Heaven #3433 Hakikatin Kanatları Üzerinde
Tanrı dedi ki:
Maddesel dünya kırılgan bir yapıdadır. Tüm o maddesellik kırılgandır. Maddesel olan güçlü ancak kırılgandır. Güç, kuvvet ve direnç oradadır; ama savunmasız ve kolay incinebilir bir yapı da yine orada mevcuttur. Emniyet kemerlerine, yangın alarmlarına, trafik ışıklarına, sağduyuya rağmen fiziksel bedeninizi koruyacak ne vardır ki canlarım? Maddesel dünyayı sevin, size barınak olan bedeninizi sevin ama onlara bağımlı olmayın. Zira hassas bir yapıda olan şeyler sonsuza dek kalıcı olmazlar. Hepsinden önemlisi de bedeninizden ibaret olmadığınızdır. Sevdikleriniz de sadece bedenlerinden ibaret değillerdir.
Elbette ki bedeninizden çok daha ötesiniz. Ne mutlu ki ruhsunuz, sevgisiniz sizler. Maddesel yanınız bugün var, yarın yok; ancak maddi olmayan yanınız sonsuza dek baki. Siz ezeli ve ebediydiniz, öylesiniz, daima da öyle olacaksınız; tıpkı Benim olduğum gibi. Bir ayrılık yoktur canlarım. Birlik, Birlik olarak kalır. Bütünlük ve Tamlık, bölünüp parçalanmışlık değildir. Bütünlük ve Tamlık vardır. Bölünüp parçalanmışlık değil.
Yaradılışın tamamen bir sihir hilesi olduğunu düşünebilirsiniz. Yaradılış bir mucize olabilir ama bir sihir numarası değildir o. Neyin ne olduğunu siz zaten biliyorsunuz ama yine de gözden kaybolduğu zaman maddesel olanın yasını tutuyorsunuz. Fiziksel bedenlerin kalıcı olmadığını bilmenize rağmen bu bedenler geride bırakıldıklarında şaşkınlığa düşüyorsunuz. Bedeniniz sonsuza dek size eşlik edemez ki? Yoksa bunun gerçekten böyle mi olmasını isterdiniz?
Halbuki fiziksel bedenlere yönelik pek çok şikayet işittiğimi düşünüyorum Ben. Bakıma ve ihtimama ihtiyaçları var. Yoruluyorlar. Oysa ruhlarınız yorulmaz sizin. Bedeniniz çok fazla uyumak isteyebilir ya da hiç uyumaz belki de ve her iki durum da hoşnut etmez sizi. Bedeninizin ağrıları, sıkıntıları vardır. Kemikler kırılabilir bir yapıdadır, beden yaşlanmaktadır. Aslınızın, hakiki yanınızın yaşlanmadığını ise zaten biliyorsunuz. Sizin dahilinizde dünyevi yaşam gücünün çok ötesinde bir yaşamsallık vardır.
Bedeninize paha biçilmez değerdeki bir şeymiş gibi sıkı sıkıya sarılmak zorunda değilsiniz. Ancak siz içinde olduğunuz sürece değerlidir o. Kendi başına pek de bir şey değildir.
Ona özen gösterin, iyi bakın, sevin ve kullanın; ancak ona bağımlılık duymayın. Hakiki özünüzün ondan ayrılma zamanı geldiğinde, bedeninizden ayrılıp gidin. Paha biçilmez olan beden değildir. Dünya yaşamı paha biçilmezdir, evet. Siz paha biçilmezsiniz. Bedeniniz günlere bağlı olarak uygun durumda olur yada olmaz. Bedeniniz maddi bir şeydir canlarım ve maddi şeyler yaşlanıp tükenirler. Onları sonsuza dek himaye edemezsiniz. Bedeninizin mümkün olan en uzun zaman boyunca Dünyada kalacağından sizi bu denli emin kılan nedir ki?
Bedeninizin hangi unsuru sizi ona bu denli bağlıyor ki?
Bedenin ölümünün sizin için yeni bir doğum olduğunu bilmiyor musunuz? Bunun bir dönüm noktası, bir mihenk taşı olduğunu bilmiyor musunuz? Canlarım hayatın kutlamasını yapın; Dünya hayatının bir parçası olan ölümü de kutlayın. Ölüm, perdelerin kalkması demektir. Sizi diğerlerinden ayrı tutup izole ediyormuş gibi görünen tüm o şeyler dağılıp gider ve hiçbir engelle karşılaşmaksızın uçuverirsiniz. Uçmayı her zaman istemişsinizdir ve bu size bir imkandır.
Bedenin ölüm hali savaşmanız gereken bir öcü değildir. Er yada geç bununla yüz yüze geleceksiniz; fakat bu kavşaktan döndünüz mü onu bir nebze olsun dert etmezsiniz. Keyifle, neşeyle dolar, zindeleşirsiniz. Hayatın bu en dikkat çeken, keyifli yönüne dair sızlanıp şikayet edecek misiniz öyleyse? Doğum hayatın en keyifli yanıdır, ölüm de öyle.
Sevdiklerinizi arkada bırakmadığınızı göreceksiniz, zira onlarla birleşip bütünleşmiş bir haldesiniz. Yitirilmiş eski dostlar yoktur ölümde; çünkü bu ezeli ve ebedi hayat diyarında bir şeylerin yitirilebileceği zaman mevhumu da mevcut değildir. Mevcut bakış açınız dahilindeki bu yanılsama solup gidecektir. Geriye Hakikat kalacaktır ve siz de O’nun kanatlarında yol alacaksınız. Hakikatin kanatları üzerinde uçacaksınız.
Çeviren: Engin Zeyno Vural