Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#2523 Dünya Kendi işine baksın

CENNET#2523 Dünya Kendi işine baksın 22 Ekim 2007

Birileri sizi anlamadığında endişeye de kapılmayın, üzüntü de duymayın. Herkes sizin bildiğiniz kadarını bilmeyebilir. Bu unutmamanız gereken bir şeydir. Sizin bildiklerinizi bilmedikleri gibi, olaylara sizin açınızdan da bakmayabilir onlar. Belki de onlar hala anaokulundadırlar. Bu durumda, anlamayan muhtemelen sizsinizdir.

Fakat her ne olursa olsun yine de herkes sizin bulunduğunuz noktada olmak, sizi tanımak ve sizi Benim kadar takdir etmek zorunda değildir. Bu durumda, Benim sizi seviyor olmamla yetinin. Kainatın Sultanının tüm sevgisine mazharken, yüreğinizin bazı kendini bilmezlerin takdiri ve sevgisi için gözyaşı döküyor olması komik değil mi? Tamlığa sahipsiniz ve bu size kafi gelmiyor!

Aziz çocuklarım, takdir kazanma çabasını kendine eş arayanlara bırakın. Dünyanın takdirini kazanmanız gerekmez. Kimseden bir iltimas görme çabasında değilsiniz ki.

Eğer birisi sizi ne anlıyor ne de takdir ediyorsa, neden buna mecbur olduğunu düşünüyorsunuz? Herkesin size değer vermeye mecbur olduğunu düşünmenize ne sebep oluyor? Değer vermeleri ya da vermemeleri gerçekte ne gibi bir fark yaratır ki? Elbetteki anlıyorum, sizin için bir fark yaratır bu. Muhtemelen buna tabisinizdir Kutsanmış Varlıklar, eğer herkesin size tapacağına yönelik bir hedef belirlediyseniz kendinizden vazgeçmişsiniz demektir.

Bir hata içindeyseniz ve eğer birilerini zor durumda bıraktıysanız hatanızdan dolayı onların bağışlayıcılığına mazhar olmanız gerekmez. Bir ya da iki kez özür dilersiniz. Sizi affedip affetmemeyi onlar bırakırsınız. Ömrünüzün geri kalanını bu kimselerin size olumlu bir gözle bakmaları için harcamazsınız. Hayattaki amacınız herkesin onayını kazanmak değildir. Bir şeyleri –ki bunlar hoşlanmadığınız şeyler de olsa - oluruna bırakmanın da zamanı vardır. Serbest bırakmanın da zamanı vardır. Serbest bırakmak pek çok seviyelerde iş görür. Bırakacağınız zamanı bilin.

Aziz çocuklarım, herkesi olduğu gibi kabul etmek için kalbinizde bir yer ayırmanız gerektiğini söylemiştim. Dolayısıyla, muhtemelen sizi kabul etmeyenleri de kabul edin. Onları olduğu gibi kabul edin ve bırakın öyle olsunlar. Onları değiştirmek mecburiyetinde değilsiniz. Hakkınızda olumlu bir kanaatleri olsa da olmasa da dünya dönmeye devam edecektir. Öyleyse siz de onlarsız devam edin. Diğerlerinin iyi niyetine bu denli tabi olmanıza lüzum yoktur. Size kalbinizi açık tutmanız gerektiğini söylemiştim. Herkesin kalbini size açması gerektiğini asla ifade etmemiştim. Herkesin sizi sevmek ya da takdir etmek mecburiyetinde olduğunu söyleyen bir kaide yoktur. Diğerlerinin kalpleriyle ne yaptıkları onların meselesidir. Bu ne zamandan beri sizin meseleniz oldu ki?

Tüm hayatınızı kendi dünyanızdaki herkes tarafından onurlandırılacağınız noktayı bekleyerek ve yine bekleyerek geçirmiş olabilirsiniz. Aziz çocuklarım, bir şekilde bunu başarmış bile olsanız, buna mazhar olduğunuzda elinize ne geçer ki? Kum taneleri gibi parmaklarınızın arasından akıp gider bu durum. Diğerlerinin sizin hakkınızda ne düşündüğünün sizinle ne alakası vardır? Artık diğerlerinin takdirine tabi olmak sizin için hiç de gerekli değildir.

Herkesi gözettiğimi söyleyebilirsiniz. Bu doğrudur, lakin Benim gözetmem Benim bahşedilen onurumdur. Siz, Ben olmadığınız sürece, Benim için bahşedilen bir onur değildir bu. Göze girmeye çalışmam Ben. Söylemeye çalıştığım budur. Sizin de göze girme çabası içinde olmamanızdır. Aziz çocuklarım, dünyanın takdirine bu kadar bağımlı olmayın. Siz Benim işlerimi yaparken, kendi işine baksın dünya.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: