Heaven #3498 Gerçekten Tanrı’nın Meleği
Tanrı dedi ki:
Eğer bir melekseniz bunu biliyor olmanız iyidir, çünkü o zaman amacınızı da bilirsiniz. Sırf kendiniz için Dünyada olmadığınızı bilirsiniz. Meleklerin yaptıklarını yapmak için Dünyadasınızdır. Melekler ise hizmet etmekten başka ne yaparlar ki?
Kendilerinden yana bakmaz onlar, kendi konumlarını ve itibarlarını abartmazlar. Benim gözüme girmenin arayışında dahi olmazlar. Zaten orada olduklarını bilirler. İnsanlığa hizmet ederek Bana hizmet edeceklerini bilirler. Kendilerine hizmet etmek için dünyada bulunduklarını akıllarından dahi geçirmezler.
Hiç kimse melekler denli mutluluk duyabilir mi acaba? Bir oyunun içindedir onlar lakin ayakları da yere çok sağlam basar. Amaçlarının çok net olarak farkındadırlar ve buna istinaden oynarlar oyunlarını.
Eğer bir melek öyle olduğunu bilmiyorsa mutluluk duyduğu şeyleri ve Dünyada ne işi olduğunu bulmaya çalışarak çok vakit kaybedebilir. Bir melek olduğunu biliyorsa şayet boş yere çabalamaz, ne yapması gerekiyorsa onu yapar.
Dolayısıyla Dünyada bir melek olduğunuzu kesinkes bilmeniz gerekmektedir. İnsanlar meleklerdir. Hizmet etmek üzere Cennet’ten Dünyaya inmiştir onlar. Bu konuda tereddüde kapılmayın ve hata yapmayın. Bir meleksiniz. Gerçek rolünüzü benimseyip onun gereklerini yerine getirebilmeniz için bunu bilmenizin vakti gelmiştir artık.
Rolünüze aykırı davranışlar içinde bulunduğunuzu bir an için dahi düşünmeyin. Dünya üzerinde rolüne pratik yapan bir melek olmasaydınız bunlar da olmazdı ki zaten. Sadece rolünüzün bölümlerine yönelik denemeler yapıyorsunuz ve bunlardan pek azının size gerçekten uygun düşmesi de söz konusu olabiliyor. Elbette zaman zaman gerçek rolünüzü oynadığınız da oluyor, fakat bunlar rastgele meydana geliyor. Lakin artık Dünyadaki gerçek amacınıza hizmet etmek sizin için bir tesadüften ibaret olmayacak; bu amaç ise asli rolünüzü, sadece kendinizin oynayabileceği şekilde oynamaktır.
Bu bir terfi yada yükselme hali değildir. Her zaman için tayin edilmiş olduğunuz vazifedir. Sadece siz başka bir şey olduğunuzu düşünüyordunuz. Hatta sahipsiz, kimsesiz olduğunuzu ve yerine getirecek hiçbir amacınızın olmadığını dahi düşünebilmiştiniz. Dünyadaki mevcudiyetinizin zaman kaybı yada müebbet bir ceza olduğunu da düşünmüş olabilirsiniz. Izdırap çekmek için burada bulunduğunuzu dahi aklınızdan geçirmiş olabilirsiniz. Artık niçin burada bulunduğunuzu biliyor ve bir başlangıç yapıyorsunuz. Bulunduğunuz yerden başlıyorsunuz.
Uçmaya yarayan görünür kanatlarınız yok. Sizin kanatlarınız düşünceleriniz ve yüreğiniz de sevgi kanatlarına sahip. İhtiyacınız olan her şeye sahipsiniz. Kutsamak için Dünyadasınız; çünkü sizler Benim yaratmış olduğum birer kutsamasınız.
Daha öncesinde oynamış olduğunuz bölümlerin bir önemi yok. Eğer hapishanedeki bir mahkumsanız Benim Dünyaya göndermiş olduğum bir meleksiniz yine de; öyleyse hapishanedeki bir melek olun. Eğer hapishanedeki bir gardiyansanız yine bir melek olun. Meleklerin sizin sandığınız gibi görünmeleri gerekmez. Nispeten kaba bir dış görünüşe de sahip olabilir onlar, ama içlerini değiştirmez bu. Hapishanedeki sizden başka kim sizin kadar iyi –hapisteki- bir melek olabilir ki? Dolayısıyla öncesindeki amaçsızlığınız bile bir amaca hizmet etmiştir. Şu anda doğru yerdesiniz. Masum bile olsanız bir melek olarak rolünüzün gereklerini yerine getirmek için şimdi doğru yerdesiniz.
Bir melek gibi görünmek mecburiyetinizin bulunmadığını bildiğinizden emin olun. Diğerlerinin, Benim meleklerimden biri olduğunuzu bilmeleri gerekmez. Bunu bilmesi gereken sizsiniz. Üzerinde “Gerçekten Tanrı’nın Meleği” yazan bir isim kartı iliştirdim size Ben. Hiç kimsenin bu kartı görmesi gerekmez. Bunun sahip olduğunuz asıl kimlik olduğunu bilmesi gereken sadece sizsiniz.
Çeviren: Engin Zeyno Vural