Heavenletter # 5464 Son Söz
Tanrı Dedi ki:
Olanda hayır vardır. Tamamdır. Mükemmeldir ve sizde tamamsınız. Dünya dönmektedir ve çözüm üretmektedir. Dünya’yı , başkalarını O nu algılama biçimini değiştirmeye zorlayarak değiştiremezsiniz.
Sevgili insan, Hayatı ve hayatındaki insanları tam da oldukları gibi kabul etmelisin. Hiç kimse senin yeryüzünde en çok sevdiğin lezzet olmak zorunda değildir. Herhangi biri yabanmersini turtasını sevmeyebilir, veya herhangi bir şeyi sevmeyebilir. Ve senin hoşlanıp hoşlanmadığına bakmadan herhangi bir şeyden hoşlanabilir. Sırf sen istiyorsun diye başkalarının özgür olmasına mani olamazsın. Bu bir kabuldür. Kabul senin inisiyatifinin ötesindedir.
Olay nedir? Başkalarının düşüncelerinin ve hayat görüşlerinin ne olacağına karar verecek olan sen misin? Eğer birisi seni zor bir insan olarak görüyorsa ve hatta uygunsuz kötü şeyler düşünüyor olsa bile ona istediği şekilde düşünme ayrıcalığına sahip olması için müsaade etmen gerekir. Başkalarının görüşlerini ihlal etme hakkın onların senin görüşlerini ihlal etme hakkından daha fazla değildir.
Sizi çok zorlayan insanlarla uğraşmak zorunda kaldığınızda bu zorlukların sizin zorluklarınız olduğunu hatırlayın. Sıkıntı, masumane ya da kasıtlı olarak sizde bir şeylerin tetiklenmesine neden olan insanlardan değil bizatihi kendinizden kaynaklanmaktadır. Yine aynı şekilde, sıkıntı sizin birlikte olmaktan hoşlandığınız insanlarda da oluşuyorsa bununda sizinle ilgisi vardır. Oldukları halleriyle daha kolay uğraş içinde olduğunuz insanlara hayata bakış açınızdaki açıklık ve yargısız tavrınızla katkıda bulunabilirsiniz.
Bir insanı daha açık zihinli ya da daha açık kalpli yapamazsınız. Başkalarının düşüncesi onlara aittir. Nasıl ki, başkalarının sizin düşünce biçiminize karşı çıkmaya ve onu değiştirmeye hakkı yoksa, sizin de başkalarının düşünce şeklini değiştirmeye çalışmaya hakkınız yoktur. Fikirler kendileri değişirler. Bir ışık yanmalı.
Eğer biri sizinle alay ediyor, sizi küçümsüyorsa, tekrar tekrar söylüyorum, bu davranıştan rahatsız olan yalnızca sizsiniz. Sizinle alay eden kişi her durumda, tıpkı sizin de olabileceğiniz gibi, kendini mutlak şekilde haklı görecektir. Durum ne olursa olsun siz başkaları hakkında hüküm verecek bir mahkeme yargıcı değilsiniz. Hoşlanırsınız ya da hoşlanmazsınız. Olduğunuz gibi kabul görmek istersiniz. Tıpkı diğer tüm herkesin istediği gibi.
Herkesin kendi inançları ve yine kendi önyargıları vardır. Bu evrensel bir ayrıcalıktır. Herhangi biri eğer isterse sizden daha iyi olmayı tercih edebilir. Amaçsız, boş şeylerle uğraşmamalısınız. Diğerlerinin kendilerine olmasına izin verdiklerinden daha fazlası tabiki sizin için vardır.
Eğer birisi gerçekten sizin kim olduğunuzu bilirse, kalbinizin derinliklerini de bilir ve sizi sevebilir. Ve, eğer siz bir başkasının içsel varlığını bilirseniz onu olduğu gibi sevebilirsiniz de. Herkes kendini kendi düşünce yoluna adamıştır tıpkı sizin kendinizi kendi düşünce yolunuza adadığınız gibi. Eğer birisi bir roman karakteri olsa, ondan hoşlanabilirsiniz.
Gerçekten hoşlanabilirsiniz.
Siz kimsiniz ki, başkalarını yolunu değiştirmesi için ikna etmeye çalışıyorsunuz? Her neyse, bu çabalar hiç başarılı olmuş mudur?
Kimse son sözü söyleyemez. Ve eğer siz bir şekilde son sözü söylediğinizi düşünüyorsanız, bu ancak iradesiz, zayıf karakterli egonuzu bir süre yatıştırabilir. Son sözün yapabileceği ancak bu kadardır.
Başkalarını serbest bırakmak bu kadar zor olmak zorunda mıdır?
Diğerlerinin sınırlarınızın dışına çıkmasına izin veremez misiniz?