Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2605 Tanrı’nın yaratmış olduğu altın göl

HEAVEN #2605 Tanrı’nın yaratmış olduğu altın göl 12 Ocak 2008

“Şu an” ile mukayese edildiğinde geçmişte neler olduğunun hiç bir önemi yoktur.

Binlerce yanlış yapmış olabilirsiniz; fakat şu anda tercih ettiğiniz adımı atmaya muktedirsinizdir. Her daim bazı tercihler yapma konumundasınızdır. Dünya için hayırlı işler yapma niyetine sıkı sıkıya sarılmış bile olsanız her bir gün sizi yeni baştan selamlamaktadır ve size alacak yeni kararlar, ya da yeniden gözden geçirilecek eski kararlar sunmaktadır.

Her sabah uyanırsınız. Artık aziz çocuklarım, kararlılıkla kendinize güvenerek kalkın. Şevk içinde kalkın. Gökkubbeyi aydınlatan gün ışığı gibi uyanın. Güneşin altındayken, istediğiniz gibi başlayabilirsiniz güne. Her yeni gün ağaçtaki yeni bir meyvedir, koparmak için uzanın.

Geçmişte her ne olduysa kalıcı değildir. Siz her bir yeni güne başlarken geçmişin her bir anı da sürüklenerek yitip gider. Böyle olmak durumundadır bu. Sizi bulunduğunuz yerde alıkoyan sadece kendi bakış açınız, keni düşüncelerinizdir.

Eğer geçmişteki tercihleriniz harikuladeyse bu gün daha da harikulade olabilir onlar. Eğer geçmişteki tercihleriniz riskliyse bugün güzel olabilir onlar. Eğer bir şeyi seçebiliyorsanız, bir diğerini de seçebilirsiniz. Lütfen aziz çocuklarım, maziye muazzam güçler atfetmeyin. Geçmiştir o. Tüm güç, en canlı haliyle kayıp giden “şu an” itibariyle avuçlarınızın içindedir.

Mazinin geçip gitmesi için bırakılması gerekir. “Şimdi”nin ise çabucak kucaklanması. Kazansanız da kaybetseniz de “şimdi” sizindir. Bir başka şey değil. Çok görkemli bir andır bu ve sizindir. Onu istediğiniz gibi çekiştirebilirsiniz. Ve siz onu çekerken de kayıp gider o an. Hayatta sonsuza kadar hep yeni bir denize dalarsınız.

Nasıl bir yüzücü olduğunuz hiç bir fark yaratmaz, nasıl da harika yüzdüğünüz veya elinizi kolunuzu nasıl da tuhaf çırptığınız önemli değildir, şu an itibariyle hayatın içine dalma seçeneğine sahipsinizdir. Kaç km. yüzdüğünüz, yarışın nasıl da süratli olduğu önemli değildir. Fark yaratan ve önemli olan yüzüyor olmanızdır. Bir km. ya da bir santim ilerlersiniz, fakat sadece ilerleyebilirsiniz. Aldığınız keyif kupayı kazanmanıza ya da birinci gelmenize bağlı değildir. Aslında “birinci” ya da “sonuncu” yoktur. Dünya üzerinde sadece “yüzmek” vardır.

Yüzmek bir sınav değildir. Tenefüstür o, oyun zamanıdır. Serbest yüzüştür. İstediğiniz gibi yüzebilirsiniz. Bakın, sorunsuz bir şekilde doğrudan suya giriyorsuz. Suyun içinde bir engel yoktur. Engeller zihindedir.

Etrafa sular sıçratarak ya da bir balık gibi yol alarak ilerleyebilirsiniz dalgaların arasında, zafer sizindir. Yüzen sizsinizdir. Hiçkimse sizin için yüzemez. Kulaçlar sizindir ve o güneşli kıyı da sizindir. Gelin çocuklar, ıslanın suyun içinde. Daldırın kendinizi ve gülümseyerek çıkın yüzeye.

Yunusların yüzüşüne hayranlık duyun, takdir edin onları. Hangi soruları sorar yunuslar? Hangi mukayeseleri yapar onlar? Hangi yunus, bir diğer yunusun kendisinden daha zarif, daha süratli veya daha bir şey olduğunu söyler? Yunuslar gibi olun ve küçük ya da büyük yaptığınız her bir dalışın, attığınız her bir kulacın keyfini çıkarın. Mesele yüzüyor olmaktır. Ondan daha önemli ne olabilir?

Kazanmak için yarıştığınız fikrine nereden kapıldınız? Ya da toptan bir yarışın içinde olduğunuz fikrine? Koşuşturup telaş etmeniz gerektiğini kim söyledi size? Yavaşlayamayacağınızı kim söyledi? Ya da yavaşlamak zorunda olduğunuzu? Üzerinizde kimin böylesine söz hakkı var? Üzerinizde söz hakkı olan sizsiniz, kendiniz. Kalbinizin size söylediği istikamette yüzün. Yavaş ya da hızlı gidin, ne önemi var. Önemli olan sizsiniz ve Tanrı’nın yaratmış olduğu o altın gölde yüzüyor olmanız.

Çeviren: Engin Zeyno Vural