Heaven #3442 Kainatın Gücü

Tanrı dedi ki:

Sadece gelişim gösterebilir, ilerleme kaydedebilirsiniz. Aksilikler yalnızca birer aksiliktir. Benimle birliktesiniz. Bir aksilik size ne yapabilir ki? Sadece gelişebilir, tekamül edebilirsiniz. Dün olduğunuzdan çok daha ileridesiniz. Canlarım, sadece varmış gibi görünen bir takım aksilikler yada engeller mevcuttur. Onların ne denli korkutucu göründüğünün hiçbir önemi yoktur, ayakkabınızın içindeki ufacık bir çakıl taşıdır onlar; ayakkabınızı silkeler ve yürümeye devam edersiniz.

Izdırap dahi sadece ızdıraptır canlarım. Ne denli derin olursa olsun bunun bir önemi yoktur, sunidir o, gerçek değildir. Izdırap Varlığınıza nüfuz edemez. Varlığınız bozulmaz bir yapıdadır. Elbette ki öyledir o.

Bedeninizin ölümü dahi size etki etmez. Öyle olduğunu sanırsınız. Ne söylüyor olurlarsa olsunlar herkes bunun böyle olduğunu düşünür. Ebediyete herkes kanıt teşkil edebilecek, herkes ona onay verebilecekken sanki ölüm gerçekmiş; sanki ölüm son derece gerçekmiş de onu alt etmeniz gerekiyormuş gibi, insanlar bedensel ölümü bilinmeyen bir zamana ertelemek için can atarlar. Bir bakıma, herkes istediği her şeyi şimdi elde etmek isteyen kimseler gibidir. Gerçekte ise istediğiniz her şeye şimdi sahipsiniz zaten. Ölümsüzlüğe sahipsiniz. Asla da onsuz olmadınız. Dünyadaki değişimlere ve bir takım kuruntulara takılıp kalmıştınız sadece.

Bedeniniz bir sene de, yüz yirmi sene de yaşasa siz ölümsüzsünüz. Size bir nihayet yok canlarım. Bana var mı ki?

Zihninizin Ebediyet, Ölümsüzlük, Hayat vb. kavramlara intibak etmesi sizin için oldukça zor.

Yaşadığınız hayata baştan sona tapmıyor olabilirsiniz lakin öyle yada böyle onu bırakmak da istemiyorsunuz. Belki de böyle yaparak kendinizden vazgeçmiş olacağınızı düşünüyorsunuz. Ah, hayır canlarım, gittiğiniz her yerde BEN VARIM. Benimlesiniz.

Mevcut dünyaya kapılmış olmanız anlaşılır bir şeydir. Zaman, mekan gibi ondan kaynak bulan tüm detaylara sahipsiniz. Aybaşı gelir; paranız olsa da olmasa da ödemeniz gereken faturalar vardır. İsteseniz de istemeseniz de işyerinize zamanında gitmeniz gerekir. Enerjiniz olsun yada olmasın evinizi temizlemeniz, bulaşıkları yıkamanız icap eder. Sadece, yalın bir şekilde var olmak için nerede zaman vardır ki? Var olmanın, Varoluş halinde olmanın yeri nerededir hayatınızda? Sanki bir yerlerde gizlenmiş gibi gelebilir size fakat zaman ve mekan unsurlarıyla olan aleni meşguliyetinizden çok daha etkili ve güçlüdür o. Varoluş size engel olan zaman ve mekan kesitlerinden elbette ki daha güçlüdür. Ne yapacaksınız canlarım? Ne yapmanız gerekiyor bu durumda?

Bir yaşam kazanmışken, alt edilemez gibi görünen zaman ve mekan mevhumlarıyla da alakadar olurken sadece “OL”un öyleyse. Varoluşunuzu idrak edin. Varoluşunuza yönelik farkındalığınızın zihninizin bir köşesinde duruversin öyleyse. Paraya, endişelere ve diğer pek çok şeye yönelik farkındalığınızı zihninizde muhafaza ediyorsunuz. Şimdi de Varlığınıza, Varoluşunuza yönelik farkındalığınız için bir yer açın.

Sen bir Varlıksın canım. Varoluş dahilinde yaşıyorsun aslında. Kainatın gücüsün sen. Sadece şunu bil ki, göründüğün şeyden çok daha fazlasısın. Duyarlı tüm varlıklar böyledir, göründüklerinden çok daha fazlasıdır onlar. Hayatın tamamı da göründüğünden fazlasıdır. Bir kelime bile göründüğünden fazlasıdır. Ben de dünyanın zannettiğinden fazlasıyım. Emin ol ki, sen de dünyanın zannettiğinden fazlasısın.

Fakat dünyayı fazla da umursamayın, dikkate almayın. Kendinizi büyük ve değerli olarak görün, sorun olarak addettiğiniz şeyleri de nispeten önemsiz olarak. Kendinize yakıştırdığınız yanılsamaya kıyasla, etrafınıza sarıp sarmaladığınız ve bir ansiklopedi yada sözlük gibi içine daldığınız bu yanılsamaya kıyasla hakikatinizi düşündüğünüz zaman gülmemek gerçekten çok zordur sizin için.
Canlarım Kainatın gücüsünüz sizler.

Çeviren: Engin Zeyno Vural