Heaven #3464 Yapılacak tercihler
Heaven #3464 Yapılacak tercihler
Canlarım, hayatta pek çok deneyim vardır. Bazı olaylar yaşarsınız. Birileri sizi itip kakabilir. Birileri sizi soymaya kalkışabilir. Birileri sizi kutsayabilir, size en iyi duygu, düşünce ve dileklerini iletebilir. Bu yaşananlara yönelik olarak bilinçli bir seçiminiz olmayabilir.
Birisinin iyi dileklerini ve kutsamalarını kabul etmek sizin için kolaydır. Belki de bu kutsama muhteşem bir armağandır. Belki de bir miktar paradır. Bir gülümseme, sıcak bir davet yada güzel bir yemektir. Hiç düşünmeksizin bunları gülümseyerek karşılarsınız. O kişiye sarılıp onu kucaklayabilirsiniz bile. Her halükarda kendinizi iyi hissedersiniz.
Birisi size karşı, sizin ve Benim de arzu ettiğim şekilde davranmadığı zaman da ekseriya aynı hızla ve aynı doğallıkla reaksiyon gösterirsiniz. Kalbiniz kanatlanacağına adeta çöküverir ve bu hiç de şaşırtıcı değildir.
Ve çoğunlukla, gerçekten sevgi dolu birisi size mutluluk verdiğinde bir süre sonra mutlu olursunuz.
Ve çoğunlukla sevgi dolu olmayan biri size mutsuzluk aşıladığında kalbinizde yine bir çökkünlük hisseder; şaşkınlık ve kırgınlığa kapılırsınız. Lakin kendinizi böyle bir öfke ve hayal kırıklığı içinde bulduğunuzda bu sizin tercihinizdir. Diğer insanın söyledikleri veya yaptıkları üzerinde bir tercih durumunuz yoktur. Çökkünlük hissedersiniz. Lakin artık bir tercih hakkınız vardır.
Gün boyunca olup bitenler hakkında kara kara düşünebilirsiniz. Öfke dolu mektuplar yazabilirsiniz. O kişinin burnuna bir yumruk indirebilirsiniz. Küfredebilirsiniz. Bu olaya yönelik olarak ne yaptığınız yada ne söylediğiniz sizin tercihinizdir. Kendinizi daha ne kadar zaman küçük görülmüş, aşağılanmış hissedeceğiniz de sizin tercihinizdir. Size olumsuz şekilde davranan kişinin tercihi değildir bunlar.
Belli bir yerde, artık bu konu üzerinde düşünmeyi bırakmak istersiniz. Bu feci kabahatinden dolayı o kişiyi affedemeyebilirsiniz. Belki de buna henüz hazır değilsinizdir. Fakat bu ızdırap verici kırgınlığı yada şiddetli öfkeyi beraberinizde taşımanız da gerekmez. Bu hisleri himaye etmeniz gerekmez.
Kendinize engel olamadığınızı söyleyebilirsiniz. Nasıl hissettiğinizi anlıyorum, lakin kendinize engel olabileceğinizi söylüyorum Ben. Buna karar verebilirsiniz. O suç mahallini terk etmeye karar verebilirsiniz. Düşüncelerinizi başka bir istikamete yönlendirebilirsiniz. Bu mutsuz, keyifsiz hislerin içinizde daha fazla barınmamalarına karar verebilirsiniz. Size düşenin, keyifsiz ve mutsuzluk aşılayan duyguların üzerinizde hakimiyet kurmasına müsaade etmek olmadığını idrak edebilirsiniz.
Bir başkasının yada herhangi bir hadisenin sizin yerinize kararlar almasına ihtiyacınız yoktur artık. Çaresiz değilsiniz. Egonuzdan daha fazlası incindiğinde bile bu meseleyi bir kenara bırakabilirsiniz. Anında unutabilirsiniz demiyorum size. Bunu paketleyip kalbinizde himaye etmek yönünde bir karara varabileceğinizi söylüyorum.
Tüm hisleriniz hakkında karar verenin kalbiniz olduğunu düşünüyor olabilirsiniz, ama karar veren aslında zihninizdir. Şimdiye kadar zihniniz aynı şekilde misilleme yapmanız konusunda size epeyce ısrar etmiş olabilir. Ne yapmanız gerektiğini size zihniniz söylemektedir, kalbiniz değil.
Öfkeyle yada gözyaşlarıyla tepki vermeye alışmış olabilirsiniz. Öfkenizi gerçekten ifade etmeniz, onu göstermeniz başka bir şeydir, onu içinizde biriktirmeniz ise bambaşka bir şey. Feragat etmeniz gereken şey budur ve tıpkı ikinci bir dilim pastayı geri çevirmeniz gibidir. O pasta sizin patronunuz değildir. Hiç kimse de size nasıl olmanız gerektiğini dikte etmek vazifesine tayin edilmemiştir.
Karar vermek ve olmak size düşer. Birisi yada bir olay size bir etkide bulunmuş, bir şey yapmıştır. Bunu yapamayacakları fikrini bir kenara atın çünkü olan olmuştur. Müdafaa etmek zorunda olduğunuz şey nedir o zaman? Onurunuz mu? Onurunuzu kendinize saklayın canlarım ve buna göre hareket edin.
Bazı sözlerin, davranışların, taşların, iğnelemelerin sizi incittiğini biliyorum. Fakat daha fazla cereme çekmekten kendinizi kurtarabileceğinizi de biliyorum. Bırakın canlarım, bırakın. Nahoş olaylar patronunuz değildir, üzerinizde söz hakkı olan birer ilah değildir onlar.
Çeviren: Engin Zeyno Vural

