Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

Heaven #3436 Aritmetik

Heaven #3436 Aritmetik

Tanrı dedi ki:

Canlarım size söylemediğim ne kaldı ki? Kendimi yineliyorum Ben. Kalbinizi kaynatıyor size sevinç ve neşe veriyorum.

Sizden çok şey mi istediğimi düşünüyorsunuz? Sevildiğinizi hissetmenizi ve sevgi vermenizi istiyorum sizden. Yeryüzündeki vekilim olmanızı istiyorum. Beni temsil etmenizi istiyorum. Hilkatımı kendinizinmiş gibi sevmenizi istiyorum. Kendinize ve yaşadığınız dünyaya iyi bakmanızı istiyorum. Güzel huylu olmanızı istiyorum. İşitebildiğiniz herkese yanıt vermenizi istiyorum. Sükunet içinde olmanızı, çevrenize moral ve destek vermenizi istiyorum.

Dünyayı geliştirip güzelleştirmenizi istiyorum. Yüreğimin ritmini seslendirmenizi istiyorum. Mutlu olmanızı, mutluluk olmanızı ve onu vermenizi istiyorum sizden.

Öğrenmenizi, tekamül etmenizi ve hayatı isteyerek, içtenlikle yaşamanızı istiyorum.

Yüreğimin merkezinde dans etmenizi, yaşadığınız hayatın dans pisti olan yüreğimin merkezinde Bana eşlik etmenizi istiyorum sizden. Yürek atışlarımın ritmini tutun çünkü sizindir o. Yüreğimi size veriyorum Ben. Özen göstereceğiniz eşsiz bir mücevhermişçesine size veriyorum onu. Kendinizde tutmanızı istemiyor, yeryüzündeki herkese göstermenizi, ifşa etmenizi istiyorum sizden. Vermenizi ve almanızı istiyorum, almanızı ve vermenizi, aradaki farkı da bilmemenizi istiyorum.

Yüreğimin nerede başlayıp nerede bittiğini bilmiyorsunuz, kendi yüreğinizin ve başkaları olarak görünenlerin de yüreklerinin nerede başlayıp nerede bittiğini bilmiyorsunuz; lakin hiç kesintiye uğramayan bir devamlılık hali mevcut.
Kainatta tek bir yürek atışı vardır ve şimdi atmaktadır o. Yüreğimi hissedin. Kendinizinkini hissedin. Kainatın nabzıdır bu. Var olmuş, var olan ve olacak herkes için çarpmaktadır yüreğiniz. Benimkinin sizin için çarptığı gibi sizin yüreğiniz de Benim için çarpmaktadır.

Benden ayrı, benim yüreğimden ayrı olduğunuzu düşünüyorsunuz. Pek çok beneğin olduğu bir kumaşın üzerinde bir nokta olduğunuzu düşünüyorsunuz. Görünürdeki tüm o noktalar biri birleriyle rastlaşıyor, karşılaşıyorlar. Bir ayrılık mevcut değil. Sadece öyle görünüyor. Bu ayrılmışlık hali size öğretilmiştir. Sizinki ve Benimki olduğu öğretilmiştir size. Hakikatte ise Benim-liğimsiniz Benim. Kainatta tek bir gen mevcut, o da Benim ve de sizindir. Varmış gibi görünen tüm o farklılıklar gerçekte mevcut değiller. Birlik var, başka da hiçbir şey.

Lakin bu ayrılmışlık, bu bölünmüşlük hali bir bayrak gibi tepede tutuluyor dünyada. Geçit yapan bir bando sizi diğerlerinden uzaklaştırıyor, siz de kendi Benliğinizi geride bırakıyorsunuz. Benliğinizi görünüşte ardınızda bırakıyorsunuz. Hiç de size ait olmayan bir kimliği benimsiyorsunuz. Hayatınız tamamen ona bağlıymış gibi bu yapıştırma kimliğe çok fazla önem atfediyorsunuz.

Poker masasının etrafında pek çok farklı oyuncu görüyorsunuz. Fişleri toplamanız gerektiğini yoksa bunu bir başkasının yapacağını düşünüyorsunuz. Başka oyuncuların var olduğunu hayal ediyorsunuz, kazanacak yada kaybedeceğinizi hayal ediyorsunuz. Bir şans oyunu oynadığınızı, sizi Dünyaya getirenin de sadece kağıt oynamanız için yine bu şans faktörü olduğunu düşünüyorsunuz.

Bu hayat kumarhanesinde kağıt oynayan Kim canlarım? Tüm elleri kim oynuyor, kim öyle yada böyle yapıyor? Bu siz misiniz? Ben miyim? Bir başkası mı? Kazandığınızda sizi kim alkışlıyor, kazanmadığınızda sizi kim alkışlıyor, kazandığınızı yada kaybettiğinizi kim söylüyor, bunlara kim bir anlam veriyor? Lakin bunlar bir anlam taşıyorlar. Gerçek hayatın hüküm sürdüğü alanı ve onun -iki denilen- Birimize, Bize ifade ettiği ihtişamı döşeme taşları gibi kaplayan tutarsızlıklardan ibaret olmalarına rağmen sizin için büyük anlam taşıyor bunlar.

Çeviren: Engin Zeyno Vural