HEAVEN #2621 Kendinizi sevmemek niye 28 Ocak 2008

Bana bugün hangi armağanı vereceksiniz? “Bugün kendinize hangi armağanı vereceksiniz?” demekle aynı şeydir bu. Tabii ki kendinizden aşırı beklentiler içinde olmayacaksınız. Hayatı kolayından almanız, kendinizden yana aşırı talepler içinde olmamanız -sadece bunlar- muazzam bir armağan olurdu Benim için. Aslında gerçekten aşırı talepler içindesiniz. Kendi değerleriniz çerçevesinde önemli hiçbir şey yapmadığınızı, dikkate değer bir başarınızın olmadığını düşünüyorsunuz. Olmanız gereken daha fazla bir şeyler var diyorsunuz. Yapmanız gereken daha fazla bir şeyler olmalı diye düşünüyor, kendinize bunlar telkin ediyorsunuz.

Şimdi size daha az şey yapmanızı ve kendinizden daha az şey beklemenizi söylüyorum. Biraz doygunluk hissetmek, iyi yapılmış bir işten –ki bu iş bitmemiş de olsa- haz almak için kendinize müsaade etmenizi istiyorum.

Kendinize karşı daha iyi olmanızı istiyorum sizden. Memnuniyet hissine meyil edin. Daha azla da mutlu olun.

Şimdiye kadar yerine getirilmesi mümkün olmayan standartlar belirlemiştiniz. Sizi temin ederim ki bazen, her gün sopa yiyen ve artık bunu kanıksamış olan, bu sopanın beklentisiyle yaşayan, dayak yemek yerine biraz methedilse ya da cesaretlendirilse ciddi bir eksiklik hissedecek olan bir eşek gibi davranıyorsunuz.

Artık bu eşek gibi olmaz mısınız lütfen? Kendinize biraz merhamet eder misiniz? Kendinize sopa atmayı bırakır mısınız? Bunu ne zaman yapacaksınız? Kendinize iyi gözle bakmaya, parlak bir ışık içinde görmeye ne zaman başlayacaksınız? Yetersizlikleriniz veya eksiklikleriniz için kendinizi affetmenizi istediğimi düşünebilirsiniz. Kendinize karşı bu kadar değer-bilmez muamele etmeniz haricinde, affedecek bir şey olmadığını söylüyorum size.

Yapabileceğinizin en iyisini yaptığınızı ve bunun benim için yeterli olduğunu söylemek istiyorum size. Sizin için de yeterli olamaz mı bu? Benim evladıma, Benim istediğim gibi sarılamaz mısınız? Şu andan itibaren varsaydığınız tüm o kusur ve engelleri bir kenara bırakın ve kendinizi kutsanmış bir Varlık olarak kabul edin. Kendinizden aşırı beklentileriniz var. Dünyanın ve onda yaşayan herkesin gözünde mükemmel olmak istiyorsunuz. Ne kadar aşırı isteklerde bulunduğunuzu görüyor musunuz?

Kendinize karşı daha yumuşak olmanızı istiyorum sizden.

Eğer bugün yatağınızı yapmadıysanız varsın olsun. Ben bunu umursamıyorum. Bugün her neyi yapmadıysanız Benim için sorun teşkil etmiyor.

Daha az kusur bulmanızı çok rica ediyorum. Hiç kusur bulmamanızı istirham ediyorum. Kendinizi daha çok sevmenizi, hayatı ve dünyayı ve dünyadaki tüm o mükemmel olmayan insanları daha çok sevmenizi istirham ediyorum sizden. Memnun edilmesi kolay olan Tanrı çocuğu olmanızı istiyorum sizden. Benim hatırım için o çocuk olacak mısınız? Her gün hayattan keyif alacak mısınız lütfen? Gözlerinizin içi gülerek dünyaya ışık saçacak mısınız, onu kendinizin addetip çok ama çok sevecek misiniz?

Evet, artık herşeye farklı gözlüklerle bakacak mısınız? Sanırım ileri derecede miyoptunuz ve uzağı göremiyordunuz. Belki de kendinize mikroskopla bakıyordunuz? Artık kendinize sevgi mercekleriyle bakmaya başlayın. Bunu ne vakit yapacaktınız aziz çocuklarım? Kendinize karşı ne zaman iyi olacaktınız? “Bir gün” yeterince yakın bir zaman değildir. Düşüncelerinizin istikametini bugün değiştirin, şimdi, şu anda.

O kadar kötü olmadığınızı idrak edin. Gerçekten iyi olduğunuzu, çok iyi olduğunuzu, fevkalade olduğunuzu ikrar edin. Benden daha kılı kırk yaran bir yapıda olmak niye? Sizi beğeniyorum. Sizi takdir ediyorum. Sizi seviyorum. Eğer Ben yapabiliyorsam, siz niye yapamayasınız? Cömert olun ve kendinizi sevin ve kendinize bu kadar eziyet etmeyin.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: