Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#1973 GUNES SISTEMININ ICINDE Nisan 17, 2006

CENNET#1973 Güneş Sisteminin İçinde Nisan 17, 2006

Tanrı dedi ki:

Düşünce alışkanlıklarınızı sarstığımı farkediyor musunuz? Bazı düşüncelerinizin yalnızca eskimiş olduğunu değil onların geçersiz olduğunu da söylüyorum size. Düşünmekte olduğunuz şeylere zıt şeyler söylüyorum size; kısa bir süre için şöyle düşünüyorsunuz: “Oh, Tanrı yanılıyor.” Bir diğer anda söyledilerim içinize oturuyor. Derinleşiyor içinizde onlar ve sizi yükseltiyorlar. Benim düşünme şeklime daha fazla daldıkça daha da yüceliyorsunuz.
Evet, sarsıyorum düşünce alışkanlıklarınızı. Sallıyorum onları. Baş aşağı ediyorum.

Dünyanın düşünce şekli, ki gayet masumane kabullenmişsinizdir onu, merkezin dışında tutulmalıdır veya dünyanın kabullendiği ızdıraplar güzel ve hakiki olana üstün gelmemelidir. Ve şimdi, sinenize yakın tuttuğunuz fikirlerin çoğu kayarak uzaklaşmakta, düşüncelerinizdeki uçurumlardan aşağı kayıp yitmektedir.

İtiraf edin. Düşüncelerinizin çoğu mesnetsiz. Sizi itham edip gücendirmek anlamında değildir bu. Daha geniş boyutlu bir idraka gözünüzü açmak, zihninizi açmak, yüreğinizi açmak anlamındadır. Düşüncelerinizin menzilini daha da genişletmek istiyoruz ki böylelikle Ebediyeti ihtiva edebilsin, ki böylelikle dünyayı yüreklendirebilsin, vermeniz için sizin kılınmış olan o parlak ışık ve sevgiyle; aziz canlarım. Vermeniz için sizin kılınmış olan.

Mevcut haliyle gözlemlediğiniz bu dünya büyük değildir yeterince. Dünya onda pek çok kalbin ikamet ettiği, tutuk ve hatta dağınık kaldığı bir yer gibidir. Açık kalplilik ve yeni bir düşünce alışkanlığı vesilesiyle hem dünyayı hem de kalbinizi birlikte kurtaracaksınız sizler.

Gelin, birlikte kurtaralım dünyayı bu yükün altından ve şerefe kaldırılan kadehler gibi eller üzerinde yükseltelim onu Bana doğru:

“Tanrıya” ve tokuştururken düşüncelerinizin kristal bardaklarını biribirileriyle, şöyle deyin: “Burada, işte burada, Tanrım, bu hüzünlü dünyayı ve bardaklarımızı havaya kaldırışımız senin içindir Tanrım. Senin yarattığın bu Hilkatı görmemizi arzuluyorsun. Onu Kendi vizyonuna istinaden yaratmıştın Sen ve bizim onu kendimizinkine istinaden görmemizi hiç arzu etmiyorsun artık.”

“Tanrım, Dünyadaki bu muazzam yaşamın şerefine yapıyoruz bu kutlamayı. Biliyoruz ki sevgidir muhteşem bir vizyonun formülü ve sen bize hem bu sevgiyi hem de bu vizyonu bahşettin. Ve bunun içindir ki teşekkür ediyoruz Sana. Yüreklerimizle teşekkür ediyoruz Sana ve tam da bu Dünyadaki yaşama şeklimizle teşekkür ediyoruz Sana.”

Sevdiklerim, sulara attım yüreğimi, inanıyorum onu oradan alıp kendi yüreğinize yakın tutacağınıza, ki böylelikle sessizce kucaklaşabilsin kalplerimiz Birliğin içinde. Sevdiklerim, kalplerimiz biri birlerine sarıldığı vakit neler, neler olmaz ki bu Dünyada? Bizim yüreklerimizin başaramayacağı ne olabilir ki iteklenecek çarkların, sarsılıp sallanacak bir Yeryüzünün varolmadığını idrak ettiğinizde, hatalı anlayışlardan başka değiştirilecek hiçbir bir şeyin var olmadığını idrak ettiğinizde?

Evet öyleyse, selamlayalım mazinin anlayışını ve algılanışını, mazideki tüm kederleri ve kayıtlı tarihi; selamlayalım sevecen bir veda ile. Kutlamalar yapalım; savaşların ortadan kalkmasının, onlara yol açan ve onların yol açtığı tüm o ızdırapların ortadan kalkmasının şerefine değil lakin tüm bu mücadele ve ızdırapların cazibelerini yitirmelerinin şerefine. Yürekler saf ve temiz olduğunda ve sevgiyi esas aldığında onlar hangi olay, hangi olay yol açabilir ki savaşa? Öyle ki savaşın düşüncesi bile var olmayacaktır artık. Bir bakıma da savaşlar zaten ortadan kalkmış olacaktır.

Güneş sistemi içinde dönmekte olan bir Yeryüzü gezegeni mevcuttur. Güneş sistemi ise Güneşin sistemidir. Işıldamakta olan parlak bir ışıktan başka nedir ki Güneş ve yükselen düşüncelerinizin beraberinde ışıldamakta olan katıksız sevgiden başka nesiniz sizler? Dünyanın ışığınızın keyfini çıkarmasına olanak sağlayan, dünyanın sevinç ve keyif içinde dönmesini sağlayan, dünyanın, benim yaptığım ve sizin de o uyanan yüreklerinizle görmeye başladığınız bir tablo olmasına olanak sağlayan.

Yüreklerimiz öylesine kucaklaşıyor ki tüm dünya gerçekten Bizim görebilidiğimiz gibi görüyor. Cennetin Kapısı herkes için sizin yüreklerinizden geçmektedir, bu nedenle açık tutun yüreğinizi, ardına dek açık tutun ve hiç kimseye kapatmayın onu.

Çeviren: Engin Zeyno Vural