Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2543 Şefkat nerede başlar, nerede biter

CENNET#2543 Şefkat nerede başlar, nerede biter 11 Kasım 2007

Öncelik bendedir. Dikkatiniz Benden yana olsun; böylelikle herkese ihtimam göstermiş olursunuz. Bana hizmet edin; böylelikle herkese hizmet etmiş olursunuz.

Bu mevzuyu geçiştirip değiştirmeyin. Kendinizinki veya bir diğerininki olsun, kişisel ızdıraplara saplanıp kalmak Bana hizmet etmez, size de diğer kişiye de hizmet etmez bu. Dünya ve onda yaşayanlar için hayırlı şeyler yapın, lakin kendinizi tecrit etmeyin. Kendinizi diğerlerinden yukarıda tutmayın. Birlik budur.

Bir çocukla ya da yaralı bir kuşla alakadar olmanın değerini biliyorsunuz. Dünyadaki en önemli şeydir bu. Bir süreliğine tüm dikkatinizi Benim güzel varlıklarımdan birine yöneltmişsinizdir. Yaradanın ebeveyn görevini üstlenmişsinizdir ama Benim yerimi aldığınızı düşünmemişsinizdir. Mesele problem yaşayan insanlar olduğunda, onların ızdırabına ya da onları bu ızdıraptan kurtarma fikrine saplanıp kalmanız gerekmez. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?

Birisine yardım etmek iyi bir şeydir, lakin bu yardıma bağımlı olmanız ya da diğer kişinin bu yardım ihtiyacına tabi olması, bu yardımın sizden gelecek olmasına bağımlılık duyması başka şeylerdir. Muhtemelen bu durumda Tanrıya hizmet etmekten ziyade kendi kendinize hizmet eder olursunuz.

Sizden hiç kimseyi göz ardı etmenizi istemiyorum Ben; lakin görüş açınızı daraltacak denli miyop olmanızı, olaylarla olan mesafenizi yitirmenizi de istemiyorum. Bazen yardım etmemek de yardımdır. Kendi kuvvetlerini kullanmalarına izin verecek denli saygı duyun diğerlerine. Teselli ve huzur verin, avutun lakin ne kendinize ne de bir başkasına aşırı düşkünlük göstermeyin. Bu teselli halini bir bataklığa çevirmeyin.

Şefkat nerede başlar, nerede biter? Şefkatin acımaya dönüşmesine izin vermeyin çünkü bu durumda kendinize yüksek bir paye veriyorsunuzdur. Kimseye acımanız gerekmez, dolayısıyla kendinize de acımayın. Diğerlerine ihtimam gösterin ama acımayın. Acımak, endişeye kapılmak ve dertlenip kederlenmektir. Dünyayı gözetin, ona ihtimam gösterin ama bir hastabakıcı haline de gelmeyin. Kendinize bu titri vermeyin. Hiçkimseyi zavallı kılmayın.
Dünya üzerinde yol alan İnsan Varlığısınız. Dünyaya teselli verin; lakin bunu yaparken teselli vermeye bağımlı hale gelmeyin. Oynadığınız bu role bağımlı olmayın. Kendizi dünyanın kurtarıcısı olarak görmeyin, zira bu şekilde konumunuzu abartmış olur, kendinizi odak noktası var sayarsınız.

Tüm o Peygamberler, tüm o Yüce Varlıklar kendilerini düşünmüyorlardı. Dünyadaki rollerini düşünmüyorlardı. Bana ve Kainata hizmet ediyordu onlar, dolayısıyla tüm bir insanlığa hizmet ediyorlardı. Kendilerini büyük göstermiyorlardı. Kendilerini farklı gözle görmüyorlardı. Kendilerinden yana bakmıyorlardı. Bana bakıyordu onlar. Tek bir Yaradanın sade hizmetkarlarıydı onlar; lakin kölelik halinde değillerdi. Dünyaya hizmet ettiler fakat buna mahkum değillerdi, kölelik halinde değildi onlar.

Kendilerine büyük kahramanlar gözüyle bakmadılar. Ne kendilerine odaklandılar ne de kendilerini göz ardı ettiler. Bir özveri içinde değillerdi ve böyleyken hizmet etti onlar, kendi vizyonlarının yıldızı olmadılar. Ne kendilerini Yol Gösteren Birer Işık gibi gördüler ne de değersiz, önemsiz olarak addettiler. Benim Işığımı yansıttı onlar. Dikkatlerini Bana yönelttiler ve Beni sevdiler. Kendinden emin ve bağımsız olmak isteyen herkesi, kendi kendilerinin yıldızını takip etmeleri için cesaretlendirdiler ve bu yönde hizmet ettiler. Tereddüt etmediler, oyalanmadılar. Hiç kimsenin bağımlılık halini teşvik etmediler. Herkesin içinde mevcut bulunan Yüksek Benliğe hizmet ettiler.

Nefes alır gibi bir doğallıkla hizmet ettiler Bana. Hizmet halindeydiler, fakat bir mukaveleye tabi değildi onlar. Güneşin ve yağmurun Yeryüzünü beslediği gibi Bana yöneldiler. Böylelikle insanlığa yöneldiler. Dolayısıyla size yöneldiler, size bahşettiler.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: