Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

Heaven #3667 Hansel ve Gratel

Heaven #3667 Hansel ve Gratel

Tanrı dedi ki:

Benim arzuma istinaden Dünyada olduğunuzu unutmayın. Bu Benim fikrimdi. Öyleyse bir amaç için burada bulunuyorsunuz demektir. Amacınızı gerçekleştirmek için ona bir isim vermek zorunda değilsiniz, illa ki buna muktedir olmanız gerekmiyor. Çoğunluk varoluşunun net ve detaylı gayesini bilmez ama buna ulaşır. Amaçlarını gerçekleştirir onlar; amaçları zorla ellerinden alınmaz. Sizin amacınızı da hiç kimse sizin yerinize gerçekleştiremez. Bunu ancak siz yapabilirsiniz.

Amacınızı bilmemeniz onun önemli olmadığı anlamına gelmez. Çok önemlidir o. Gerçekleştirmek için amacınızın ne olduğunu bilmeniz gerekmez. Amacınız, bir listeden üzerini çizip de yanına “tamam” diye not düşeceğiniz bir şey değildir.
Bir anlamda tek bir amacınız vardır. Diğer bir anlamda ise amacınız çeşitlilik gösterir. Amacınızı üzerinde seyahat ettiğiniz yolda gerçekleştirirsiniz. Yolculuk yaptığınız bu rota amacınız değildir ama yoldayken de amacınızı gerçekleştirirsiniz. Lakin amacınız tek seferlik bir şey değildir; hatta amacınızın kendiniz olduğunu ya da biraz daha açık ifade edersek sizin Benim amacım olduğunuzu söyleyebiliriz. Size niyet ettiğimi elbette ki biliyorsunuz. Sizin Hakikatinize niyet ettim Ben, bunu amaçladım.

Öte yandan her zaman hakikatinizi yaşamazsınız. Bazen onu maskelersiniz. Bazen ondan korkarsınız. Ancak en sık yaptığınız şey kendinizi, sizi yaratmış olduğum ihtişam olarak görmekten korkmaktır. Öneminizi küçümsemeyin artık. Eğer bir at olduğunuzu farz etseniz kendinizi pek ala bir eşek olarak görebilirdiniz. Ama her halükarda soylu bir küheylansınız. Olabileceğiniz en kötü şey ise saklı kalmış, gizlenmiş, hatta kılık değiştirmiş soylu bir at olabilir. Örtüler kaldırılabilir, o kılık üzerinizden çıkarılabilir, boyalar yıkanabilir. Kılık değiştirmiş olmak sadece sahte bir örtüye bürünmektir, hakikat hali değildir.

Ormandaki Hansel ve Gratel olduğunuzu farz edin. Bu hikayede iki kardeş dönüşte yollarını bulmak için yere ekmek kırıntıları atarak ilerler. Sizin hikayenizde ise takip edeceğiniz küçük dalları ve yaprakları yol gösteren oklar gibi ormana Ben yerleştirdim, çalıların altına küçük taşlar bıraktım. Ormanda, toprağın üzerine sizin için pek çok ipucu bıraktım; ayrıca DNA’nıza da. Kendinizi kaybolmuş hissettiğinizde bile yolunuzu buluyorsunuz. Yolunuzu bulmanın amacınız olduğunu söyleyebiliriz lakin bundan fazlası da vardır. Yolunuzu bulmak kendi benliğinizin haritasını okumaktır.

Bunun anlamı hep içe dönük olmak, kendinizi gözlemlemek değildir; zira o zaman ben-merkezci olursunuz. Amacınız ise elbette ki ben-merkezci olmak değildir.

Gözleriniz kapalı ya da açık, amacınızı gerçekleştirme yolundasınız. Sadece amacınızı takip edin, fakat amacınız takip edilecek tek bir unsurdan daha fazlasına sahiptir. Siz bir define avındasınız. Altınları keşfetmek üzeresiniz ve bulunacak birden fazla damar vardır.

Yol boyunca, sadece başkalarına vermek üzere sizin olan altınlar bulabilirsiniz. Bir başkasına göstermeniz, bir başkasının yararına sunmanız için sizindir onlar. Tüm talihiniz, ikbaliniz amacınızın parçasıdır. Bir başkasının olan veya bir başkasına vermeniz için sizin olan altınlar bulmak da gerçekten talihtir.

Hayatın devasa bir yap-boz bulmacası olduğunu farz edin. Tüm parçalar mükemmelen yerlerine uyarlar. Sizse o bulmacanın tamamı değilsiniz. Onun çok önemli bir parçasısınız. Bulmacanın tüm parçaları biri biriyle bağlantılı ve birleşiyorlar. Bulmacanın bir parçası sadece bir parçadır. Amacınıza ilişkin ipucu ise bütüne katkıda bulunduğunuzdur. Diğer tüm parçalarla birleşirsiniz. Bağlantı halindesiniz. Her biriyle bağlantı halindesiniz. Amacınıza yönelik ipucu Tamlık, Bütünlük olduğunuzdur. Amacınıza yönelik ipucu birleştiğiniz, ortaklık kurduğunuzdur. Bağlarınız kopmaz. Üzerine bazı sözlerin işlenmiş olduğu bir bayrak vardır elinizde. Bu bayrağın üzerinde ne yazar peki? Bayrağınızın üzerinde hangi sözlerin yazıyor olmasını istersiniz?

Çeviren: Engin Zeyno Vural