CENNET#1964 Ruhun İçtenliği Nisan 8, 2006

Tanrı dedi ki:

Nasıl samimi ve uyum içinde olunacağı karşılaştığınız ikilemlerden biridir. Dürüst olmak zorundasınızdır ve uyumlu olmak zorundasınızdır. Bu durum Dünyada kendinisini başarılması son derece güç ve hatta Herküle ithaf edilecek denli güç bir mesele olarak hissettirir, olasıdır lakin bu konuda hassasiyet sahibiyken bir yol ayrımına gelirsiniz ve belki de hergün.

Bazen dürüstlüğü birinci plana koyar, birisinin kalbini ve dolaysıyla da kendinizinkini kırarsınız. Bazen uyum içinde olmayı birinci plana alır, kendi kalbinizi kırar ve dürüst olmadığınız kişinin de ruhunu incitirsiniz.

Para vesilesiyle size doğru değişimi yapma şansı verilmiştir. Kimseyi istismar etmezsiniz. Kendinizi de elbet. Böylelikle diğer İnsanlarla olan dürüstlük takasından bahsettiğimizde kendiniz için de ortaya koyduğunuz net ve kati bedelleri ödersiniz aslında. İlgili şeyler için yüksek bedelleri mecbur tutmaksızın yapamazsınız başka türlüsünü. Duygular gizli saklı değildir sevdiklerim. Kendilerini gösterirler onlar. Şimdi yapmak daha iyidir bunu elbet, sonrasında gücenip içerlemektense.

Elbetteki kendinize saklamakla iyi ettiğiniz bazı şeyler vardır. Arkadaşınızın yeni ayakkabısını pek de beğenmemiş olabilirsiniz ve bunu da söylemeniz gerekmez. Ayakkabılar satın alınmıştır. Arkadaşınız da giymektedir onları. Çok da mühim bir şey değildir bu. Ayakkabılar ışıltısını yitirip eskiyecek ve herhalükarda bir süre sonra atılacaklardır bir kenara. Her şey değil lakin bazı şeyler gerçekten önemlidir. Ve siz de ne hakkında konuşulması ve ne hakkında sessiz kalınması gerektiğine karar verirsiniz.

Başka bir açıdan aldığınızda kelimeler daha kolay gelirler. Nasıl hissettiğinizi ifade etmekte bu denli zor olan ne var ki?

Sevdiklerim, her konuda taraftar olamazsınız. Öyleyse neden, “bu değil ancak şu” demek bu denli zor olsun? Şunun ve bunun iki yürek arasındaki sevgiyle ne alakası, ne bağıntısı vardır? Sevmektesinizdir biribirinizi. Her konuda--- ya da her şeyde aynı beğeniye sahip olmanız gerektiğini kim söyledi size? Eğilimlerinizi ortaya koymakta bu denli müşkülpesent olmak niye? Mesele değildir bu. Sadece siz büyütüyorsunuz. Belki de bir yerlerden sevgide ve arkadaşlıkta görüş ayrılıklarının yeri olmadığı fikrini edindiniz. Belki de onu onaylamazsanız arkadaşınızın gururunu inciteceğinizi düşünüyorsunuz. Belki de farklı bir görüşe sahip olursanız red edileceğiniz fikrine sahipsiniz. Belki de söyleyeceklerinizi yutmanız ve bunun bedelini ödemeniz gerektiği düşüncesindesiniz. Hatta yaşam size bunun işe yaramayacağını öğretmekte olsa dahi bu hale yapışıp kalabiliyorsunuz yine de.

Sevdiklerim, konuşmak zorunda olduğunuz zamanlar vardır. Konuşmazsanız daha uzun süre, daha da güçleşir bu durum ve yapmak zorunda kalacağınız daha çok şey çıkar ortaya.

Benim tavsiyemi izlediğinizin idrakında olun.

Doğal olun. Beraberinize alın duyguları. Beraberinize alın duygularınızı. Nasıl gördüğünüzle onurlandırın arkadaşınızı.

Kaçamaklar içinde geçiremezsiniz yaşamınızı.

Mümkün olduğunca sık deyin “Evet”. Mümkün olduğunca az deyin “Hayır”. Ne söylenmesi gerektiğini ertelemeyin asla.

Soğuk sularda yüzmenin yolu ona dalmaktır ilkin.

Çeviren: Engin Zeyno Vural