CENNET#2519 Öte bir Dünya 18 Ekim 2007

Sizin için sahip olduğum vizyonu kabul edin. Sizin kendi vizyonunuzun çok ötesindedir o. Siz kendi vizyonunuzu sınırlandırmıştınız. Kendi vizyonunuz Benimkine denk olmadığı mühletçe onun sınırlı olduğundan emin olabilirsiniz ve tüm sınırlamalar da aşırıdır. Sınırlama iyi bir şey değildir. Dolayısıyla bugün sizin vizyonunuzu genişletiyoruz. O eski gözlükleri çıkarıp yenilerini takıyoruz. Yeni gözlüklerinizin açısı çok geniştir. Onların görüş kapasitesi çok daha derindir. Şimdi gözünüze onları takıyor ve bir daha hiç çıkarmıyoruz.

Aleni düşmanlık hallerini zaten yeterince görmüştünüz. Dünyaya yeterince aşina olmuştunuz. Hata ve kusurlar konusunda netlik kazanmıştınız. Yeniden keşfedeceğiniz ve üzerinde netlik kazanacağınız çok daha ince ve derin seviyeler vardır artık. Varoluşun ince ve derin seviyelerinin bulunduğunu artık biliyorsunuz. Bunları duymuştunuz. Bunun üzerinde kendi kendinize bazı saptamalarınız olmuştu. Tüm şikayetlerinize rağmen leziz bulduğunuz dünya halleriyle akord halinde olmaya çok alşıkın olduğunuzu görmüştünüz.

Deneyimin, artık o yönde temayül göstereceğiniz çok daha sessiz alanları vardır. Göreli dünya bir rüyadır lakin bu daha derinlikli alanlar da size rüyadaymışsınız hissini verirler. Bilinçli olarak hatırlamayabilirsiniz fakat tıpkı çiçeklerin kokuları gibi, unutmuş olduğunuz bir şeyler olduğunu sezinleyebilirsiniz. Kokuyu net olarak hatırlamayabilirsiniz, fakat onu biliyorsunzdur. O çiçeği yeniden gördüğünüzde kesinlikle onu tanıyacaksınızdır. Gülün kokusunu bilirsiniz, leylağın kokusunu da bilirsiniz. Tüm bunları bilirsiniz de kimselere tarif edemezsiniz. Onlara bu deneyimi veremezsiniz. O gül önünüzde durmaksızın, gül kokusunun verdiği deneyimi kendinize de temin edemezsiniz.

Dolayısıyla bu daha derin ve ince alanlar sizden uzaklara sürüklenirler; lakin yeniden ve yeniden geri döner onlar. Fiziksel duyularınız bu alanlarda iş görmezler. Bunlar aziz çocuklarım, gittikçe derinleşen ve incelen katman katman geçiş yaptığınız alanlardır. Gülün kokusunu dahi tarif edemezken, onu yeniden canlandıramazken - yapabilirseniz deneyin elbet- bunları nasıl hatırlayabilirsiniz ki?

Bu ince alanlar sınırların bulunmadığı, öte bir başka dünya gibidir. Beş duyunun ötesindeki dünyadır onlar. Ve bu harikulade değil midir? Çok yoğun bir sevgi etrafınızda dolaşmaktadır ve siz de buna iştirak halindesiniz. Fakat bunu göremiyorsunuz! Görülemiyor o. Sadece içine nüfuz edilebilen bir şeydir o. Arasıra bu herşeylik ve hiçbirşeylik alemine sürüklenirsiniz. Sanki yitirdiğiniz eski akrabalarınızı bulmak gibidir bu. Biryerlerde varoloduklarını her zaman biliyordunuz. Sadece nerede olduklarını ve onlara nasıl ulaşacağınızı tam olarak bilmiyordunuz. Bu akrabalar mevcuttur ve seyahat ettiğiniz alemler de mevcuttur.

Fiziksel seviyeler bazında onlarla daha nadir iletişim kurarsınız. Asıl bellek kişisel hafızadan daha derindir. Bu asıl bellek DNA’nızın içindeki hafıza gibidir. Sizin bilinçli hafızanız değildir o; fakat yine de bir bellektir ve sizin deneyimlerinizdir o. Ruhunuzun diğer ruhlarla birlik olabildiği, onlarla iletişim kurabildiği, kelimelerle tarifi mümkün olmayan harikuladelklerin başarılabildiği yere gelin.

Sadece bu fizilsel dünyadan ibaret olmadığınızı her zaman biliyordunuz. İçinde yol aldığınız bu bedenden daha fazlası olduğunuzu her zaman biliyordunuz. En azından bu yönde bir şüpheniz vardı.

Kendinizi takdim ettiğiniz İnsan Varlığından çok daha fazlası olduğunuzu bilebilirsiniz. Bu fiziksel bedenin sizin tamamınız olduğuna yönelik diğerlerini kandırabilirsiniz. Kendinizi de kandırabilirsiniz. Fakat Beni asla kandıramazsınız. Kim olduğunuzu biliyorum Ben. Çok iyi biliyorum.

Yakında bilinçli belleğiniz de bunu bilecektir. Bu insan formundaki sizler de yakında Benim bildiğim hakikati idrak edeceksiniz. Mucizeleri kavrayacaksınız.

Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: