Heavenletter #4798 Şunu unutmayın
Tanrı dedi ki:
Şunu unutmayın: Borç diye bir şey yoktur. Kimse size borçlu değildir. Sizin de kimseye bir borcunuz yoktur.
Bu, beklentileri bir kenara bırakın demenin bir başka yoludur. Herkesin sözünü tutacağı yönündeki beklentinizi bazen bir kenara bırakmak zorundasınızdır. Her insan yapmaz bunu.
Bir başkasının yaptığı ya da yapmadığı bir şeyden niye üzüntü duyuyorsunuz ki? Başka insanların yaptıkları ya da yapmadıkları sizi ne azaltır ne de çoğaltır.
Başkasının size bir vaatte bulunup da bunu yerine getirmemesiyle sarsılan şey benlik saygınız mı?
Benlik saygınız için başkalarına bu kadar da tabi olmayın.
Bakın, hiç de o kadar kırılgan değilsiniz. Hayatınız başkalarına tabi değil. İyiliğiniz, esenliğiniz başka insanlara tabi değil. Esenlik hissi size başka insanların sağladığı bir şey değildir. Size Kim olduğunuzu söylemiştim Ben. Benim sözüme güvenin. Size bakışım değişmez Benim. Esenliğiniz dünyada olup bitenlere bağlı değildir, tıpkı size olan sevgim gibi. Hiçbir şeyin değiştiremeyeceği bu masun sevgim de dünyada olup bitenlere tabi değildir.
Sevginiz hakiki olsun sizin. Buna kendinize duyduğunuz sevgi de dahildir.
Hayalkırıklığı hissinizin gizli saklı tutulması gerekmez. Sizinle olan randevularına gelmeyen, sözlerini tutmayan insanlara hayalkırıklıklarıyla başınızın pek hoş olmadığını söyleyebilirsiniz. Bunu onların aleyhine kullanmak, kafalarına kakmak zorunda değilsiniz ama onlara bel bağlama mecburiyetiniz de yok. Bir başkası dünyadaki işlerini öyle yürütüyor, öyle yaşıyor diye kendinizi değersiz görmeniz de gerekmez.
Dolaysıyla her zaman olduğu gibi size böyle riayetsizlikleri ciddiye almamanızı ve size önemsenmediğinizi hissettiren kişilerle de randevulaşmamanızı söylüyorum Ben. Arkadaşların hayakırıklığına uğrattığı bir gerçektir. Arkadaşlar, onların olmalarını istediğiniz her şey değildir. Tra la la.
Sizin randevularınıza çok sağdık olmanız bunu diğerlerinden de beklemeniz ya da talep etmeniz için bir neden değildir. Bunlar sizin kurallarınızdır ve sizin kurallarınız herkesin kuralları değildir.
Sizin hatanız, onların hareketlerini size yönelik bir şey olarak almanızdır. Bu sadece bazılarının hayatı nasıl götürdüğüdür. Bu onların öğrendiği bir şeydir. Canlarının istediğini yapmak onlar için daha önemlidir. Siz güvenilirken onlar aldatıcı olabilirler. Hayatlarını kendilerince yaşadıkları için hatalı değildir onlar. Bu onların yaptığı bir seçimdir. Siz de kendi seçimlerinizi yaparsınız.
Hiç kimse sizin beklentilerinize istinaden yaşamak zorunda değildir. Beklenti sahibi olmamak daha hayırlıdır. Havayla ilgili beklentilerinizi bir düşünün. Siz pek ala güneşli bir havayı tercih edebilirsiniz, ama yağmur yağarsa da kendinizi hakarete uğramış, küçük düşmüş hissetmezsiniz. Hayatı da idare etmenin yolu budur. Kırılıp gücenmeyi niye seçesiniz ki? Yaşamak istediğiniz hayat şekli böyle bir şey mi sizin?
Bu durumda başkaları da size her zaman çok hassas ve kırılgan olduğunuzu, bu durumla başa çıkmanın da onlar için zor olduğunu söyleyebilirler.
Kendi açısından herkes haklıdır.
Bakın Dünya hayatı zorlu bir iştir. Hayat sizin belirlediğiniz takvime ve kurallara göre akmaz. Buna şaşırmayacak kadar uzun bir yaşamışlığınız var zaten. Başkalarının da dünyayı sizin gibi görmelerini beklediğinizde hayalkırıklığına uğrarsınız. Sizi hayalkırıklığına uğratan insanların tarzlarını değiştirmeye çalışırsanız hayalkırıklığına uğrarsınız. Bir yargıç olmaktan muaf tutun kendinizi.
Ne diğer insanların yaşama biçimini gözünüzde büyütmek düşer size ne de sizi hayalkırıklığına uğrattıkları için onları gözden çıkarmak. Her şeyi kabul etmek zorunda olmadığınız gibi sindiremeyeceğiniz şeyleri yutmak zorunda da değilsiniz.
diğer insanlardan mükemmeliyet beklemeniz gerekmez. Sizin de beklentileriniz mükemmel değildir nihayetinde.
Çeviren: Engin Zeyno Vural