CENNET#2563 Kendi Kıyılarınıza Ulaşın 1 Aralık 2007
Yanımda kaldığınız zaman nereye doğru yol alırsınız? Yaradılışın Merkezinden başka nereye gidebilirsiniz? Bulunabileceğiniz bir başka yer yoktur. Sadece, orada ya da burada olduğunuzu siz düşünürsünüz. Dünya üzerindeyken, bir zaman zarfında bedeniniz ve dikkatiniz elbetteki tek bir noktada bulunabilir, fakat Meselenin Kalbi sizsiniz. Benim Yüreğimden başka hiçbir yerde varolamazsınız ve Benim Yüreğim, Yaradılışın Merkezidir. Tüm bilginin kaynak bulduğu diyardanım Ben. Bilginizin Kaynağıyım, arayışında olduğunuz Gaye Benim. Zaten sizde olanı arıyorsunuz. Kendiniz olanı arıyorsunuz. Arayışında olduğunuz sizin kendi Mevcudiyetinizdir. Kendi Benliğiniz olan bu olağanüstü Varoluştan, düşüncelerinizdeki bir an zarfında, sadece bir an için uzak kalmıştınız.
Gerçekte Benim Yüreğimden, sinenizde çarpanla aynı olan Yüreklerin Yüreğinden başka bulunacağınız bir yer olmamasına rağmen, sırf dünyadaki uzak bir yerlerde varolduğunuza inandığınız için bir açmaz içerisindeydiniz, aziz çocuklarım.
Birlik karmaşık değildir. Birlik sade ve basit olmak durumundadır. Sadece onun karşık bir şey olduğunu siz düşünüyorsunuz. Tahlil edilemeyeni, tahlil etmek istiyorsunuz. Sadeliğin ve basitliğin olduğu yerde bir gizem yaratmak istiyorsunuz. Sizi oluşturan Birliği özümsemek ve ona dahil olduğunuzu hissetmek çok ama çok kolaydır. Tam buradadır o, ama siz bir oraya bir başka yere bakar, Birliğin Enginliğinin bulunması gerektiğini düşündüğünüz uzak yerleri araştırırsınız. Zaten sizin olan Birliği gözden kaçırırsınız. Sadece bir an için durup Birliğin Varlığının, Benim Varlığımın kendi içinizde ortaya çıkmasına müsaade edecekken uzak yerlere bakar, başka diyarlarda ararsınız. Sizin hesaplarınızın ve tahminlerinizin çok ötesindeyim Ben; lakin Bana yönelik farkındalığınızın, idrakınızın, Benimle tanışıklığınızın dışında değilim. Görebilirsiniz fakat tarif edemezsiniz. Görebilirsiniz lakin bir Görünüm değilim Ben. Beni hissedebilirsiniz, Beni işitebilirsiniz, Bana dokunabilirsiniz ve tüm bunlara rağmen, tamamen sizin erişiminiz dahilinde olduğum halde çok uzağınızda olduğumu hissedebilirsiniz. Beni Arayansınız. Beni Algılayansınız. Ve arayışında olduğunuz o “Sonsuz” sizsiniz.
Zaten olduğunuz şeyi bulmak için bir çemberin etrafında koşturup duruyor, daireler çiziyorsunuz. Kendi içinizdeki Macerayı arıyorsunuz. Arayışında olduğunuz, istediğiniz, merak ettiğiniz her şeyin kalbi odur. Fakat keşfetmeye korkuyorsunuz. Buna layık olmamaktan korkuyorsunuz. Eteğime dokunuyor bile olsanız bir sisin içinde kaybolup gitmekten korkuyorsunuz. Arayışında olduğunuz şeyi bulmaktan korkuyorsunuz. Bulmaktan ziyade arıyorsunuz. Etrafta dolaşmaktan, esas limanın etrafında daireler çizip de Kendi Kıyılarınıza ulaşmamaktan keyif alıyorsunuz.
Bununla yüzleşelim. Yerinizi belirten bir kerteriz noktası olmaksızın Okyanusun ortasında bulunmak hoşunuza gidiyor. Bu işaretleri bulmaktansa onların arayışında olmayı seviyorsunuz. Halbuki hep daha fazlasının ve bir sonrasının olduğu aklınıza gelmiyor.
Yaradanın aleminde ve dolayısıyla kendi içinizdeki alemde ardı ardınca biribirini takip eden keşifler mevcutken, bu sonsuz, sınırsız bir süreçken daha fazla kavramının alışveriş dünyasına ya da bu nevi durumlara yönelik bir şey olduğunu düşünüyorsunuz.
Size söylediklerimi anlamak mecburiyetinde olduğunuzu düşünmeyin. Bizim konuştuğumuz şeyler “anlayış” aleminin meselesi değildir. Bunlar “tanımanın, bilmenin, idrak etmenin” alemiyle alakalıdır.
Benim sözlerimin değeri, Varlığınızın hücrelerindeki derinliklerdedir. Benim sözlerimi anlamak zorunda değilsiniz çünkü onlara zaten sahipsiniz. Benim sözlerimi hatırlamak zorunda değilsiniz çünkü onlar içinizde zaten faaliyettedir. Hiçbir şeye mecbur değilsiniz çünkü tüm tohumlar içinizde ekilidir. Siz alakadar olsanız da olmasanız da bu tohumlar orada büyüyeceklerdir. Farkındalığınız gelişecek, çiçekler açacaktır ve bunu durdurmak için yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Yoldasınız ve ilerliyorsunuz, bununla ilgili yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Etrafta oyalanamazsınız bile aziz çocuklarım. Bu ilerleyişe müsaade etmek durumundasınız.
Çeviren: Engin Zeyno Vural
Hatırlatma: Sevgili okurlarımız, Cennetmektuplar’ını (HeavenletttersTM) paylaşırken lütfen kaynak site olan www.heavenletters.org adresini belirtiniz. Üyelik başvurusu sitede yer alan http://www.heavenletters.org/maillist/index.php linki üzerinden gerçekleştirilmektedir.