Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2529 Sevgi buradadır

CENNET#2529 Sevgi buradadır 28 Ekim 2007

İhtiyaç mevhumu artık mevcut değildir. Aslında “ihtiyaç” hiçbir zaman gerçek bir şey olmamıştı. Artık ihtiyaç mevhumunun bir dolandırıcı olduğunu biliyor ve onu def ediyorsunuz. Hiçbir zaman varolmamıştı o. Sadece dayanak yapılmış bir düşünceydi ve şimdi onu serbest bırakıyorsunuz artık. Bundan böyle bolluk sizindir. Bilincin bolluğu ve bereketi sizindir. İhtiyaç mevhumu ise uçup gitmiştir. Geriye sadece “istemek” kalmıştır. Vermeyi istemek. Başka bir istekse mevcut değildir.

Herkes ve herşey sizsiniz, bundan dolayı da sadece yüreğinizdeki şeyleri vermek istiyorsunuz. Bu yaptığınız çok erdemli bir hizmettir. Bir ihtiyacın mevcudiyetini görmüyorsunuz; dolayısıyla bir ihtiyacı da gidermiyorsunuz. Yürekleri dolduruyorsunuz. Çölde kalmışlara su vermeniz gibidir bu. Kulaklara müzik ziyafeti sunuyorsunuz. Kendi kendinizi hayretler içinde bırakıyorsunuz. Tam gözlerinizin önünde dans ediyorsunuz. Herşeye sahipsiniz, öyleyse talep edeceğiniz başka ne olabilir ki?

Tek isteğiniz hizmet etmek oluyor. İsteyecek başka bir şey yoktur ve hizmet etmekten başka da yapılacak bir şey yoktur. Hiçbir zaman bu denli içe dönük olmamıştınız; fakat buna rağmen dışarıya yönelik bir vericilik içindesiniz. Avuçlarınız açık. Kendinizi sunuyorsunuz. Kendinizi, kendi iradenizle yine kendinize sunuyorsunuz. Sevginin uçsuz bucaksız açılımısınız.

O denli sevgiyle dolusunuz ki infilak edercesine saçıyorsunuz onu. Sevgi saçarken sevgiyle doluyorsunuz. Onu vermeniz gerekiyor. Sevgi vermekten başka yapabileceğiniz başka bir şey yok artık. Verilecek tek şey o ve siz de onu bahşediyorsunuz. Tüm bir Yaradılış sevgiyle açılımlar yapana, sevgi patlamaları yaşayana kadar siz bahşediyorsunuz. Kainat sevgiyle sessizleşiyor. Sevgi yeryüzünü kar gibi kaplıyor, öylesine yumuşak ki, öylesine sürükleyici ve hafif ve öylesine hoş ki. Bu yumuşacık kar asla ortadan kalkmıyor. Büyüyor o, gittikçe genişliyor ta ki onun sevgi olduğu görülene kadar, sonrasında ondan kartopları yapılıyor ve heryere, heryere fırlatılıyor onlar.

Sevgi artık hiç maskelenmiyor. Karanlık köşelere gizlenmiyor. Saklandığı yerden dışarı çıkıyor o. Tıpkı ayın kendi kendini görünür kılması gibi sevgiyi açığa vuruyorsunuz. Ay doğal olarak ortaya çıkıyor. Güneş mesuliyeti üzerine alarak sağlıyor bunu. Tüm dünyanın görmesi için, ayı ve güneşi gözbebeklerinize alarak onlara hizmet ediyorsunuz. Bakışlarınız ve gözlerinizdeki ışık gökyüzünü aydınlatıyor, gözleriniz yıldızların adını alıyor.

Sevgi ve ışık yansıtılırlar. Yansıtılan bir başka şey yoktur. Tüm dünya sevginin ışığı ile ateşlenmektedir. Ve böylelikle Dünya Cennete yükselmekte, ikisinin arasında hiçbir sınır kalmamaktadır. Her bir köşede Birlik hüküm sürmektedir. Dünya ve Cennet de Bir olmaktadır. Bu zaman-mekan kavramının bir daha hatırlanmamak üzere yitip gittiği andır. Zaman çizelgeleri yoktur artık. Sadece Ebediyet mevcuttur. Sevginin ve ışığın ebediyeti mevcuttur.
Restoran masalarında şöyle diyen notlar vardır artık: Sevgi için rezervedir.

Ve lakin mesele sevgi olduğunda, bir rezervasyon da sözkonusu değildir. Sevgi oradadır, gayet açık ve nettir.

Sevgi berrak, engin bir denizdir. Deniz de dalgalar da sevgidir.

Daha başka söylenecek ne olabilir ki? Fakat yine de sizi sevdiğimi bir kez daha söyleyebilirim. Vermeye mecbur olduğum bu muazzam sevgiye layık olmanız için herhangi bir sebebe gerek yoktur. Tüm dünyaya layık olduğunuzu biliyorum Ben ve bu yüzden dünyayı size bahşediyorum. Buradadır işte, alın onu. Size tüm bir sevgi dünyası veriyorum Ben. Size bahşediyorum. Ona iyi bakın. Besleyin bu dünyayı. Yükseklerde tutun onu. Sevginizle çok iyi besleyin onu. Başka ne yapmanız gerekir ki? Zaman geçireceğiniz daha iyi bir şeyler var mıdır? Şimdi, sevgiyi vermek için hiç olmadığı denli iyi bir zamandır.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: