Dünyayı da Beni de Kendinizi de Kucaklayın

God said:

Eğer olup bitenlerden yana bıkkınlık içindeyseniz bunların üzerine daha bir derinlemesine eğilin. Eşit olan, olmayan nelerdir bir bakın. Bunlar nedir, ne değildir. Değer biçme, kıymet takdir etme hali nedir acaba? Sizin vardığınız bir sonuçtur bu. Belirli bir kıymet atfetmiş, bir değer biçmişsinizdir ve olay kapanmıştır. Hadise iyidir, yarı yarıya iyidir ya da hiç iyi değildir. Biçtiğiniz değeri bir kenarda bırakmak yerine onu beraberinizde tutmuşsunuzdur. Biçtiğiniz bu değeri bir milim değiştirmeyeceksinizdir. Bir karara, bir hükme varmış, biçtiğiniz değer tek ve salt gerçekmiş gibi ona sahip çıkmışsınızdır. Bu konuda tereddüdünüz olmayacaktır.

Üzerinde girinti çıkıntılar olan pürüzlü bir aynaya bakmışsınızdır bir kez; kendinizi böyle görürsünüz, rüzgarda dalgalanıp duran bir imgedir bu.

Ben ne dersem diyeyim direnç gösteriyorsunuz. Tüm hayatınız harikulade bir varlık olmadığınıza kanıt teşkil ederken nasıl öyle olabilirim ki diye soruyorsunuz kendinize.

Ah, kendinize biçtiğiniz değeri değiştirdiğinizde dünya da nasıl değişecek halbuki. Burada egodan bahsetmiyoruz. Sönük bir yastıkmışsınız gibi sizi pompalayıp şişirmiyoruz burada. Sizin hakiki değerinizden, hakiki kıstaslardan bahsediyoruz. Sizin gerçek ölçünüzden bahsediyorum Ben. Siz ise tamamı yanılsamadan ibaret olan bir fotoğraftan söz ediyor olabilirsiniz.

Geçmişte olduğunuz şey değilsiniz. Geçmişte olduğunuzu düşündüğünüz şey değilsiniz. Hiçbir zaman da olmamıştınız zaten. Dünün bayat mallarına para harcamayın. Bugün yeni ve taze düşünceler satın alın siz.

Sizi yüreklendirmeleri için dünyadaki diğerlerine tabi olmayın, onlara bel bağlamayın. Siz kendinizi yüreklendirin. Dimdik durmanız, yere sağlam basmanız murad ediliyor sizin. Olması gereken budur. Eski düşünce kalıplarının üzerine yükselmeniz murad ediliyor, bunu yapmanız gerekiyor. Onlara yeterince uzun zamandır saplanıp kalmıştınız zaten.

Bunun anlamı kurtarılmanız gerektiği değildir. Sadece yeni bir anlayışla bakmanız, böyle görmeniz gerekiyor sizin. Bir çentik dahi olsun zihninizi ve kalbinizi açın ki içeri girmekte olan ışığı görebilesiniz. Işık oradadır. Işıl ışıl yanmaktadır içinizde. Bir ışık kulesisiniz sizler, ama kendisini görmeyen türden.

Çok uzun zaman önce kendiniz olmayacağınıza yönelik bir anlaşmaya varmıştınız. Kendinizden daha azı olacağınıza dair çok uzun zaman önce bir pazarlık yapmıştınız siz. Bu pazarlığı kabul etmiştiniz. Bu yüzden siz yaptınız diyorum Ben. Tuzağa düşürülmüştünüz ve “ Tamam bari. İşler böyle o zaman”, demiştiniz. Gerçek olarak da değersizliği kabul etmiştiniz. Dalgalı bulanık bir aynaya bakmış ve bu imgeyi, bu bulanık görüntüyü kabul etmiştiniz. Değersizliğe hoşça kal deyin siz, el sallayın ona. Bir Kral’ın kefaretinin değerindesiniz. Ve Ben ki Kralım, yanlış inançlarınızdan azad ediyorum sizi.

Yanlış inanışlara ikna olduğunuz kolaylıkla birey olmanın, insan olmanın hakiki ışığına ikna olun şimdi. Hakikat ise bedenle çevrili bir ışık olduğunuzdur. Işığınız solgun değildir. Işıl ışıl parlamaktadır o; sadece siz ışığın kendisinden ziyade onu çevreleyen gölgeye daha fazla inanç duyuyorsunuz. İnandıkça da onu görüyorsunuz. Şimdi sizden kendinizi olduğunuz halinizle görmenizi istiyorum ben. Benim gözlerimle bakın, bu durumda göreceğiniz tek şey pırıl pırıl bir ışık olacaktır. Nereye bakarsanız bakın pırıl pırıl ışık göreceksiniz. Her yere yayılmakta olan sevgi ışıltılarını göreceksiniz. Gerçek kıstaslarla değerlendirilmiş, doğru terazide tartılmış olacaksınız ve dünya da bu gerçeği çürütemeyecek.

Gerçek kendiniz olmak yeni bir anlam kazanıyor artık.

Size olan mesajı işitiyorsunuz. Mesajım sizsiniz. Dünyada ışıl ışıl parlamanız ve böylelikle dünyayı da Beni de kendinizi de kucaklamanız mesajını veriyorum Ben.

Translated by: Engin Zeyn...

 

Your generosity keeps giving by keeping the lights on