Please read the Guidelines that have been chosen to keep this forum soaring high!

CENNET#1907 Gokyuzune Bakin Subat 10, 2006

CENNET#1907 Gökyüzüne Bakın Şubat 10, 2006

Tanrı dedi ki:

Nedir Bana söylemek istediğiniz? Bugün ne var yüreğinizde? Bugün yüreğinizi hangi yükten kurtarmayı isterdiniz? Bırakın ızdırabın herhangi bir zerresi de olsa uzaklaştırayım, herhangi bir kayıp fikrini, herhangi bir kasvet hissini. Kendinizi alaşağı hissetmeniz için bir şey üzerinizde bayağı bir ağırlık yapıyor olmalı. Öyleyse Bana verin onu ve taşımayın o ağırlığı artık.

Ona ihtiyacınız yok ki. Ona asla ihtiyacınız olmadı. O sadece sizi aşağılarda tutan bir şeydi. Taşımakta olduğunuz ağırlıkları bırakın artık, böylelikle uçacaksınız doğal olarak. Neden etrafınıza sarılı bir çapa taşıyorsunuz beraberinizde? Onsuz da yeterince demirlemiş haldesiniz. Bunun için yerçekimine sahipsiniz, sevdiklerim. Kendinizi zemine çakmanıza gerek yok. Zemin olabildiğince sağlam. Onun üzerinde yürümeniz yeterli.

Bakışlarınızı yukarıya kaldırın böylelikle farazi yükleriniz aşağıya düşecektir. Silkeleyin omuzlarınızı, onların aşağıya kaymasına yardım edecekir bu. Şunu anlayın: Sorun sahibi olmaya ihtiyacınız yok. Ve eğer gerçekten onlara sahipseniz onları beraberinizde taşımaya ihtiyacınız yok. Ağırlığıyla sizi aşağıya çeken, sizin onlar hakkındaki düşüncelerinizdir. Zihindeki karışıklık sizi Yeryüzünde sürünür halde bırakır. Silkelenin ağırlık yapmaya eğilimli düşüncelerinizden böylelikle hafif olacaktır adımlarınız.

Sizden Yeryüzünde ağır ağır yürümeniz beklenmiyor ki. Sizin dans etmeniz gerekiyor. Bir şans verilmiş olduktan sonra sizi dans etmekten ne alıkoyabilir? Ne duvarlar sizi yapışık tutmak için mıknatıslı ne de zemin bataklık dokusuyla kaplı. Ayaklarınızın altındaki toprak muhkem ve yukarıda da herzaman bir gökyüzü var. Gökyüzünde olduğunuzu hesaba katın. Göklerdesiniz. O denli yakın ki mavisini göremiyorsunuz onun, lakin dikkate alın gökyüzünde yaşadığınızı. Yalnızca ayaklarınız değiyor toprağa. Sizin aslınızın, özünüzün ise süzülerek yükselmesi gerekiyor.

Dünya yuvarlağı ayaklarınızın altındaki bir toptur ve ayaklarınızı kıpırdattıkça Dünyayı da harekete geçirirsiniz. Dünyayı döndürüşünüz sizi de harekete geçirsin. Keyifsiz olma hissi devinimsizlikten kaynaklanır sanki yeterince esnek değilmişsiniz gibi. Lakin elbetteki esneksiniz. Yaylanırcasına her şeyden geri sıçrayabilmeniz gerekir. İleriye doğru hareket etmeniz gerekir, hatta bunun ne anlama gelebileceğini bilmediğiniz zamanlarda bile. Fakat kati surette bilebilirsiniz bunun ayağa kalkmanız ve harekete geçmeniz manasına geldiğini.

Yaşam, hareket için tasavvur edildi. Yaşam değişim, dönüşüm için tasavvur edildi. Ayaklarınız bu gün başka bir yerde gezinir yarın bir başka. Dünya topunun üzerindeyken onu canlı kılın. Oynayın onunla, sevdiklerim.

Yukarıya gökyüzüne bakın, onun mavisine. Güneşe doğru büyüyen ağaçlara bakın ve kendizin de güneşe doğru büyüdüğünüzü bilin. Ulaşabilmeniz, alabilmeniz için orada asılı bıraktığım rengarenk taşlara, boncuklara bakın geceleri, ışıldayan yıldızlara, sırtını gökyüzüne yaslayan aya, gecenin havada asılı duran sükunetine ve sonra da yüreğinizi aydınlatarak, yakındaki bir diğer zafer gününü ilan ederek doğan güneşe. Bırakın gökyüzündeki devinimin eğlenceniz olsun. Bırakın sizi kendine çeksin ve kalabalıkları getirsin size. Giriş kuyrukları yok. Bilet yok. Bekleme yok. Tüm yapmanız gereken yukarıya bakmak. İçeride kalmayın hep. Cennete bakın ve parendeler atın Yeryüzünde.

Gündüz veya geceleyin, sizi ağır düşüncelerden koruyan kubbeler vardır. Yüreğinizi Cennete ve gözlerinizi de yukarıya yöneltin, böylelikle aydınlanacak rotanız ve böylelikle göreceksiniz yolunuzu.

Çeviren: Engin Zeyno Vural