Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

Heaven #3450 Hayatınız neye dairdir?

Heaven #3450 Hayatınız neye dairdir?

Hayat dahilinde önünüzde uçsuz bucaksız uzanan bir diyara doğru bakarsınız. Bu diyar sizin önünüze serilmiştir. Nereye gideceğiniz ve neyi arayacağınız sizin vereceğiniz kararladır. Olup bitenler ise tamamen size bağlı değildir. Bir söz hakkınız vardır elbet, fakat hayatta olan biten her şey de sizin kontrolünüz altında değildir.

Ancak hayattaki her şeyi kontrol etmek istiyorsunuz. Canlarım, her ne gelirse gelsin onunla başa çıkmak zorundasınız. Kapınıza her ne geliyorsa onunla bir alakanız vardır, yapmanız gereken bir şeyler vardır. Bazen onu içeri alırsınız, bazen de bir kenara çekilirsiniz. Fazla bir söz hakkınız yoktur. Oradan nereye gideceğiniz konusunda söz hakkınız vardır, lakin Kainat hakkında tüm söz hakkına sahip olan kişi de siz değilsinizdir.

Eğer kendinizi bir heyelanın içinde bulmuşsanız oradasınızdır. Nereye düşeceğiniz muhtemelen sizin seçeneğiniz dahilinde değildir. Kendinizi nerede bulursanız seçenekleriniz de orada başlar. Kendinizi bulduğunuz o yerden yola çıkarsınız. Yürüyemeseniz bile seçenekleriniz vardır. Ümitsizliğe düşmek de seçeneğinizdir. Sürünerek ilerlemek de.

Hiç kimse bilmediği, tanımadığı bir yerde gözlerini açmak istemez ama eğer kendinizi bulduğunuz yer böyleyse burada sorulacak sorular “neden, ne zaman, niçin” değildir. Mesele şimdi ne yapacağınızdır. Ve şayet hiçbir şey yapamazsanız, bunu nasıl kabul edeceğinizdir. Hayatınıza nasıl devam edeceğinizdir. Bulunduğunuz ve inlediğiniz noktada daha ne kadar kalacağınızdır.

Kendinizin yol açmadığı bir durumun içindesinizdir. Elbette ki bariz bir şekilde buna siz sebep olmamışsınızdır. Lakin bilinçli yada bilinçsiz olarak ne yöne gideceğinize karar vermeniz gerekir. Belki de bu, zorlukların üstesinden gelmenizin vaktidir.

Kendinizi bir heyelan dahilinde bulmuşsanız eğer, bunun sizin yapmış olduğunuz bir tercih olması da mümkündür. Belki de bu seçimi çok uzun zaman önce yapmışsınızdır. Bunu hiçbir zaman bilemeyebilirsiniz de. Asla bulunmak istemeyeceğiniz bir yerde olmak yönünde bir seçim yapmış olduğunuza inanmak zordur ancak her halükarda kendinizi orada bulmuşsunuzdur işte.

Tamamen masum bir kurban da olsanız seçeneğiniz ağlamak yada ayağa kalkarak yeniden başlamaktır.

Bir tohumun nerede ekileceğine yönelik bir seçme hakkı bulunmayabilir ama büyümeyi, çiçekler açmayı seçebilir o.

Bir şapka hangi kafanın üzerinde duracağına yönelik seçme hakkına hiç sahip olmayabilir ama yine de bir şapka ne yaparsa onu yapmaya devam eder o.
Şapkalar işe yarar, faydalı olurlar. Tohumlar da öyledir. Siz de fayda sağlar, hizmet edersiniz.

İradeniz ve arzunuz vardır, bunları nasıl kullanacağınıza yönelik de seçenekleriniz. İradenizi ve arzularınızı itiraz içinde olmak, savaşıp didinmek yönünde mi kullanacaksınız, yoksa ilerlemek yönünde mi?

İradenizi ve arzularınızı inatçılığa denk görmeyin. İradenizin ve arzularınızın bulundukları noktaya tutunup kalması gerekmez. Bunların mevcudiyeti istediğiniz her şeyi size sağlayacakları anlamına gelmez. Hayat istediğiniz her şeyi, her zaman elde edemeyeceğinizi zaten size öğretmiştir.

Mesele, nasıl bir semere elde edeceğinizi bilmeksizin bir takım kararlar vermek durumunda olduğunuzdur. Bazen sonuçları önceden bilmeniz gerektiğine dair bir fikre kapılabilirsiniz. Bir nevi bahis içinde olduğunuz fikri de burada ortaya çıkar. Lakin bahis oynamak size her zaman istediğiniz sonuçları getirmez. Bazen her türlü imkansızlığa rağmen yola devam eder, istediğiniz her şeyi de elde edersiniz yada edemezsiniz.

Kaybetmek yada kazanmak fikrini bir kenara bırakmak elzemdir. Hayat kazanmak yada kaybetmek meselesi değildir. Hayat hayattır. Ne zaman kazanıp ne zaman kaybettiğinizi de her zaman bilemezsiniz. Açıkçası hayatınız kazanmak üzerine de kaybetmek üzerine de değildir. Hayatınız sportmence, centilmence, keyifle hareket etmek üzerinedir.

Çeviren: Engin Zeyno Vural