Barışın artık

God said:

Yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot’sunuz. Çok, çok büyük bir ihtimalle de kendinizle savaşıyorsunuz. Mücadele verdiğiniz bir savaşı tasavvur ediyorsunuz. Hatta bu savaşı can-ı gönülden istiyorsunuz da bazen. Savaş için hazır hale geliyor ve böylelikle bir savaş konusu da buluyorsunuz.

Savaşlar insan yaratısıdır. Benim yarattığım bir şey değildir onlar. Benim yapacak başka işlerim vardır; sevmek gibi, daha çok sevmek gibi, sevgimi iyice kafanıza sokana kadar tekrar tekrar yine sevmek gibi. Kalbiniz Benim sevgimden yoksun değildir. Kalbiniz sevgimle doludur ama aklınız, kalbinizdeki bu sevgiyle çelişkiye düşmenin yollarını bulmaktadır. Akıl yol yöntem arayışında olabilir. Budala akıl. Budala ego aklı.

Şöyle iyi bir dövüşten hoşlandığınız için de böyle olabilir işler. Kendinizi muzaffer hissediyorsunuzdur. Kaybetseniz bile kendinizi muzaffer hissediyorsunuzdur, çünkü hasmınız öyle kötü bir adamdır ki siz de öyle erdemli, öyle temizsinizdir ki. Yara bere almış olabilirsiniz, burnunuzu çekiyor olabilirsiniz ama üstün çıkmışsınızdır işte. Egonuz sevinçle tezahürat yapmaktadır size.

Bir savaş olmadan da kendinizi erdemli hissedin. Erdemli olun. Hasım olarak gördüğünüz kişiyi sevemiyorsanız bir başkasını sevin o zaman. Kendinizi sevgiye verin. Başka bir yerdeki, başka birini sevin. Sevgiyi asla ihmal etmeyin, ona kayıtsız kalmayın. Bırakın öfkeniz çekip gitsin. Öfkenin bir faydası yoktur.

Doğru, öfke hayatta olduğunuzu bilmenizi sağlar. Bunun yerine yaratıcı olun, hayatta olduğunuzu bu şekilde zaten anlarsınız.

Size sormam lazım, öfke hangi amaca hizmet ediyor ki? Kanınızın beyninize sıçraması, küplere binmek gerçekten bu kadar harika mıdır? Öfkelenmek bir kabiliyet işi midir? Öfkenizi haklı çıkarmanın, mazur göstermenin nesi bu kadar güzeldir? Öfke-satıcısı olmayın. Eğer bir şeyi mazur gösterecek, haklı kılacaksanız sevgi olsun bu. Sevginin bahçıvanı olun. Öfke tohumları yerine sevgi tohumları saçın siz. Sevinin çiçeklerini ekin ve öfkenin silahlarını, donanımlarını bir yana bırakın.

Öfke enerjinizi tüketir. Bir süre için sizi canlandırıp ateşleyebilir ama sonrasında mide yanmasıyla kalakalırsınız. Öfkenin külleri üzerinizde bir numara yaparlar. Yani öfke sizin için iyi değildir. Hiç kimse için iyi değildir o. Kendi kendini sakatlamaktır. Öfkenizden sorumlusunuz. Sizin öfkenizdir o. Öfke zamanınızı boşa harcamaktır. Öfkelenmektense ellerinizi kenetleyip parmak çevirmek bile sizin için daha faydalı, daha hayırlıdır.

Dünyadaki hayat öfkeye harcamak için çok kısadır. Öfke her seferinde sizi tüketecek, içinizi boşaltacaktır. Öfkeyle kendinizi heba etmiş olursunuz. Sizi kandırır öfke. Bunun bir istisnası da yoktur.

Öfke saygın, itibarlı bir şey değildir. Tam tersi. Öfkeniz ne kadar haklı olursa olsun, tepeden bakmaktadır ve kendine haklıdır o. Tüm savaşlar da iç savaştır. Sadece kendi kardeşlerinizle savaşıyorsunuzdur. Hepsi kız ya da erkek kardeşlerinizdir sizin. Öfkeli olmaktan başka olabileceğiniz daha iyi bir şey yok mu sizin? Yapacak daha iyi bir şeyiniz yok mu?

Öfke ayağınızı duvara vuruyor ve siz de kendinizi yaralamış oluyorsunuz. En nihayetinde de öfke size dönüyor. Yel değirmenleriyle bile dövüşmüyorsunuz siz. Aynadaki bir yansımayla dövüşüyorsunuz. Tüm hasımlarınız sizi temsil ediyor. Onlar sizsiniz.

Üste çıkmaya ihtiyacınız yok. Bu çok anlamsız. Siz kötü çocuklar ve iyi çocuklar görüyorsunuz. Başkalarının hayatlarını ve dünyayı nasıl algıladıklarını, idrak ettiklerini bilmiyorsunuz. Hiç kimse için mazeret yaratmıyorum, sizin için de bir mazeret yaratmıyorum. Barış sizinle olsun, öfke değil. Barış sizinle olsun. Barış sizinle olsun.

Yaradan’ın barışı, huzuru içinizdedir. Onu bulabilirsiniz. Onu şimdi bulabilirsiniz. Bulun ve barışın artık.

Translated by: Engin Zeyn...

 

Your generosity keeps giving by keeping the lights on