Heavenletter # 5446 Yeryüzündeki Yaşam Geçicidir, Sonsuz Olan Sizsiniz
Tanrı Dedi ki:
Yeryüzünde yaşamak cesaret ister. Yaşadığınız her gün siz de farkındasınız ki yarın gözlerinizi açamayabilirsiniz. Son bir kez öpemeden, son bir kez hoşça kal bile diyemeden ölebilirsiniz.
Ecel kapıyı ne zaman çalacak kimse bilmiyor. Ölüm çok yakın da olabilir çok sonra da. Kapının zili ne zaman çalınır bilinmez. Yazılı ya da sözlü bir anlaşma olmadan, tek bir uyarı ya da ikaz gelmeden bedeninizdeki yaşam göz açıp kapayıncaya kadar çıkıp gidebilir. Bedeninizin ölümünü engelleyebilecek hiçbir sigorta poliçesi yoktur. Sigorta poliçesinin üzerine yazıldığı kağıt kadar bile değeri olmayabilir. Ölüm bazan hemen gerçekleşen bir sigorta poliçesi klozu gibidir. Bazen de gerçekleşmesi zaman alır.
Bedeniniz savunmasızdır, üzerine giyecek bir zırhı yoktur. Cildiniz ölüme karşı ne kadar koruma sağlayabilir? Bedeninizin hiçbir garantisi yoktur. Belirsizlik sizin göbek adınızdır. Belirsizlik üzerinize çok şık oturmuştur.
Ömrünüz boyunca hayatı protesto edebilirsiniz ve işte bu yüzden ölüm vakti geldiğinde direnç gösterirsiniz. Dişinizle tırnağınızla mücadele edersiniz. Ölüm zorba ve düzenbaz gibi görülmektedir. Caka satmayı sever, havasından geçilmez. Hayata bu kadar sıkı tutunmak istemiyor olabilirsiniz, Ama, şu anda bırakmayı da istemezsiniz. Bildiğiniz gibi yaşamak güzeldir. Ölümün sizi bu hayattan almaya hakkı yoktur. Yaşamınızın hakları olduğunu düşünüyor, yaşamınıza değer veriyor ve tüm niyet ve amaçlarınız için yalnızca bu hayatınızın olduğunu düşünüyorsunuz.
Yaşamın kutsal olduğunu söyleyen, herşeye gücü yeten Yüce Yaratıcı hayatın bu hor kullanımı karşısında ölümü hayatın yasalarından biri haline getirmiştir. Ölüm kapıyı çaldığında yapabileceğiniz hiçbirşey yoktur. Hiçbirinizin. Ve, siz biliyorsunuz ki, ölüm geldiğinde Ruhunuz bedeni terkeder. Buna yeniden diriliş diyebilirsiniz.
Doğmuş olan tüm bedenler bir şekilde ölecektir. Bu ölüm sıradan bir ölüm olabileceği gibi, ender görülen ya da daha önce görülmemiş bir şekilde olabilir. Ölüm kendi ayrıcalıklarına sahiptir. Bedeniniz ölüm için sunaktaki kurbanlık koyun gibidir.
Gerçek olan şudur ki, bedeniniz ölüm anınıza kadar yaşar. Bunda bir hata yoktur, bu doğrudur. Ve, evet, siz sonsuz olansınız. Sizce, sonsuz hayatın anlamı nedir? Sonsuz olan siz, size özel yaratılmış bedeninize yerleştiniz ve onunla birlikte hareket ediyorsunuz. Bedeniniz olmasaydı bir yerden başka bir yere nasıl gidecektiniz merak etmiyor musunuz? Elinizde bavullarınız, telaş içinde bir yerden bir yere gitmek yerine daha önceden rezervasyona gerek kalmadan, bavullarınız elinizde olmadan, telaş etmeden bir yerden bir başka yere ışınlanmak istemiş olabilirsiniz.
Ölüm size bu fırsatı verir. Ruhunuzun gitmek istediği her yere gidebilirsiniz. Her yerde, istediğiniz herhangi bir yerde olabilirsiniz. Sizi kimse görmeyebilir, ama siz onları görebilirsiniz. Tabiki sizin sevgili ruhunuz sizin şu anda gördüğünüzden farklı şekilde görmektedir.
Ölüm; sınırsız hak ve ayrıcalıklara sahip olduğunuz bir oyundur. Kısıtlamaları olmayan ve bir bedene ihtiyaç duymayan bir Yaşam zaten şu anda bile hakkınızdır. Yeryüzünde bulunduğunuz sürece bedenli ve kısıtları olan yaşam sizin için uygun olandır. Yeryüzündeki seyahatleriniz sırasında anlamadığınız pek çok şey oldu. Şimdi yepyeni bir dünya göreceksiniz.
Lütfen anlayın, Dünya yaşamında pek çok yüce nimet vardır. Ve, ölümden sonraki bedensiz yaşamınızda da pek çok yüce nimetler vardır. Siz her zaman yaşayansınız. Ne zaman olduğu ve ne kadar sürdüğü belli olmasa da her gün size gerekli pek çok şey öğrenmeye devam ediyorsunuz.
Sizin bakış açınızı , öyle görünüyor ki tüm Dünya aynı şekilde bakıyor, bir tarafa bırakacak olursak ölüm gününüz üzülece, yas tutacak bir gün değildir.
Çok yakında siz de bunu anlayacaksınız.
Her biriniz anlayacaksınız.
Herkes ölümün aniden gelen bir musibet bir felaket değil Tanrı’nın bir lütfu olduğunu anlayacak.
Çeviren, Alex