Heaven #3601 Tanrı’yla uyanık kalmak
Tanrı dedi ki:
Uyumakta zorluk çektiğiniz zamanlarda Beni düşünün. Koyunları saymak yerine Beni düşünün. Eğer uyuyamıyorsanız Benimle uyanık kalın. Bir süre Benimle oyalanın. Benimle geçirdiğiniz zaman boşa harcanmış olmayacaktır.
Benimle zaman geçirmek, uyuyamadığınız için söylenip durmaktan daha iyidir! Benimle birlikte uyanık kalmaktan çok daha kötü hadiseler de vardır.
Belki de arkadaşlığınızı ve Bana eşlik etmenizi istiyorum. Sizce mahsuru var mı? Ertesi gün içinse endişelenmeyin. Zinde ve uyanık olacağınızı düşünürseniz öyle olabilirsiniz. Daha erken yatın belki de uykuya dalmak sizin için daha kolay olacaktır.
Önceki gece nasıl uyuduğunuz dünyadaki en önemli şey değildir. Mevcudiyetiniz için elzem değildir bu.
Peki dünyadaki en önemli şey nedir? Haklısınız, sevgidir bu. Uyuyamadığınız zaman uyanık oluşunuzu sevin. Geldiği zaman uykuyu da sevin, uyku gelmediğinde de uyanıklığı sevin. Uyuma isteğinize sadece sevgi duysanız ne olur? Esneyip durmanıza ve gözlerinizi ovuşturmanızsa sadece sevgi duysanız?
Uyanık olmaya direnç göstermemek sizin için iyi bir istirahattir. “Tamam, ey hayat, olduğun gibi ol. Kızmadan, söylenmeden seninle akacağım bugün. Sen böyle olmasını istiyorsun, o halde öyle olacak”, dediğinizde nasıl da kolaydır hayat.
Uykunun yavaş yavaş geleceği muhakkaktır. Bazen de uykunuz vardır ama uyanık kalmak için can atarsınız!
Uyku dilediği gibi gelir ve gider, hayat da kendi tarzı içinde gelir ve gider. Hayat programlı bir şekilde postallarını boyayıp parlatan askeri bir ordu değildir. Hayatın kendi programı vardır ve bu program üzerinde her zaman söz sahibi olmak zorunda değilsinizdir. Rahat hareket edebilmesi için hayata biraz alan tanıyın. Hayatın başına ceberut bir amir kesilmeyin.
Taş-kağıt-makas. Size hangisinin geleceğini saptayan biri değilsiniz, size gelenle ne yapacağınızı saptayan kişisiniz.
Uykusuzluk durumu karşınıza çıkan hayırlı bir duvardır. Sahip olduğunuzu bilmediğiniz hazineleri ortaya çıkarır. Hayat sizi sabırlı yapacaktır. Hayatın dahilindeyken denizin yumuşattığı bir taşsınızdır; deniz taşın sert ve sivri köşelerini yumuşatmaktadır. Taş ise denizden ve denizin kararlılığından, sebadından kaçamaz. Sizi kollarında tutarken ve sarılırken yumuşatmak hayat için bir yaşam biçimidir.
Siz hayatın ışıldayan örneğisiniz. Kağıtsınız ve aynı zamanda makassınız. Keserek kendinizi şekillendiriyor ve buna hayat diyorsunuz. Kağıt olarak deniz tarafından bir o tarafa çekiliyor, bir bu tarafa itiliyorsunuz ve bazı köşeleriniz de yırtılabiliyor lakin yine de bütünlüğünüzü koruyor, parçalanmıyorsunuz. Yine kağıt, yine taş, yine makassınız; aynı zamanda hayatsınız da ve siz hayatın ışığısınız.
Bu gece iyi uyuyacaksınız ve ertesi sabah gayet güzel uyanacaksınız. Kendinizi hayatın hangi dekoru, hangi manzarası içinde bulursanız bulun yatağınızdan kalkar gibi oradan kalkacak ve devam edeceksiniz. Dilediğinizi yapmak, gönlünüzce hareket etmek konusunda her zaman ısrarcı olmayın, hayat konusunda ısrarcı olun, hayatın üzerine düşün. Sizin hayata karşı ısrarcı olmanız murad ediliyor. İlerlemeniz, ileriye gitmeye devam etmeniz murad ediliyor.
Bırakın mazi mazide kalsın. Bugün yeni bir gün, yarınsa eğer şikayetlerinizi yöneltmez ve karşı çıkmazsanız size temiz bir tabakta sunulan yepyeni bir başka gün olacak. Hayat size nasıl geliyorsa buna müsaade etmeyi seçin. Hayatın alıcısı konumundasınız, onun sebeplerine yönelik bir kurban değil. Hayatı kutsayın ki siz de kutsanasınız.
Çeviren: Engin Zeyno Vural