Küçücük bir günışığı bile günışığıdır nihayetinde. Bu ışınları içinize alın. Bırakın içeri girsin onlar. Umut da bundan fazlası değildir, lakin azıcık bile olsa ümit vaat eder o. Umudu realite kılın siz. Bu arada istediklerinizin bir zerresinin bile bir açılım olduğunu idrak edin.
Hakikaten; düşünceleriniz bu denli güçlüyken, ki öyledir onlar, hayallerinizi gerçekleştirmekten sizi ne alıkoyabilir?
Evet, hayatta her şeyin sizin istediğiniz yönde gitmediği doğrudur, ama bazen de istediğiniz gibi yürür işler. Hayallerinizi sizin yarattığınız söylenir. Eğer böyleyse, ki çoğunlukla da böyledir, hayallerinize kendinizin ket vurduğu da doğrudur.
Sağa sola fikirler saçtığımı söyleyeceğim size; ama siz bunları her zaman görmezsiniz ya da işitmezsiniz. Düşüncelerinizdeki bir şeyler hayalden gerçeğe giden aktarımı bloke eder. Bunun nedeni zihninizin umut vaat eden düşünceleri dışarıda bırakması olmalı. Ya da “I-ıh, işe yaramaz,” diyerek bunları hepten dışarıda tutuyor veya bir kenara bırakıyor olmalı zihniniz.
Hayallere ve fikirlere sahip olmak bunların hayata geçirilmesinden de önemlidir. Hayaller sizi eylem halinde tutar, yola devam etmenizi sağlarlar. Bunları gerçekleştirmek de öyle. Dolayısıyla diyorum ki hayallerinizi hayata geçirin ve onları Bana sunun siz. Onların gerçekleşmesini, doygunluğa ulaşmasını Bana teslim edin. Bu arada hayallerinize destek verin ve onları gerçekleştirin.
Harekete geçip gerçekleştirebileceğiniz hayaller de vardır. Koşullar sizden yanadır. Eğer sulu ve olgun eriklerin hayalini kuruyorsanız bir dükkana gider ve onları alırsınız. Hayaliniz çok çabuk gerçekleşir.
Bu kadar sıkı sıkıya sarılamayacağınız hayaller de vardır. Edison evden çıkıp da hazır bir ampul satın alamamıştır. O hayalini sizin için gerçekleştirmiş ve onu paylaşmıştır. Edison’un hayali sadece kendisine yönelik değildir. Kendi benlik sınırlarını kat be kat aşan çok daha geniş bir perspektiften düşünmüştür o.
Ve hayaline yoğunlaşmışken de onun üzerinde çalışmaktan keyif almıştır. Siz de bunu yaptığınızdan emin olun. Eğer hayalinizin üzerinde çalışmak, çaba harcamak hoşunuza gitmiyorsa belki de bu gerçekten sizin hayaliniz değildir. Bunda da kötü bir şey yoktur.
Hayat dahilinde sürekli olarak kendinizi bulma, anlama, keşfetme halindesinizdir. Her zaman için düşündüğünüz şey değilsinizdir. Tabii ki olduğunuzu düşünmeye alıştığınız şey de değilsiniz artık. Büyük aşamalar kaydettiniz, öyle değil mi ama?
Edison pes etmemişti. Akıntıya karşı yüzen birinin daha ötesini görmediği ve başarıya en yakın olduğu anda vazgeçtiği söylenir. Halbuki bilse.
Öte yandan bir şeyi gerçekten istemediğinizi ya da yeterince istemediğinizi fark ettiğinizde onun peşini bırakmanız son derece doğrudur. Sadece bu arayışınız bile bir amaca hizmet etmiştir.
Siz bir şeyler için hazırlanmaktasınız. Bunun hakkında hiçbir fikriniz olmayabilir ama öylesiniz. Ve yol boyunca attığınız her adımda hazırlanmakta ve yaklaşmaktasınız. Hayaliniz, rüyanız sizin düşündüğünüz şey olmayabilir. Yeterince büyük düşünmüyor olabilirsiniz. Kendinizle pazarlık edip uzlaşıyor, ödün veriyor olabilirsiniz veya belki de gerçekten size ait olmadığını anlayacağınız bir hayalin peşinden gidiyor olabilirsiniz.
O hayalin size ait olmadığını, sizi yansıtmadığını anlamak bir mağlubiyet değildir. Neyin doğru olduğunu ve neyin sizin için doğru olduğunu fark etmektir bu. Muazzam bir ilerlemedir.
Öte yandan hayaliniz her ne olursa olsun, bu gerçekleştiği zaman bir başka hayalin peşine düşersiniz. Bir hayal, bir diğerine götürür sizi; bu tıpkı su damlalarının birikerek bir kova veya bir deniz dolusu su haline gelmesi gibidir.
Hayaller çok küçük olabilirler ama asla aşırı derecede büyük değildir onlar. Bir hayali artık istemiyor olmanız bile onu aşırı derecede, had safhada büyük olduğu anlamını taşımaz. Bunun alamı onu artık istemediğinizdir sadece.
Hayaller değişirler ve sizin de değişmeniz murad edilir, böyle olması gerekir. Değişimi büyümek, gelişmek olarak alın ve büyümeye devam edin siz.