Heaven #4863 Düşlerinizin hayatı
Tanrı dedi ki:
İnsanlığa yönelik dilekleriniz, arzularınız iyice yerleşmiştir artık. Bunların gerçekleşmesi an meselesidir. Burada insanlığa yönelik arzularınızdan bahsettiğimi görüyorsunuz. Bu, sizin kişisel arzularınızın gerçekleşmesinden çok daha geniş bir skaladır. İnsanlığa yönelik arzularınızla kendiniz için arzuladığınız şeyler arasında bir kapsam farkı vardır. Muhakkak ki kişisel arzularınız ne göz ardı edilir ne de unutulur ama diyelim ki, kendi kişisel isteklerinizi dünya barışının önünde bir yere koyar mısınız mesela? Bir araba ya da bir eş için duyduğunuz isteği Tüm İnsanlığı çepeçevre saran kutsamaların önünde bir yere koyar mısınız, onlara böyle bir öncelik verir misiniz?
Bunu gerçekten de yapmazsınız siz. Biliyorum ki yapmazsınız.
Ben ki İyiliğinize, Hayrınıza Duacıyım, İradem gerçekleşmiştir . Zaten gerçekleşmiştir O. Unutmayın, burada zaman sizin oralardaki gibi değildir.
Ne zaman ki Kainatta iyi niyet kök salacak, iyice yerleşecektir, kişisel arzularınız da gerçekleşecektir ve/veya bunlar eskisi kadar önemli olmayacaklardır artık.
Çocukluğunuzda da anneniz ya da babanız elinizdeki kağıt parayı alıp yerine bir sürü ufak tefek bozukluk verdiğindeki mutluluğunuzu bir hatırlasanıza. Sırf o bozuk paraların sayısı fazla diye elinizdeki kağıt paradan daha değerli olduklarını düşünmez miydiniz? Şimdiyse işin aslını anlıyorsunuz. Bu, gelişen anlayışınıza dair yaptığım bir mukayesedir.
Gittikçe kendinizden ötesini de daha fazla düşünmeye başlayacaksınız. Dürüst olmak gerekirse, kendi kişisel arzularınız dahilindeki tatmin o kadar da uzun süreli değildir. Yeni bir buzdolabı – bu çok harikadır. Sonra, kısa bir zaman zarfında yeni buzdolabını da yine eskisi gibi iyice bir temizlemek gerekir, bir tarafları koku yapar, içinden bir şeyler düşer ve bir gün yenisinin kapağını da tıpkı eskisi gibi bacağınızla kapatıverirsiniz. Artık yeni buzdolabının pek de farkında değilsinizdir. Ve bu iş böyle gider.
Hayallerinizin kadını artık hayallerinizin kadını değildir, yeni işiniz ise eski tas –eski hamam olmuştur ve milyon dolarların da elli bin dolar gibi sınırları olduğunu fark edersiniz.
Ama ya dünya barışı – dünya barışının bir sınırı yoktur.
Dünyadaki her çocuğun alacak yeterli gıdasının, içecek yeterli suyunun olduğunu bilmenin getirdiği gönül ferahlığını bir düşünün.
Her şeyin anlam taşıdığı, bir mantığının olduğu bir dünya düşünün.
Kişisel arzularınız neydi bakayım canlarım? Daha küçük bir burun mu? Yeniden genç olmak mı? Herkesin ayaklarınıza kapanması mı?
Yeryüzünde barış tesis edildiğinde her bir birey de kutsanacaktır; bu insanların hepsi şimdi tasavvur edemediğiniz nice yolla kutsanacaktır.
Önünüzde pek çok kutsama var ve bunların önünüzde olması harikulade değil mi? Ve ardınızda kalan, bunları almak üzere kutsandığınız diğer nimetlere, kutsamalara gelirsek bunlara nail olmanız da harikulade değil mi?
Evet, sahip oldunuz nimetleri, kutsamaları saymak yeni bir fikir değil; lakin her zaman için büyük ve iyi bir fikir. Bu sizi meşgul kılacak ve memnuniyetsizlikten uzak tutacaktır.
Siz dünyadasınız artık, dünya da düşünmeniz ve kutsamanız için sizin. Dünya sizin deniz kabuğunuz canlarım. Sizin hizmetinizdedir o. Siz de dünyanın hizmetinde olun. Çevrenizdekinden çok daha büyük bir dünya var. Evet, tabii ki; herkes kendisinden ötesini düşünüyor olsa dünya zaten barış içinde olmaz mıydı? Listenize aldığınız her bir kişisel arzu için araya dünya için de bir kutsama serpiştirin.
Dünyadaki herkes bu gece saadet dolu, deliksiz uyku çekse muhteşem olmaz mı mesela? Nasıl da harikalar yaratır bu!
Ya dünya çapında daha iyi, daha derin bir anlayışa ne demeli? Neleri halletmezdi ki!
Dünyayı kutsamak nasıl da bir kutsamadır sizin için. Siz de kutsanmış olursunuz. Kutsayan, iki kez kutsanır. Şu anda herkesi kutsuyorum Ben; sizin de değer vermenizi ve kutsamanızı arzu ediyorum.
Çeviren: Engin Zeyno Vural