Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2607 Gülümseme Dersi

HEAVEN #2607 Gülümseme Dersi 14 Ocak 2008

Kaşlarınızı çattığınız için alnınızda beliren kırışıklıkları silmeme müsaade edin. O kırışıklıkların yeri orası değildir. Tıpkı yüzünüze düşen saçlar gibidir onlar. Çatık kaşlara yüzünüzde yer yoktur.

Maziyi serbest bırakın ki kaşlarınızı çatmayasınız.

Hayat şaşırtabilir sizi, düşündürebilir; fakat aklınızın karışması kaşlarınızı çatmanızı gerektirmez.

Ya tüm bulmacaların harikulade birer çözümü varsa şayet, yine de kaşlarınızı çatar mıydınız?

Yılbaşı hediyenizin ne olduğunu bilmiyordunuz, fakat bu duruma surat asmamıştınız. Bir şeylerin keyifli beklentisi içindeydiniz. Bu beklentiyi taşıyın aziz çocuklarım. Sizin bir tek gülümsemenizin değeri yüzlerce somurtma ifadesinden çok daha fazladır. Orantıyı doğru kurun. Belki de bunun tersini düşünüyordunuz. Surat asmanın da gülümsemenin de bir etkisinin olmadığını düşünüyordunuz.

Gülümsemeniz konusunda ciddi olun. İnsanlar için müthiş bir nimettir o. Gördüğünüz bir sonraki yabancıya gülümseyin. Hangi kabahatı işlerlerse işlesinler tüm yakınlarınıza gülümseyin. Nasıl hissettiğinize bakmaksızın sevdiklerinize gülümseyin. Gülümsediğiniz zaman kendinize karşı dürüstsünüzdür. Bir menfaat için gülümsemezsiniz. Gülümsemeniz sahte değildir. Dünyanın bulunduğu mertebeyi yükseltmek için gülümsüyorsunuzdur. Gülümsemek yüreğinizi açmaktadır. Sizden yana iyi niyetli bir tebessüm pek çok başka tebessüm yaratır.

Şu an için gülümseyemiyorsanız şayet o vakit belki de kendinize gülebilirsiniz; kendinizi ve evden-işe, işten-markete, oradan eve uzanan alışıldık yolunuzdaki hadiseleri bu kadar ciddiye alıyor olmanıza gülebilirsiniz. Evinizdeki odaları dolaşıp Tanrı’nın yarattığı ve önünüze serdiği dünyayı ikrar ederek gülümsememek niye?

Dünyanızın oldukça büyük bir bölümünü de siz kendiniz yaratırsınız. Size onu gülümseyerek yaratmanızı öneriyorum. Elbetteki gülümsenecek bir şeyler vardır. Bu “bir şeylere” layık oldukları onayı verin. Yolda giderken çamura bile düşseniz gülümsemeniz gerekir değil mi? Nerede olursanız olun, gülümseyebilirsiniz.

Bugün size gülümseme üzerine bir ders veriyorum. Kendi kendinize bile olsanız artık somurtmayacaksınız.

Gelin, evlatlarım, Bana bakın. Bakışlarım üzerinizdeyken nasıl olur da gülümseyemezsiniz? Gözlerinizin içine baktığımı hatırladığınızda nasıl olur da sevinçle gülemezsiniz? Benim sevgi dolu gözlerime gerçekten direnebilir misiniz? Veya neden bunu yapmaya çalışırsınız? Bir tebessüm yeterlidir. Bir tebessüm verin Bana. Küçücük bir tebessüm verin Bana. Hepsi bu. Nasıl yapacağınızın yolu budur işte. Güzel bir gülümsemeniz vardır ve Ben sizin sık sık gülümsemenizi isterim.

Gülümsemek doğal bir şeydir.

Bebeğinizin ilk gülümsemesini gördüğünüzde nasıl da mutlu olduğunuzu hatırlayın. Bir zamanlar siz de öyle gülümseyen bir bebektiniz. Sizin de gülümsemeniz çok sevilsin ve gülüşünüzdeki mutluluğu bitirecek hiç bir şey öğretilmesin size. Yine de gülümseyen olun. Gülümsemenin kalıcı olmak için burada bulunduğu konusunda diğer yürekleri de uyarın. Gülümsedikçe diğerlerine bu dünyanın dostane bir yer olduğunu öğretirsiniz. Dünyayı dostane bir yer yapın aziz canlarım.

Daha önce hiç gülümsememiş olduğunuz kime gülümseyeceksiniz bugün?
Sadece bir tebessümle dünyanın hangi köşesini aydınlatacaksınız bugün? Bahşetmek için tek bir gülümseyişten daha fazlasına sahip olduğunuzu farkedeceğinizi düşünüyorum. Gülüşünüz tüm bir dünyayı dolaşana, yürekleri aydınlatana ve diğer güzel ruhlara da gülümsemeyi öğretene kadar, bir gülümseyişin bir diğerine onun da bir diğerine öncülük ettiğini farkedeceğinizi düşünüyorum.

Çeviren: Engin Zeyno Vural