Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2542 Bilensiniz

CENNET#2542 Bilensiniz 10 Kasım 2007

Hayatın gizemli olmasını seversiniz. Bu gizemin çözülmesini istediğinizi söyleyebilirsiniz; lakin cevapları bilmekten ziyade, belki de cevapları bilme beklentisini seviyorsunuzdur
Aslında cevaplanacak bir soru mevcut değildir – böyle olmasına rağmen Yeryüzündeki hayat nasıl olup da bu kadar muhteşem olabilmektedir? Ve sizler, nasıl olup da böylesine bir ihtişama sahipsinizdir? Ve bu kadar çok, bu kadar çok insan nasıl “Bir” olabilmektedir? Herşey nasıl da bu kadar hoş ve ahenk içindedir, Londra Köprüsü çöküyor bile olsa böylesine bir görkem ve güzellik nasıl varolmaktadır? Bu kadar çok sevgi nasıl varolmaktadır da ortaya konması, ifşa edilmesi gerekmektedir?

Hayatın gizemi açısından bakıldığında, muazzam bir sofrada oturmanız gibidir bu. Karnınız çok acıkmıştır ve yemeğe başlamadan önceki an, aradaki bu an yemeğin kendisinden daha lezzetlidir. Hayatın gizemlerinin önünüzdeki havuç gibi olması hoşunuza gider. Henüz anlatılmamış hikayeleri seversiniz. Arka arkaya sayfaları çevirmek istersiniz. Sayfaların sonu gelmesin istersiniz.

Bilinmeyenin varolmasını seversiniz. Bilinmeyene çok kıymet verirsiniz. Bilinen size değersiz gelir. Herşeyin bilindiğini ve herşeyi zaten bildiğinizi söylemek istiyorum size. Bu sizin için, ne büyük bir keşif ne de hatırlama meselesidir. Tanıdığınız birinin ismi gibidir daha çok, kısa bir süre için bu isim aklınıza gelmiyordur sadece. Biliyorsunuzdur fakat aklınıza gelmiyordur. Ve bir an gelir isim zihninizde beliriverir ve dersiniz ki: “Ah, tamam işte, bunu zaten biliyordum fakat aklıma gelmiyordu, şimdi hatırladım.”

Bilmek için arayışında olduğunuz tek şey ve her şey yeniden-idraktır, aziz çocuklarım. Bilmek meselesi olmadığı denli yeniden-bilmek de değildir bu, önünüzden bir ışık geçmektedir ve zaten bildiğiniz şeyi tanırsınız sadece.

Hayatın tüm enginliği size tanıdıktır. Unuttuğunuzu sanırsınız. Eski bir hatırayla karşılaştığınızı ve böylelikle bunun size hatırlatıldığını düşünür, hatırlarsınız. Parçaları bir araya getirirsiniz. Çözülecek bir bulmaca olmadığını keşfedersiniz, sadece bir şeyler bilincinizde belirgin hale gelmektedir.

Sevdiklerim, siz Bilensiniz. Sizin için bir sır yoktur. Her zaman bildiğiniz bir şeyin idrakıyla yüzünüz aydınlanmaktadır.

Gerçekte ise hayat bir an için bile olsa sizi aldatmamıştır. Her zaman farkındaydınız. Sadece bilme halinizi maskelemiştiniz. Her zaman farkında olduğunuz halde farkında olmamanın kılığına bürünmüştünüz. Belirli bir rolü oynamaktaydınız. Eğer zaten bilmiyor olsaydınız Hakikati gördüğünüzde Onu nasıl tanıyabilirdiniz ki? Onu tekrar görüyorsunuz. Onu yeniden görüyorsunuz. İzah edilmesi için önünüzde hep daha fazlasının olmasını istiyorsunuz. İzah edilecek hep daha fazla, daha fazla bir şeylerin olduğu doğrudur, sizse aralarda biraz şekerleme yapıyorsunuz.

Bir diğer uyanıştan, uyanış ardına uyanıştan başka, fazla bir safha yoktur hayatta. Uyanır ve tekrar uykuya dalarsınız, tekrar uyanır ve uykuya dalarsınız ve böylelikle tüm hayatınızı uyanış halinde geçirirsiniz. Gözleriniz bir açılır bir kapanır. Gözleriniz bir fotoğraf makinesinin objektifi gibidir, pek çok fotoğraf çekilir, biri biri ardına tüm bir seri tamamlanır, klik, klik, klik.
Tüm gizemlerin yanıtları kalbinizin derinliklerindedir. Bu yanıtların sizi aydınlatmasının arzusunda olun.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: