HEAVEN #2634 Yargılayıcı olmanın kabalığı 10 Şubat 2008
Mükemmel olmamanın altında mükemmellik yatar.
Biliyorum, herkesin sizin düşündüğünüz gibi düşünmesini, sizin gördüğünüz gibi görmesini istiyorsunuz. Fakat bu da sizi mutlu etmezdi. Herkes tıpkı sizin gibi olduğu için kısa zamanda sıkılırdınız. Çeşitlilik ve değişiklik isterdiniz. Şu anda eksik ya da kusurlu olarak nitelediğiniz durumun arzusunda olursunuz ve tüm kişiliklerin, tüm karakterlerin, sizinkinden ne denli farklı olurlarsa olsunlar size aynı derecede mutluluk verebildiğini idrak ederdiniz. Dünya üzerinde, biribirlerinden bu kadar farklı hayatlar, bu kadar farklı yaşama şekilleri olduğu için mutlu olur onları selamlardınız. Birisi sizden farklı fikirlere sahip olduğu için, sizden farklı giyindiği için veya sizden daha farklı yaşadığı için sinirlenip üzülmezdiniz.
Yargılayıcı yaklaşımlardan vazgeçeceğiniz günler gelecektir. Yargılayıcı olmak, farklılıkları tahammül edilemez kılar. Farklılıklar sadece farklılıklardır. Onları tahammül edilmez kılansa sizin düşünce şeklinizdir.
Memnuniyetsizliğinizin nedenini başkalarına yükleme eğiliminiz vardır, sanki sizin rahatsızlığınızdan onlar mesuldür.
Kendinizi kuvvvetli bir mutluluk duygusu içinde hissettiğiniz zaman, dün sizi rahatsız eden konuşmalar ve davranışlar, bu mutlu günde aynı etkiyi yapmazlar. Kendinizi mutlu hissettiğiniz zaman ve hayatın harikulade olduğunu düşündüğünüz zaman mutluluğunuzu çok az şey bozabilir. Sadece çok ama çok mutlusunuzdur. Kendinizi içsel olarak o kadar mutlu hissedersiniz ki diğer hiçbir şeyin üzerinizde bir etkisi olmaz. Şu anda canınızı sıkan şeylerin, üzerinizde artık etkisinin olmadığı, size rahatsızlık vermediği bir alışkanlık halini daha fazla deneyimleyeceksiniz. Çok yakında öyle bir tamlık hali içinde olacaksınız ki küçük şeylerin sizi mutluluğunuzdan alıkoymasına izin vermeyeceksiniz.
Tüm mutluluklar içinizdedir. Mutluluk, tamamiyle bütünüyle içinizdedir. Tüm mutsuzluklar da öyle. Dünyanın, sizi mutlu etmek için değişmek mecburiyetinde olmadığını bilmeniz çok önemlidir. Dünya zaten her dakika değişmektedir. Siz de biraz değişebilirsiniz.
Bir tek siz değil, neredeyse herkes, herşeyi daha iyi bildiğini düşünür. Hayatınızı yaşayın ve yine de diğerlerinden bir şeyler öğrenmeye devam edin. Öğrenmenin ana unsuru aziz çocuklarım ellerinizi diğerlerinin hayatlarından çekmektir. Bu “yaşa ve yaşat” demekten de fazlasıdır. Diğerilerinin hayatlarını ve yaşama şekillerini bertaraf etmemektir. Anlayıştır, kabul edip kucaklamaktır.
Bir başkasının hayat şeklini benimseyin ya da benimsemeyin, onu küçümsemeniz gerekmez.
Alışkanlık, aziz çocuklarım sadece alışkanlıktır. Yargılayıcı yaklaşımın büyük ve erdemli bir alışkanlık addedildiği doğrudur. Hatta, bunlar sanki sizi daha iyi biri yapıyormuş gibi, vardığınız yargılardan dolayı gurur bile duyarsınız. Size düşen, ikamet ettiğiniz bu dünyada herkesin yeri olduğunu, herkesin kendine göre yaşamaya hakkı olduğunu bilmektir. Hiçkimse sizinle hemfikir olmak durumunda değildir. Siz de kimseyle hemfikir olmak zorunda değilsiniz.
Yargılayıcı yaklaşımın kriterleri çerçevesinde, iyi ve doğru olduğunu öğrendiğiniz tüm “buyrukları” ihlal ederek yanlış şeyler yapan, cinayet işleyen, dolandıran, çalan insanlar olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu hatalı davranışlara destek vermeniz gerekmez. Bunları yapmadığınız için kendinizi yüksek ve yüce hissetmeniz de gerekmez. Hırsızlık yapanlar, cinayet işleyenler, kabalığı ve bencilliği yaşama şekli haline getirenler bir şekilde sizin öğrenmiş olduklarınızdan farklı buyruklar öğrenmişlerdir. Hayattaki bir şeyler onlara bunu öğretmiştir ve onlar da tıpkı sizler gibi öğrenmişlerdir. Bu bir tercihtir, onlara ve size öğretilmiştir, siz ve onlar öğrenmiş ve tercih yapmışsınızdır. Ya da onlara öğretilmemiştir ve mutsuzluklarını garantilemek için kendi kendilerine yollar öğrenmişlerdir. Belki de tüm bunlar onların fikridir. Bir şekilde tıpkı sizler gibi onlar da kararlarını vermiştir. Sevgiyi öğrenmemişlerdir. Ve şimdi siz sevmeyi öğreniyor, nezaketsiz ve yargılayıcı tavırları ardınızda bırakıyorsunuz.
Çeviren: Engin Zeyno Vural :wub: