıyamadı.
Bunlar önemli değil, sen kendine ve Bana karşı sorumlusun.
Bu bilgisizlik içinde yaşamına devam etmen mümkün değildir. Bilgisizlik içinde yaşamak demek, şu anda olduğun gibi yaşamaya devam etmen demektir, sanki her şey yolunda ve mükemmel miş gibi düşünerek. Bu bilgisizliğin sonuçlarının çok güzel olduğunu sanıyorsunuz. Tanrının sevgili kulu, bugün ya da yarın er ya da geç uykundan uyanacaksın, bunu neden hemen şimdi kendi iradenle yapmıyasın?
Her zamankinden daha neşeli, daha mutlu olacağınıza yürekten inanmıyorsunuz. Evet, şimdiye kadar size cehaletin, bilgisizliğin mutluluk olduğu söylendi ve öğretildi. Farkındamisınız cehaletiniz sizi ne zamandan beri sefalet ve yoksulluğa tutsak etmiştir? Cehalet mutluluk değildir. Cehalet gereksiz yere sefalet çekmektir. Evet, sizi çok iyi anlıyorum, hayal kırıklığına, ihanete uğramak istemiyorsunuz. Cehalet cehalettir.
Sizin için çok daha büyük hayallerim var, ve tüm bu hayallerim siz kabul etseniz de etmeseniz de gerçek olacaktır. Sizin için hayalim şudur: Yüksek bilinç hali. Tam bir farkındalık.
Bırakın gerçekleşsin! Ne muazzam bir yolculuğa çıkıyorsunuz.