CENNET#1915 Yörüngedeki Dünya Şubat 18, 2006
Tanrı dedi ki:
Ya önemli olduğunu düşündüğünüz her şey aslında öyle değilse? Ya üzerinde kafa yorduğunuz tüm o meseleler aslında hiç de önemli değilse? Eğer zihninizden uzaklaştırsaydınız onları? Gerçekten ne olurdu sizce? Dünyayı yörüngesinde tutanın pedal çeviren ayağınız mı olduğunu düşünüyorsunuz gerçekten? Bu denli sıkı tutunmazsanız dünyanın yuvarlanıp gideceğinden mi korkuyorsunuz? Ne olurdu acaba bir an için tüm endişelerinizi bırakıverseniz? Ne olurdu? Sıkı sıkı tutmanıza ihtiyacı mı var onların?
Meselelere ihtimam göstermek başka bir şeydir. Onları yük olarak beraberinizde taşımak ise başka bir şey. Ağırlıklarla antreman yaptığınızda bir sonraki çalışmanıza dek bir kenara koyarsınız onları. Sürekli beraberinizde taşımazsınız.
Lakin meselelere ilişkin olarak sizin yaptığınız budur. Ağırlıkları ile sizi aşağıya çekmelerine izin verecek denli meşgulsünüzdür onlarla. Elbetteki enerjinizi tüketmektedirler.
Onlar yokmuş gibi davranmanız gerektiği anlamına gelmez bu. Bu, onlarla ilgilenmeniz ve sonra da buna bir son vermeniz anlamındadır. Onlarla ilgili kaygılarınız sorunları daha da derinleştirir. Ve lakin meselelerin sıklıkla kendi başlarının çaresine baktıklarını da farkedersiniz. Sizi yıldırmak amacında değildirler. Bazen de gitmelerine müsade etmeniz içindir onlar.
Hakikaten, üzerinizdeki yükler olmaksızın da yaşabilirsiniz. Yere bırakın onları. Eğer zorundaysanız geri dönersiniz onlara lakin şimdi indirin hepsini yere.
Korkularınızı oldukları yerde bırakabilirsiniz. Vazgeçebilirsiniz onlardan. Korkular sizi sorumluluk sahibi insanlar yapmaz. Korku sizin motivasyonunuz olamalıdır. Kötü niyetli, sinsi bir etmendir o. Korkular, gangster çetesinden alınmış borçlar gibidir faiziyle sizi daha da aşağıya çeken. Ondan kurtulamazsınız asla. Avantaj aleyhinize döner. Öncelikle, korkuya tabi olmaktan vazgeçin. Sizi hiçbir yere götürmez o.
Bir şeylerden kaçmak yerine, herhangi bir şeye duyduğunuz arzuyla değiştirin korkunun yerini. Yaşamınız, yoldaki kasislerden kaçmaya çabalamaktan daha fazlası olmalıdır. Herşeye rağmen gerçekten de kötü değildir onlar, sevdiklerim. Takılsanız ne olur ki? Kalkarsınız yeniden. Yaşamınızın, başınıza neler gelebileceğine yönelik korkulardan oluşmasına müsaade etmeyin.
Korku sinsi bir tuzaktır. Çeşitli şekillerde bekler sizi. Saklambaç oynar sizinle. Onun oyununu oynamayın sadece. Başka bir sahaya geçin.
Korku sizin arkadaşınızmış gibi yapar. Her zaman dışarıda sizi bekler, almak için. Caddede karşıya geçerken her zaman iki tarafa da bakın lakin korkmayın karşıdan karşıya geçmekten. Sağduyu korku üzerine inşa edilmemiştir. Sağduyuya ihtiyacınız vardır, korkuya değil. Sağduyu sizi karşıya geçirir. Korku ise titreyerek olduğunuz yerde kalmanıza yol açar.
Eğer ocaktan korkarsanız, ne vakit yemek pişirebilirsiniz?
Korku olasılık dahilinde bulunmamalıdır.
Bırakın başarmanın sevinci belirsin ufukta. Bırakın Varolmanın sevinci belirsin ufukta.
Herhangi bir korku hissine kapıldığınızda bir fiskeyle silkeleyin onu omuzlarınızdan, bir sinekmişcesine. Korku, sizi bekleyen koca bir akbaba haline gelmemelidir.
Her bir korku düşüncesinin yerini Benim Mevcudiyetim ile değiştirin. Benim Mevcudiyetim gerçektir. Korku ise değil. Korku hayallerin toplamıdır. Bunun yerine sevginin gerçekliğini hayal edin. Korkusuzluğu imgeleyin. Korkuyu bir kenara bırakmanızın sizi nasıl da iyi hissettireceğini hayal edin.
Çeviren: Engin Zeyno Vural