Heaven #3550 Öyle güzelsiniz ki
Tanrı dedi ki:
Bugün, kendiniz için neyi amaçladığınızı belirlerken -- nasıl? Unutmuş muydunuz yoksa? Şimdi hatırlayın öyleyse. Amacınızı, niyetinizi bu günü çok hoş ve sevgi dolu bir gün kılmak yönünde belirleyin. Tadıyla, güzelliğiyle hatırlanır bir gün yaratın. Eğer zor günleriniz olabiliyorsa, hoş bir gününüz de olabilir. Amacınızı, niyetinizi bugüne odaklayın. Zamansal anlamda bugün bir daha asla geri gelmeyecektir; lakin Ebediyet sonsuzdur. Onun üzerinde yada içinde yol alırsınız sizler.
Zamana tabii bir düşünce yapısına sahipken bu günü kendiniz için, aileniz için, birlikte çalıştığınız insanlar için, karşılaştığınız, düşündüğünüz ve sizi düşünen herkes için hoş bir zaman dilimi haline getirin. Bugünü dünyanın öbür ucundaki ve hiç karşılaşmadığınız insanlar için de hoş bir gün kılın. Kalpleriniz bugün buluşmaktadır.
Dünya güneşin etrafında dönmektedir, yaşadığınız ve çevrenizdekilere sunduğunuz gün de sizin etrafınızda dönmektedir. Güneşin dünyaya sunduğu güzel bir fon teşkil edin. Yüreğinizi kainat boyunca döndürün ve onu kutsal kılın. Kereminiz Benimkinden hasıl olur, dolayısıyla dünya ve ondaki herkes kutludur, kutsanmıştır.
Sizler ki Benim kutsayan kutsamamsınız. Bir suretim olun, çoğaltın Beni. Bu iyi bir fikirdir. Benim adımlarımı izleyin. Ayaklarınızı Benimkilerin izlerine yerleştirin. Attığınız her adımda kendinize –dolayısıyla Bana- dürüst olun. Eğer nereye gideceğinizi ve ne yapacağınızı bilmek istiyorsanız tek yapmanız gereken izimden gelmektir. Beni takip edin, Benim yaptığım gibi yapın ve size miras kıldığım tüm sevgiyle konuşun.
Tanrı’nın hizmetkarı olmak için tek yapmanız gereken Beni takip etmektir. Gerçek şu ki Biz Bir’iz. Bana suret teşkil etmeniz, Bana öykünmeniz gerekmiyor gerçekte. Siz bir taklitçi değilsiniz, “Gerçek Bir Şey”siniz, sadece yön duygunuzu kaybetmiş durumdasınız. Öyleyse tam kalbinize doğru Beni takip edin.
İnkişaf eden, genişleyen bir Varoluş, gelişen bir Varlıksınız. Bocalayan, duraksayan bir yapıda değilsiniz. Bu duraksamanız, yada bocalamanız tümden oyundur sadece. Devam eden bir oyuna dahil olmuştunuz ve dışarı nasıl çıkacağınızı bilmiyorsunuz. Adeta kendi kendinizi hipnotize etmişsiniz. Bir bireyin rolünü canlandırdığınızı gerçekten biliyorsunuz ama oynadığınız bu rol olmadığınızı da biliyorsunuz. Kendinize bir şaka yapıyorsunuz lakin buna bir son veremiyorsunuz.
Üzerinizi kaplayan o örtüleri bir gün için olsa kaldırsanız nasıl da mutlu olacağız Biz.
Mutluluğunuzu örtülerle kaplamış ve ortaya çıkan bu anomalinin kendiniz olduğuna hükmetmiştiniz. Asıl meselenin nasıl da uzağındasınız. Kendi hakikatinizin uzağındaki her şeye inanıyor; yakında ve aziz olana inanmıyorsunuz. Evet, kendinize yönelik bir kandırmacayı sürdürüyorsunuz. Kendisinden çalan bir dolandırıcı gibisiniz. Masumsunuz ama bir dolandırıcının rolünü oynuyorsunuz.
Gerçeği gizlemeyin artık. Dışarı çıkın ve kendi günışığınızın altında oynayın.
Kalbimin yayından dosdoğru dışarıya attığım bir oksunuz. Benim okumsunuz ve hedefi ıskalamam Ben.
Kim olduğunuzu ve Kimden kaynak bulduğunuzu kabul edin. Kendinize empoze etmiş olduğunuz kışkırtıcı ve her şeyi olumsuzlaştıran bu küçüklük halini değil; Kendiniz olmanın, Hakikatiniz olmanın imtiyazlarını, haklarını ve erdemini kabul edin. Canlarım beden Kendinizi reddediyorsunuz; neden bunu inkar ediyorsunuz? Neden Kendinizi aldatıyor, yanlış yönlendiriyorsunuz? Kendinizi azımsayarak ne kazanıyorsunuz?
Bir dahaki sefere birisi size güzel olduğunuzu söylediğinde “Güzel olduğumu biliyorum,” deyin ona.
Çeviren: Engin Zeyno Vural