Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#1957 SEVMEK, LAKIN NASIL? Nisan 1, 2006

CENNET#1957 Sevmek Lakin Nasıl? Nisan 1, 2006

Tanrı dedi ki:

Bana hizmet ediyor olmanızın anlamı nedir sizin için? Benim tarafımda olan bir dünyada yaşamanın anlamı nedir sizin için? Nelerle karşılaşırsınız günlük yaşamlarınızda?

Sevmekte olduğunuz anlamına gelir tüm bunlar.

Lakin nasıl?

Vazifenizin “sevmek” olduğunu söylediğimde derin derin iç çekerek şöyle dersiniz tüm kalbinizle: “Tanrım, muktedir olsam yapardım. Nasıl olduğunu bilsem yapardım. İnan bana denedim Tanrım. Bazı insanları sevmek o kadar güç ki. Kısa ve öz olarak şöyle ki: Sevmekten daha kolay yargılıyorum ben. Yargılama hususunda bir uzmanım ve sevme hususunda da yeni başlayan bir stajyer. Çok üzgünüm böyle olduğu için. Bazen birisi veya diğeri için hoş bir sevgi hissediyorum ve sıklıkla da Sana karşı büyük bir sevgi hissediyorum. Lakin günlük olaylarda temas edemiyorum Sana. Maddesel değilsin Sen. Bana ızdırap vermiyorsun. Lakin insanlar yapıyor bunu. İnsanlar yapıyor.”

Benim canım, seviyor olman karşına çıkan herkesin harikulade olduğunu düşünmen manasına gelmez. Herkese tapman anlamına gelmez bu. Bunu istemiyorum senden, senin pek de kolay memnun olmadığını bildiğimden ve bildiğimden diğer herkesin de öyle olduğunu. Şu andan itibaren sevmeye nasıl başlayabileceğini söyleyeceğim sana.

Sadece, karşında gördüğün insan için hayatı kolaylaştır. Budur hepsi.

Şu anda kalbinin içinde bulunduğu halet-i ruhiyeden söz etmiyoruz. Niyetten bahsediyoruz. Maksadın hizmet etmektir. Bunun muazzam bir şey olması gerekmez. Küçüçük bir hizmet bile muazzam bir kutsama yaratabilir. Belki de tüm yaptığın yere dökülen bir şeyi silmektir veya birine bir mendil uzatmak veya kapıyı açmak ya da kapatmak. Belki birisine en sevdiği yemeği pişirirsin. Belki gülümsersin. Belki de vermekte olduğun hizmetin ilk adımı sessiz kalmak ve hiçbir şey söylememektir. Belki de sadece homurdanıp şikayet etmezsin. Belki yüreğinle dinlersin. Ki her daim muazzam bir hizmettir bu.

Şayet şu anda muazzam bir ışık olamıyorsan da bir ışık olabilirsin hala. Senden bir nebze de olsa aydınlık vermeni istiyorum etrafındaki mevcut yaşama. Bir yabancı için de olabilir bu ya da annen için. Bunun kim olduğunun bir önemi yok. Senin yaptığının önemi var.

Güzel bir prenses olan kızının ilk gördüğü kişiye aşık olması gerektiğini düşünen Kralın hikayesini anlatan bir masal vardır hani. Bir açıdan bu hikaye Benim, sizin aşık olmanızı değil lakin sevgiye açık olmanızı arzu eden bir Kral olduğumu ifade edebilir. Sevginin bir nebzesini dahi esirgeyebildiğiniz karşınızdaki kişiden söz ediyorum. Belki sadece bir “merhabadır” bu. Belki de yapacağınız, karşınızdakine sadece şunları söylediğiniz hissi yaratacak herhangi bir şeydir:

“Nasıl da memnunum burada olduğun için. Burada karşılaştığımız için nasıl da memnunum. Gözlerine bakabilme fırsatını yakaladığım için memnunum. Burada seninle birlikte olduğum için memnunum. Hatta kısacık bir an için olsa da memnunum burada seninle birlikte olduğum için. Sana memnuniyetin bir örneğini sunmaktayım. Hatta birlikte yaşıyor dahi olsak biliyorum ki bu birlikteliğimiz sadece çok kısa bir an için, lakin yine de memnuniyetin bir örneği olacağım ben.”

Bu günün sonunda, uyumadan önce söyleyecek misin Bana hangi yaşamlara aydınlık kattığını ve bunu nasıl yaptığını?

Çeviren: Engin Zeyno Vural