Heaven #3603 Anlayışın Eşiğinde
Tanrı dedi ki:
Hiç kimsenin sizinle hemfikir olma mecburiyeti yoktur, bunu aklınızda tutun. Hiç kimse söylediklerinizi anlamak mecburiyetinde değildir. Hiç kimse ne kastettiğinizi bilmek yada sizi anlamak mecburiyetinde değildir. Hiç kimse size bayılmak zorunda değildir. Kimsenin sizi takdir etmek, size değer vermek gibi bir mecburiyeti yoktur. Hiç kimse hiçbir şeye mecbur değildir. Sadece siz Benim canlarım, sadece siz diğerlerini kabul etmek zorundasınız. Eğer kabul etmiyorsanız da o zaman hayata dair bazı meseleleri bir kenarda bırakmak zorundasınız.
Her şey çok ciddi ya da mühim değildir. Herkesin sizi anlaması ya da takdir etmesi elzem değildir, önemli değildir. Eğer öyle olması gerektiğini düşünüyorsanız kendinize acı çektirmiş olursunuz. Zamanla her şey anlaşılacak, açığa çıkacaktır.
Bana dahi herkesin aşk duyduğu, hayranlık ve sevgi beslediği söylenemez. İşin aslı, OLDUĞUM Hakikate yürekten değer verdiklerini itiraf etmiyordur onlar. Bundan dolayı heyecana kapıldığımı görmezsiniz. Neden böyle yapayım? Ve siz neden böyle yapasınız?
Siz kendi değerinizi bilin; bu durumda başkalarının izlenimleri o kadar da önemli gelmeyecektir. Başkalarının ne düşündüğü, ne hissettiği, ne düşünmediği yada ne hissetmediği konusunda bu denli yoğun bir kaygı ve alaka beslemeniz gerekmez. Bu onların meselesidir, sizin değil. İnsanların geçici hevesleri vardır. İnsanların yanlış yapma, kusur sahibi olma hakları vardır. Sizi yargıladıklarında hatalı davranmış olurlar. Onların yanlışlarını yada kusurlarını yargıladığınızda da siz hata yapmış olursunuz.
Dünyadaki en muhteşem pastayı yapmış olabilirsiniz ve bazı misafirleriniz de tabaklarındakini bitirmemiş olabilirler. Bırakın bitirmesinler. İşin aslı misafirlerinizin tabaklarında bıraktığı pastanın düello etmeye değer bir mesele olmadığıdır.
Eğer birisi size masada yer vermezse, evet bu da olabilir. Herkes size değer vermek zorunda değildir ki. Size düşen ise tutum ve düşüncelerini kabul edecek, bunlara alan tanıyacak kadar başkalarına değer vermektir. Başkalarının nasıl düşünmesi gerektiği size vazife olan, size düşen bir mesele değildir; burası son derece açıktır. Ne denli uygunsuz olursa olsun onlar kendi bildikleri şekilde düşünmeli, kendi düşüncelerine sahip olmalıdır.
Sizin kıymetiniz başkalarının size yönelik değerlendirmelerine bağlı değildir. Benim yüreğimde zaten emniyettesiniz. Sizi düşündüğüm ilk andan itibaren size en yüksek değeri verdim Ben. Bunu bilmenizi nasıl da isterdim, bunu gerçekten bilmenizi, sorgulamaksızın, şüphe duymaksızın bilmenizi nasıl da isterdim. Size olan sevgimin yüzde onunu dahi bilseydiniz kendinize karşı bambaşka bir tutum içinde olur ve başkalarının düşüncelerini bu kadar da ciddiye almazdınız. Her halükarda diğer insanların düşünceleri de gelip gitmekte, değişmektedir. Kafalarındaki öncelikli şey de siz değilsinizdir. Pek çok diğer düşünceden birisinizdir sadece.
Öyleyse bir başkasının görüşü, sizinle hemfikir olması yada olmaması da sizin kafanızdaki öncelikli şey olmasın. Aklınız, zihniniz tabii ki daha önemli şeyler içindir. Başka insanların düşüncelerinin izini süren, bunları ortaya çıkarıp fotoğraflayan bir dedektif değilsiniz ki. Bırakın zihninizin kendi gündemi olsun. Başkalarının ne düşündüğüne yada hissettiğine bu kadar da bağlı olmayın. Benim yakınıma gelin.
Bu her zaman için tavsiyemdir size. Bana yönelik alakanızın her zaman için çözüm teşkil ettiğini düşünecek bir kibir içinde olduğumu sanmayın sakın. Yakınıma gelin ki barışa, huzura, sevgiye, sağlığa, takdir görmeye, onaylanmaya ve hayatın arzu ettiğiniz diğer tüm hoş unsurlarına da yaklaşmış olasınız. Gökkuşağının sonundaki Hazineyim Ben. Tam şimdideki, sonu olmayan Hazineyim aynı zamanda. Yeryüzündeyim ama onunla da sınırlı değilim. Siz de değilsiniz. Gelin Benimle kanatlanın, uzaklara uçalım birlikte. Değerlendirmelerin, yargılamaların yapılmadığı, uydurmacanın değil de sadece Hakikatin bulunduğu yepyeni irtifalara yükselelim. Sevgi ve anlayışın bol bol bulunduğu daha yüksek yerlere gelin Benimle.
Diğerlerinden görmek istediğiniz anlayış sizin bulmanız ve göstermeniz gereken anlayıştır. Bu nokta ise bulunduğunuz eşiktir işte canlarım. Anlayışın eşiğindesiniz. Neredeyse buradasınız.
Çeviren: Engin Zeyno Vural