Heaven #3484 Dövüş Sanatlarında Olduğu Gibi
Tanrı dedi ki:
Ruh hallerindeki değişimin sona ermesi gereklidir. Tepkisel davranışların sona ermesi gereklidir. Neyi kast ettiğimi biliyorsunuz. Tepki göstermekten bahsediyorum, gözü kapalı tepki göstermekten. Öfkeye kapılmakta çok tez canlısınızdır. Bir dayanağı olsun yada olmasın tepkileriniz sona ermelidir. Tepki göstermeyi seviyorsunuz belki de. Bazen mutluluğunuz, alınıp kırılmanıza bağlıymış gibi görünüyor adeta. Uğrunda mücadele edecek bir şeye sahip olduğunuz için mağduriyet hissinde bir nevi mutluluk buluyorsunuz. Belki de şöyle sağlam bir anlaşmazlık hali hoşunuza gidiyor, öyle mi?
Hayatı yaşamanın, üzerine atılacağınız alınganlık sebepleri bulmaktan çok daha iyi yolları vardır. Üzerine atılacağınız ödüller bulun bunun yerine. Evet, gülümsemekte atılgan olun. Keyif almakta, mutluluk duymakta ataklık gösterin. Aksi durumlarda da öfkeye kapılmayın. Kendinizi ateşe vermeyin. Her bir kıvılcımla tutuşup parlamayın. Soğukkanlı olun, serinkanlı durun. İçten içe bile parlayıp yanmayın.
Öfkeden küplere binmenin yada bu nevi diğer hislere kapılmanın size maliyeti nedir? Kazancı nedir? Belki de kendinizi müdafaa etmeniz gerektiğini, düşünüyorsunuz, öyle mi? Kendinizi müdafaa etmeniz gerekmiyor, çünkü zaten mevcutsunuz, varsınız. Müdafaa etmeniz gereken hiçbir şey yok.
İçinizde kaynayıp duran eski bir hadise olabilir ve siz de bu eski olayı yeni bir durum, olay yada sözle bağdaştırıyorsunuzdur. Her seferinde aynı şeyi yapıyor olabilirsiniz. Bazı şeyler sinirlerinizi yerinden oynatıyor olabilir. Kendinize iyi hizmet edin, yardımcı olun ve sinirlerinizi oynatan tekrar halindeki o sözleri, bakışları yada davranışları aşın. Tepkisel olmak yerine bir lider olun.
Hatta size itibar göstermeyen birinin tavırları ve size olan yaklaşımı da sizin için çoğunlukla daha önemlidir, değil mi? Aynı kişi borsada nasıl oynayacağınıza dair size akıl verse ona uyar mısınız peki? Lakin size kasten veya gelişigüzel bir uyarıda yada eleştiride bulunduğunda, onun söylediklerini benimser ve onun çaldığı melodiyle dans eden bir kukla haline gelirsiniz. Bir anlaşmazlığın veya bir yarayı kanırtmanın peşinde olmalısınız bu durumda.
Bir başkasının düşüncesizliği ve hatta kasti bir tavrı karşısında öfkeye kapılmak akıllıca değildir. O kişi her halükarda düşüncesizdir.
Mesele böylesi eski bir tuzağa düşecek ve kendinizi savunmaya kalkacak denli kendinize kızgın olmanızdır. Bunu yapmayın. Eğer birisi görünüşte kaba ve nezaketsizse sizin de mi öyle olmanız gerekiyor? Eğer birisi size muhalefet etmek istiyorsa neden sizin de ona muhalefet etmeniz gereksin ki? Dargınlık, kırgınlık yerine gerçek bir güç ve metanetle hareket edin; çıkış noktanız bu olsun. Beni hatırlayın. Size verdiğim değeri ve itibarı hatırlayın.
Sonsuza dek bu nevi çekişmelerin ve anlaşmazlıkların dışında kalmak istediğinizi biliyorum; çünkü bunlarla bir yere varılamayacağını biliyorsunuz. Birinin size neden değer vermediği, kimin size yeterince değer vermediği, niye böyle olduğu, buna neden izin vermeniz gerektiği vb. bir sürü şey yerine üzerinde düşünülecek başka pek çok şey daha vardır. Siz kendinize yeterince değer verin. Dargınlıklarınız, kırgınlıklarınız olmasın. Diğer kişi hayatınızın odağı değildir ki.
Kendi hayatınızı yaratın ve onu yüksekte tutun.
Tıpkı dövüş sanatlarında olduğu gibi direnç göstermedikçe karlı çıkarsınız. Bir saldırıya aynı şekilde karşılık vermeniz gerekmez. Hiç kimse sizi öfkelendiremez.
Biri sizi rencide ettiği zaman, bunun üzerine tahkir ve incinmişlik duygularını eklemenizin ne gereği var? Bunu yapmak niye? Birisinin aleyhinizde olduğu hükmüne vardığınızda, bunu ifade ettiğinizde kendi kendinize saldırmış oluyorsunuz. Bu eski bir davranış kalıbıdır ve artık ona ihtiyacınız yoktur. Kendinize karşı husumet beslemeyin. Kendinize dost olun. Kendinize bilgece tavsiyelerde bulunun. Bunu yapabilirsiniz ve bunu yapmanızı istiyorum sizden.
Size atılan her bir taşa karşılık verme mecburiyetiniz yoktur. Bir mola verin. Rastgele yada kasti yapılmış bir şeyin veya söylenmiş bir sözün yüreğinizi ateşe vermesine müsaade etmeyin.
Sizi de, sizi inciten kişiyi de aynı şekilde seviyorum Ben. Sizi inciten o kimse adına sizden özür dilememe izin verin. Özrümü kabul edin lütfen.
Çeviren: Engin Zeyno Vural