Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

HEAVEN #2597 Aydınlanma hakkındaki gerçek

HEAVEN #2597 Aydınlanma hakkındaki gerçek 4 Ocak 2008

Bilinciniz yükseldikçe yollarınızın güllerle bezeneceğine yönelik yaygın bir düşünce vardır. Yollarınız elbetteki güllerle bezenecektir; fakat bu, dikenlerin hiç olmadığı bir yolda yürüyeceğiniz anlamına gelmez. Yolunuz zaten güllerle kaplıdır, sadece onları artık daha çok farkeder ama dikenleri dert etmezsiniz. Hayat size daha çok gül taşıyacaktır elbet, fakat heran için değil. Çevrenizde daha fazla gül olacaktır, fakat her bir dakika değil. Evet, hayatınız dönüşüm geçirmektedir fakat aslında dönüşüm geçiren sizsinizdir.

Genelikle insanlar, bilinç düzeyleri yükselirken kendilerine sadece altından insanları ve altından hadiseleri çekecekleri, günlük hayatın onları artık hiç zorlayıp sarsmayacağı kanısını taşırlar. Bunda bir gerçeklik payı vardır; fakat nasıl ki bir kitabın kapağı o kitabın içeriğini her zaman tam olarak yansıtmıyorsa, söz konusu durum da tam olarak böyle değildir.

Pırıl pırıl aydınlanmış olarak da kaldırımlarda yürüyebilirsiniz. Kurdeşen dökebilirsiniz. Size kartopu atılabilir ve kartopu her zaman hedefi şaşırmayabilir. Herkes Kim olduğunuzu bilmeyebilir. Hayalkırıklığına uğramanızı istemiyorum Ben, şu veya bu nevi şeylerden dolayı aydınlanmamış olduğunuzu düşünmenizi istemiyorum.

Hayatınızda büyük bir değişiklik vardır elbet; fakat asıl değişiklik sizdedir, mevcut hayatınızı algılayışınızda ve ona yanıt verişinizdedir. Artık kutsanmış bir hayat sürersiniz.

Evet hayatınız yeni yeni aydınlanmıştır ve zamanla hayatınıza daha fazla ışık çekersiniz; fakat kaygan buzlu zeminler, karlı, yağmurlu havalar yine olacaktır.

Eğer aydınlanmış bir dedektifseniz, suç mevhumu dünyadan kalkmamıştır. Eğer aydınlanmış bir çöpçüyseniz çöpler hala mevcuttur.

Elbetteki kariyer değişikliği yapabilirsiniz.

Fakat, aydınlanmış olsanız da tabakları temizlemeniz gerekir. Sokaklarda hala su birikintileri ve çamur vardır.

Eğer aydınlanmanın hayatınızı kolaylaştıracağını düşünmek eğilimindeyseniz, aydınlanmaya sınırlı yaklaşıyorsunuz demektir. Size aydınlık verilmiştir ve siz de dünyayı yepyeni bir ışıkla görmeye başlarsınız. Çok da arzu ettiğiniz bu göz kamaştırıcı parlak ışığın beraberinde farkedersiniz ki hayat zannettiğiniz ve istediğiniz kadar sizin etrafınızda dönmemektedir. Etrafınızı çevreleyen şeyler hala aynı olabilir. Servet edinemeyebilirsiniz. Hala uykuya ihtiyaç duyabilirsiniz.

Kendi muhitinizdeki aydınlanmış tek kişi olmaktan da çok büyük bir keyif almayabilirsiniz. Aslında aydınlanma sizin kişisel hayatınız ve kişisel tatmininizle ilgili bir şey değildir. Ne kadar harikulade ve ne kadar kutsanmış olduğunuzla ilgili değildir. Aydınlanma bir armağandır; lakin onun sorumluluk duygusuyla ve insanoğluna hizmet etmekle alakalı olduğunu görür ve bundan mutluluk duyarsınız. Aydınlatılmış bir birey olarak artık sahanız tüm bir Kainattır. Erişiminiz çok daha ileridedir artık.

Eğer aydınlanmayı sadece kendiniz için istiyorsanız, yanılgı içindesiniz demektir. Eğer madalya beklentisi içindeyseniz hayal kırıklığına uğrarsınız. O halde, aydınlanma arayışı içinde olmaktansa Beni aramaya ne dersiniz?

Arayış içinde olmak hayırlıdır ve siz de iyi birer arayıcısınız. Artık bir şeyleri elde etmenin arayışında olmayın, aydınlanmayı elde etmenin arayışında da olmayın. Aydınlanmaya doğru yolunuzda ilerlerken keyif almanın, mutluluğun ve vericiliğin arayışında olun. Aslında kendinizi unutmanızı söyleyecek kadar ileri gideceğim. Kendinizi feda etmenizi söylemiyorum. Diyorum ki, mutlu olduğunuz zamanlarda kendinizi düşünmüyorsunuzdur, hatta mutlu olmayı bile düşünmüyorsunuzdur. Güzel bir sanat eseri yaratırken, bir beste yaparken veya aileniz için güzel bir yemek hazırlarken bir süreliğine kendinizi unutursunuz. İşte böyle anlarda kainatın tüm gücünü arkanıza alarak hareket edersiniz. Aydınlanmanın nasıl bir şey olduğunu zaten biliyorsunuz, aksi halde onu bu kadar çok istemezdiniz.

Çeviren: Engin Zeyno Vural