Tanrı Dedi ki:
Tesadüfler yoktur, kaza diye bir şey yoktur, hatta zaman içinde ve evren de pek çok karşılaşma, kesişen pek çok yol ve bir şekilde organize edilmiş umulmadık olaylar vardır. Siz yalnızca bu kadar imkansız şeyin nasıl olup ta bir araya geldiğine şaşırıp kalırsınız.
Aslında, önceden planlanmadığı sürece gerçekleşmesi mümkün olmayan şeylerin böyle muazzam bir harmoni içinde gerçekleşmesini sağlayan evrensel yasaların mevcut olması gerektiğinin siz zaten farkında oluyorsunuz. Kendi kendinize şunu soruyorsunuz: “ Evet Tanrım, mükemmel buluşma yerine ulaşmamızı sağlayan ve planlanmamış olduğu halde böyle muazzam şeylerin ortaya çıkması ihtimalinin söz konusu olmasının neresi gariptir? Mucizelerin gerçekleşmesi buyrulmuş olmalı, yoksa bunlar nasıl gerçekleşebilir di ? ”
Siz özgürlük olmasını istersiniz, dahası öyle olaylar vardır ki onların olmasını hiç istemezsiniz. Gerçekleşmesi mümkün olmayan hiçbir şey yoktur. Olabilecekler sizin hayal gücünüzün çok ötesindedir. Hatta hayal bile edemeyeceğiniz şeyler olur ve siz böyle bir şeyin şans eseri olduğunu düşünür, şaşırıp kalırsınız. Şans eseri olmak demek rastgele olmaktır. Siz, kafanızı yorar durursunuz ki; nasıl oluyor da rastgele olaylar tek bir kez değil de tekrar tekrar ortaya çıkıyor ve hatta istisnai durumlarda değil de her konuda gerçekleşiyor. Siz harika olayların rastgele olabileceğine inanmıyorsunuz. Sizi mutsuz edecek olayların yazgınız olmadığını düşünürsünüz ve buna inanırsınız. Böyle hissediyor olmanız anlaşılabilir bir durumdur.
Ayrıca, gerçekleşmesi ne kadar uzak bir ihtimal olup olmadığına bakılmaksızın her şeyin mümkün olduğunu , imkansız hiçbir şey bulunmadığını söylediğimi duyarsınız. Bu soyut düşünce hoşunuza gider.
Her gün ve her yerde yüzlerce hatta binlerce imkansız şey gerçekleşiyor. Bebekler tasarlanıyor ve bebekler doğuyor. Babanın tohumları ve annenin yumurtaları ile ilk kez tasarlandığında bir bebek neye benzer? Milyonlarca hatta daha fazla olasılık vardır ve bütün bu olasılıklar dahilinde bir bebek dünya ya gelir, bu nasıl bir oluşumdur? Aslında çok uzun zamandır kanıtlanmış olmasaydı gebelik düşüncesine bütünüyle burun kıvırırdınız. Merak ediyor ya da şaşkınlığa düşüyor olabilirsiniz, hatta bunu olduğu gibi kabul ediyor olabilirsiniz.
Hangi görünmez istek bu eşsiz, biricik bebeğin doğmasını sağlıyor, neden bir başkasının değil? Bu yaratımın, özellikle kendinizin, şans eseri olmasını istemezsiniz. Seçilmiş olmayı istersiniz. Sizin doğmuş olmanız istensin istersiniz ve bunun içinde mutlu olursunuz. Sizin yerinize başka birinin doğmadığı için de sevinirsiniz. Kendinize sormaktasınız: Acaba Hz. İsa gibi doğrulmamış olan başkaları da var mıdır? Neden olmasın !!!
Mesela Einstein’in görkemine ne diyorsunuz? Böyle eşsiz bir bileşim tamamen şans eseri nasıl oluşabilir? Gerçek şudur ki: Bütün olasılıklar yırtılmış ve havaya atılmış küçük kağıt parçacıkları gibi bir şey değildir. Bir balığın suda yüzüyor ve suyun onu sürekli taşıyor olmasında garip olan bir taraf var mıdır? Peki ya tam tersine bir insanın içinde bir diğer insanın yüzüyor olması ve onu suyun sürekli koruyor olmasının neresi gariptir?
Evet , sevgililer, siz özgürlük istiyorsunuz. Sizin özgürlük olarak nitelendirdiğiniz şey nasıl bir şeydir? Hem özgürlük istiyor hem de aynı zamanda seçilmiş olmayı istiyorsunuz. Kaydınızın yapılmış olmasını istiyorsunuz. Zıtlıklar dahil her şeyi istiyorsunuz. Bütün olasılıkları istiyorsunuz, dahası seçilmiş olmayı istiyorsunuz.
Mantıksal bir yol takip etmeye çalışıp çalışmadığınızı merak ediyorum. Tanrının krallığında mantığın yeri yoktur. Sizin de bildiğiniz gibi mantığın hayatla bir alakası yoktur. Mantık, dünyanın sandığı gibi harika bir şey değildir.
Dünyada pek çok olasılığa sahip olmanız hoşunuza gidiyor. Kişisel olarak olasılıklara sahip olmayı isterken diğer tarafta özellikle seçilmiş olmayı istersiniz. Gerçek şudur ki: kural olarak Benim çocuklarım her şeyi ister. Bu kötü bir şey değildir. Bu kadar derinden istiyor olmak hayatın yaşanmaya değer bir şey olduğuna katkı yapar. Arzular ve olasılıklar birlikte hareket eder.
Ben sana özel olduğunu söylüyorum. Ben seni seçtim. Sen dahil tüm diğer herkesi seçtim. Siz körü körüne seçilmediniz. Şimdi Dünya da kendi yolunuzu yapıyorsunuz, kendinizi eşsiz, muhteşem ruh haline getiriyorsunuz ve bunun böyle olması Benim buyruğumdur.