Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2629 Kimin icin calisiyorsunuz?

HEAVEN #2629 Kimin için çalışıyorsunuz? 5 Şubat 2008

Yoksul insanın tanımını, parasız insan olarak yapar dünya. Oysa kimseye yoksul demezdim Ben, çünkü herkesin kendi tasarrufunda olan kendi hayatı vardır. Dünyevi koşullar dahilinde asıl yoksul insan, hayalleri olmayan ya da tutkuyla bağlılık hissettiği hayalleri olmayan insandır.

Yoksul insanın da zengin olma hayalleri kurduğunu söyleyebilirsiniz şimdi. Hayal vardır, hayal vardır. Her türlü zenginliğin ötesine geçen tutkuları olsun yoksul insanın. Dünyayı yerinde oynatmak için tutku duysun o.

Dünya tabirince başarılı olarak nitelenen insanlar –ki bunlara zenginler de dahildir- kararlı ve amaç sahibi insanlardır. Vakitlerini boşa harcayan aylaklar değildir onlar. Bir amaç için yol alırlar. Bir amaç için düşünürler. Hayalleri vardır ve hayalleri için harekete geçerler. Faaliyet içindedirler.

Aziz çocuklarım, zengin olma hayali yeterince büyük bir hayal değildir. Zenginlikleri ne kadar çok isterseniz isteyin, bu isteğin motivasyonu asla kafi gelmez.

Yapmayı sevdiğiniz bir şey bulun, onun bir parçası olun ve o yolda ilerleyin.

Tek başına zenginlik yeterli değildir. Bolluk hayali gerçekleştiğinde bile yeterli değildir bu. Ne kadar çok maddi varlığı biriktirmiş olursanız olun, yeterli gelmez. Yüreğinizdeki sızıyı dindirmez bu. Servetin anlık ihtişam duygusu kısa ömürlüdür. Ve Biz, yani siz ve Ben, egodan bahsetmiyoruz burada.

Para kazanma vasıtalarınızdan mutluluk duyduğunuza emin olun. Ve eğer bu vasıtalar en büyük arzularınızı gerçekleştirmiyor, size mutluluk vermiyorsa bu durumda uğraştığınız bu işlere vermek zorunda olduğunuz her şeyi vermeyi arzu edin. Bırakın arzunuz “verici olmak” olsun.

Neyle uğraşıyor olduğunuz bir şeyi değiştirmez, bu meşguliyet döneminde hoşunuza gitmeyen bölümler de olur. Göreli dünyanın şartları dahilinde neyle meşgul olduğunuz, onu ne kadar sevdiğiniz ya da sevmediğiniz bir şeyi değiştirmez bazen, yapılması gereken bazı işler vardır sadece. Bir ressam fırçalarını temzilemek zorundadır. Bir aşçı pişireceği malzemeler için liste hazırlamak, onları sipariş etmek zorundadır. Bir CEO çözümlenmesi gereken meselelerle uğraşıyordur ve bu, yapmayı çok da sevdiği bir şey olmayabilir.

Tutkulu uğraşları olan insanların, her an yapmaktan büyük mutluluk duydukları işleri yaptıklarını zannetmeyin. Tutkuları olan bu insanlar sizinle kıyaslandığında çok daha büyük güçlüklerle karşılaşıyor ve zor kararlar almak durumunda kalıyor olabilirler.

Ve dolayısıyla motivasyona yani sizi harekete geçiren bu içsel dürtü mevzuuna geri gelmiş oluyoruz. Kimilerinin yaşamlarını sürdürmek için çalışmak zorunda olmaları hayırlı birşeydir, aksi halde çalışmazlardı onlar.

Çalışmayı, bir kutsama ve nimet olarak düşünecek misiniz o halde? Sizin konumunuzda olmayı isteyen pek çoklarının bulunduğunu dikkate alacak mısınız?

Kalben ve ruhen kendinizi şu anda meşgul olduğunuz işe ait hissetmiyorsanız şayet, bu durumda tüm kalbinizi ve ruhunuzu bu işe verir misiniz lütfen? Kendinizi işinize konsantre eder misiniz? Verebileceğinizin en iyisini verir misiniz bu iş için? Sahip olduğunuz tüm vasıfları bu işe vakfeder misiniz lütfen? Bunu yapmak işinizi zorlaştırmayacaktır? Bilakis işinizi kolaylaştıracaktır.

Başkalarının ne yaptıklarıyla ilgilenmeyin. Sizden beklenenden de fazlasını yapmanızı istiyorum Ben. Muazzam hizmet vermenizi söylüyorum size.

Size şunu soruyoum: Kimin için çalışıyorsunuz? Patronunuz titrini taşıyan adam için mi çalışıyorsunuz, şirketiniz için mi ya da kendiniz için mi çalışıyorsunuz? Eğer bu şıklardan herhangi birine “Evet” diye yanıt veriyorsanız yanılıyorsunuz demektir. Benim için çalışıyorsunuz, uğruna emek harcadığınız Benim.

Lütfen emeğinizi ne kadar takdir ettiğimin idrakında olun. Yaptığınız herşeyi takdir ediyorum Ben. Kimin için çalıştığınızı bilerek işinizi kolaylaştırın ve gerçekten karşınızda Ben varmışım gibi öne çıkarın vericiliğinizi.

Çeviren: Engin Zeyno Vural