Heaven #3604 Bıraktığınız İz
Tanrı dedi ki:
Bir şey ortaya çıkıp var oldu mu artık ondan bol miktarda bulunur. Konu sorunlar olduğu zaman bunu gayet iyi görebilirsiniz! Nimetler ve kutsamalar söz konusu olduğunda da aynı şekilde görün o halde.
Ve eğer dünyada sorun adı verilen şeylere sahipseniz, sorun sahibi olmanın kutsanmadığınız anlamına gelmediğini de bilin.
Ne denli kutlu olduğunuzu idrak etmeye henüz başlamadığınızdan yola çıkabiliriz. Kutsamalara odaklanın, böylelikle onlar gözlerinizin önünde katlanarak çoğalacaktır. Kutsamalar birer birer ortaya çıkacaktır. Sorunlar böyle olmuyor muydu, kutsamalar ve nimetler de neden öyle olmasınlar ki?
Sorunlar yine aynı şekilde gelip çatacak yada varlıklarını sürdürecektir. Dünyadaki hiç kimse sorunlardan kaçamaz. Böyle bile olsa hayata biçtiğiniz değer ve yüklediğiniz anlam, gelecek olan şeylerin göstergesidir çoğunlukla. Sorunlara odaklı bir zihniyetten vazgeçin. Bu, sorunları sizin yarattığınız ve dolayısıyla sebebin de siz olduğunuz anlamına gelmez. Hayata yönelik değerlendirmelerinizin fark yarattığı ve önemli olduğu anlamına gelir. Örneğin, bankada sadece 25 TL. paranızın kaldığını fark etmekten dolayı sıkıntı çekiyor olabilirsiniz. Bir başkası için ise bankada bir hesabının bulunması dahi başlı başına bir sevinç nedeni olabilir. Hayat, sizin gördüğünüz gibidir.
Sevinç duymak, haz almak gelecek için hayırlı bir göstergedir. Ne denli çok haz içinde olursanız, bu duygu yine o nispette çoğalacaktır. Sorunlara odaklanmak, algınızın bu yönde olması ise size büyük ihtimalle daha fazla sorun getirecektir. Sözünü ettiğim şey ruh halini sizin belirlediğinizdir. Romantizm istiyorsanız romantik bir müzik çalmanız gayet mantıklı olur. Bir fırtına istiyorsanız gök gürültüsünün, şiddetli rüzgar sesinin duyulduğu bir şeyler çalın. İstediğiniz şeye yönelik bir ruh hali oluşturun ve size gelmesi için onu teşvik edin. Hayatınıza yönelik olarak pozitif bir yapı oluşturmanız iyi bir yaklaşımdır. Bu pozitif yapı arzu ettiğiniz sonuçları almanızı garanti etmez lakin bu arada hayattan çok daha fazla keyif almanızı garantiye alır. Kaşlarınızı çatmanın size yine çatık kaşlar olarak geri dönme olasılığı daha fazladır. Tebessüm etmenin ise size yine tebessüm getirmesi daha olasıdır.
Bu, dünyevi bir bilgi değildir, anlıyorsunuz değil mi? Dünyanın koşulları dahilinde, verdikleriniz geri aldıklarınızla kesin kes aynı değildir. Masumların da sıkıntıları, sorunları vardır. Herhangi bir ödülü hak etmez görünenler ise değerli hazinelere sahip olabilirler. Olup biten her şeyi hayatın yüzeyinde göründüğü şekliyle anlayamazsınız. Göreli dünya açısından hayat her zaman anlaşılır değildir. “Ne ekerseniz, onu biçersiniz,” ifadesinde erdem ve doğrululuk vardır; lakin ekilen her tohum büyümeyebilir.
İyi şeyler yapıyorsanız ve bu iyilik size geri dönmüyor gibi görünüyorsa iyiliğe sahip olduğunuz için memnun olun. Birisi yaptığınız iyiliği almıştır ve bu iyilik yetişip size ulaşacaktır; herhangi bir yerdeki herhangi bir insana ulaşacaktır o. Dünyada iyi bir şey yapmışsınızdır. Bir kutsama vermişsinizdir. Yaptığınız iyilik için memnuniyet duyun.
Yaptığınız iyiliği bir hayır kurumuna yönelik bağışınız gibi düşünün. Birileri ondan yararlanacak ve memnun olacaktır. Bu bağışı yapmış olmanız aynı içerikte bir başka bağış alacağınız anlamına gelmez; bu şekilde düşünmeniz de sizin için hayırlı değildir zaten. Verdiğiniz zaman armağanınızı bırakırsınız, onunla olan bağınızı koparırsınız. Onu geri istemezsiniz.
Dersin adı serbest bırakmaktır. Pişmanlıkların peşini kesinkes bırakın. Bilerek yada bilmeyerek yaptığınız hataların peşini bırakın, onları serbest kılın. Yaptığınız tüm iyilikleri de serbest bırakın, mükafat arayışında olmayın. Bir süre sonra geriye bakacak ve sizi takip eden iyiliğin, bembeyaz bir balo elbisesinin ışıldayan kuyruğuna benzeyen izini göreceksiniz. Bu ışıltılı yolu şimdi görün ve ona sıçrayıverin.
Çeviren: Engin Zeyno Vural